The Most/Recent Articles

aktuel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aktuel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2020 KİTAP FUAR TAKVİMİ AÇIKLANDI!

Kitap Blogunuz Okuyorum.org olarak 2020 kitap fuarı takvimini tarihsel sırasıyla siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.
2020 Kitap Fuar Takvimi
2020 Kitap Fuar Takvimi
Çukurova 13. Kitap Fuarı Tarih: 04 – 12 Ocak 2020
Yer: Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi – Çukurova / ADANA
7. CNR İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı
Tarih: 08 – 16 Şubat 2020

Yer: CNR EXPO İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İSTANBUL
 II. Kitap Fuarı İstanbul (Yeni Nesil Kitap Fuarı)
Tarih: Belirleniyor
Yer: Zorlu Performans Sanatları Merkezi İSTANBUL

Karadeniz 6. Kitap Fuarı – Samsun
Tarih: 15 – 23 Şubat 2020
Yer: Tüyap Samsun Fuar ve Kongre Merkezi – Tekkeköy / SAMSUN

14. Ankara Kitap Fuarı
Tarih: 28 Şubat – 08 Mart 2020
Yer: ATO Kongre ve Sergi Sarayı ‘Congresium’ ANKARA

4. Isparta Kitap Fuarı
Tarih: 28 Şubat – 08 Mart 2020
Yer: Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi ISPARTA

4. İnegöl Kitap Günleri
Tarih: Belirleniyor
Yer: MODEF Fuar Alanı İnegöl / BURSA

Bursa 18. Kitap Fuarı
Tarih: 07 – 15 Mart 2020
Yer: Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi – Osmangazi / BURSA

Kepez Kitap Fuarı
Tarih: 20 – 29 Mart 2020
Yer: Mimar Sinan Kongre Merkezi Kepez / ANTALYA

4. Denizli Kitap Fuarı
Tarih: 27 Mart – 05 Nisan 2020
Yer: Denizli Büyükşehir Belediyesi EGS Fuar ve Kongre Merkezi DENİZLİ

Merzifon 5. Kitap Fuarı
Tarih: 28 Mart – 05 Nisan 2020
Yer: Merzifon Belediyesi Kapalı Fuar Alanı Merzifon / AMASYA

4. Hatay Kitap Fuarı
Tarih: 03 –12 Nisan 2020
Yer: Hatay Fuar Alanı HATAY 

25. İzmir Kitap Fuarı
Tarih: 11 – 19 Nisan 2020
Yer: Kültürpark – Uluslararası İzmir Fuar Alanı İZMİR 

3. Afyonkarahisar Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Afyonkarahisar Fuar Alanı AFYONKARAHİSAR

39. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı İstanbul
Tarih: Belirleniyor
Yer: Sultanahmet Meydanı (Ayasofya) İSTANBUL

39. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı Ankara
Tarih: Belirleniyor
Yer: Kocatepe Camii Avlusu ANKARA
Organizatör: Ankara Büyükşehir Belediyesi

9. Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Mişmiş Park Fuar Alanı MALATYA

6. Gaziantep Kitap ve Kültür Günleri
Tarih: Belirleniyor
Yer: 15 Temmuz Demokrasi Meydanı GAZİANTEP

12. Kocaeli Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Uluslararası Fuar Merkezi KOCAELİ

Aydın 3. Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Aydın Atatürk Kent Meydanı AYDIN

Çanakkale 2. Kitap, Eğitim ve Sanat Fuarı
Tarih: 30 Mayıs – 07 Haziran 2020
Yer: Kepez Şehit Astsubay Kıvanç Kaşıkçı Kapalı Pazar Alanı ÇANAKKALE

Doğu Anadolu Erzurum 3. Kitap Fuarı
Tarih: 02 – 07 Haziran 2020
Yer: Tüyap Erzurum – Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi ERZURUM

Diyarbakır 8. Kitap Fuarı 2020
Tarih: 19 – 27 Eylül 2020
Yer: Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi DİYARBAKIR

Manisa Kitap Fuarı
Tarih: 25 Eylül – 05 Ekim 2020
Yer: Manisa Belediyesi Fuar Merkezi MANİSA

11. Antalya Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Cam Piramit ANTALYA

4. Kayseri Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Kayseri Dünya Ticaret Merkezi KAYSERİ

Edirne 8. Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Öztaş Global Garden EDİRNE

2. Ankara Kitap Fuarı
Tarih: 16 – 25 Ekim 2020
Yer: ATO Kongre ve Sergi Sarayı ‘Congresium’ ANKARA

Konya Kitap Günleri
Tarih: Belirleniyor
Yer: Selçuklu Kongre Merkezi KONYA

Kahramanmaraş 7. Kitap ve Kültür Fuarı
Tarih:Belirleniyor
Yer: Kahramanmaraş Fuar Merkezi (Kafum) KAHRAMANMARAŞ

Elazığ Belediyesi 4. Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Elazığ Valiliği Meydanı ELAZIĞ

39. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı
Tarih: 31 Ekim – 08 Kasım 2020
Yer: Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İSTANBUL

İskenderun 2. Kitap Günleri
Tarih: Belirleniyor
Yer: Atatürk Anıt Alanı İSKENDERUN

6. Mersin CNR Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: CNR EXPO Mersin Yenişehir Fuar Merkezi MERSİN

Osmaniye 5. Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Osmaniye Fuar Alanı OSMANİYE

Eskişehir 3. Kitap Fuarı
Tarih: 08  – 13 Aralık 2020
Yer: Eskişehir Ticaret Odası- Tüyap Eskişehir Fuar Merkezi ESKİŞEHİR

Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitap Fuarı
Tarih: Belirleniyor
Yer: Atatürk Kongre Kültür Merkezi BURSA

Nevşehir'de Kitap Okuma Kampanyası

Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde çocukları okumaya alıştırmak amacıyla “Derinkuyu okuyor” kampanyası düzenlendi. 
 Derinkuyu okuyor kampanyası düzenlendi
 Derinkuyu okuyor kampanyası düzenlendi
Derinkuyu Kaymakamlığı, Derinkuyu Belediyesi, Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti tarafından Derinkuyu okuyor projesi düzenlendi. Proje kapsamında Derinkuyu Yeraltı Şehri girişinde okuma etkinliği düzenlendi. Etkinlik kapsamında katılımcılar yaklaşık bir saat kitap okudu. Derinkuyu Kaymakam Vekili Mert Kumcu, öğrencilere okudukları kitaptan soru sordu. Etkinlik sonunda katılımcılara kek ve meyve suyu ikram edildi. Etkinliğe Derinkuyu Kaymakam Vekili Kumcu’nun yanı sıra Derinkuyu Belediye Başkanı Bülent Aksoy, Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Bayram Ekici, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Öykü Gazetesi Neden Kapandı ?

Öykülem ve Öykü Gazetesi'nin art arda kapanmasıyla birlikte nitelikli edebiyatın peşinde koşan dergi sayısı azaldı.
Öykü Gazetesi tarafından 30 Mayıs'ta yapılan "Emeği geçen yazarlarımıza, okurlarımıza, yayıncılarımıza teşekkürler. Bugün varolan, yarın çıkacak olan öykü yayınlarını desteklemeniz dileğiyle... HOŞÇA KALIN SEVGİLİ DOSTLAR!" veda açıklamasının ardından kapanmasının ardında ki gerçek neden merak konusu oldu. Öykü Gazetesi'nin Konu Kolektif'le yollarını ayırmasının ardından gelen bu kapanma haberinin Konu ekibinin ayrılışı ve maddi nedenlere bağlı olduğu düşünülüyor. Öykü Gazetesi'nin kapanmasının ardından son sayısı pdf olarak okuyucuyla paylaşıldı. Öykü Gazetesi'nin kapanması Okuyorum.org ekibini derinden üzdü. Gazetede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz, Öykü Gazetesi'ni arayanlar bundan sonra sahaflarda bulabilir... 
Öykü Gazetesi Son 32.Sayıya PDF olarak ulaşmak için tıklayınız. 
Öykü Gazetesi Son 32.Sayısının Ardından Kapandı
Öykü Gazetesi Son 32.Sayısının Ardından Kapandı 
Öykü Gazetesi Son 32.Sayısının Ardından Kapandı

Öykü Gazetesi 32. Sayı Sayfa 2



Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 3
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 3

Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 4
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 4 

Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 5
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 5

Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 6
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 6

Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 7
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 7

Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 8
Öykü Gazetesi 32.Sayı Sayfa 8


Türkiye kitap okumada 8 AB ülkesinin önünde

Türkiye günlük ortalama 7 dakikalık kitap okuma oranıyla Fransa, İtalya, Letonya, Avusturya, Romanya, Belçika, Sırbistan ve Hollanda’yı geride bıraktı.
Kitap ve gazete gibi basılı yazılı eserlere ilgi her geçen gün azalıyor. AB üyesi ülkeler 1995 yılında basılı yayın harcamaları % 1,8 iken 2016 yılında % 1,1'e düştü. Slovakya'da hane halkı toplam harcamalarının % 2.1’ini kitap, gazete gibi yayınlara ayıran ülkelerin başında geliyor.Bulgaristan ve Yunanistan hane halkı toplam harcamalarının  % 0,6’sını, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Malta'da % 0,7’sini kitap, gazete gibi yayınlara ayırdı.
türkiye kitap okuma süresi
Türkiye ve Avrupa Ülkeleri arasında kitap okuma süresi sıralaması
Kitap Kurtları Finlandiya’da
2008 ve 2015 yılları arasında 15 AB ülkesinde 20 ila 74 yaşındaki insanlarla gerçekleştirilen ankete göre kitap okumaya harcanan günlük ortalama süreler şu şekilde:  Fransa ve İtalya’da 2 dakika, Letonya, Avusturya ve Romanya'da 5 dakika, Belçika, Sırbistan ve Hollanda 6 dakika, Almanya, Lüksemburg ve Türkiye’da 7 dakika, Yunanistan’da 9 dakika, Macaristan’da 10 dakika, Polonya, Estonya ve Norveç’te 12 dakika, Finlandiya’da ise 12 dakika.
Özetle söylemek gerekirse Avrupalıların günlük kitap okuma oranları iki ila on üç dakika arasında değişiyor. İnsanlar günde bir saatten fazla okuma yapıyor. 15 AB ülkesindeki kadın kitap okurlarının sayısı, erkeklerin sayısından oldukça yüksek. Kitap okuyan erkekler ise kadınlardan daha uzun süreli okumalar yapıyor.

Haberi Türkçe’ye Uyarlayan: İsrafil BARAN

Kağıt Zammı Kitap Fiyatlarını 2 Kat Artıracak

Kitap kâğıdını ithal eden Türkiye’de ki yayıncılar, kağıda gelen zamla birlikte yeni dönemde kitap fiyatlarının iki kata kadar artabileceğinin sinyalini verdi.
Geçen yıl bir kitabın ilk baskısı için 700 Euro olan kâğıdın fiyatı 900 Euro’ya kadar çıktı. 4 Lira civarındaki Euro ise her geçen gün artarak 7,67 liraya kadar yükseldi. Kâğıda gelen yaklaşık yüzde 29 zamla birlikte Euro da bir yıl içinde yüzde 92 arttı. Yayıncı maliyeti her iki kalemde yüzde 120 arttı. Birçok yayın evi, artan maliyetten dolayı yayına ara verirken, bazı yayın evleri ise yayımlayacakları kitap sayısında azalmaya gitme kararı aldı.
Yüksek kur nedeniyle ayakta kalmaya çalışan yayıncılar, Kasım ayında yeni sezonun başlamasıyla birlikte fiyatları arttıracak. Eylülden itibaren kâğıt alımına başlayacak yayın evleri yeni dönemde kitap fiyatlarında iki kat artışa gideceklerinin sinyalini verdi.

Diyarbakır Kitap Fuarı Başlıyor

Diyarbakır 6. Kitap Fuarı, 25-30 Eylül 2018 tarihleri arasında TÜYAP Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. 
Bölgenin kültürel yaşamına önemli katkıları olacağına inandığımız, 120 yayınevinin katılımıyla hazırlanan Diyarbakır 6. Kitap Fuarı panel, söyleşi, atölye çalışmaları ve çocuk etkinliklerinden oluşan 60 kültür etkinliğine ev sahipliği yapacak. Altı gün boyunca düzenlenen etkinlikler ve imza günlerinde yüzlerce yazar okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak. Onur Konuğu Mıgırdiç Margosyan Diyarbakır 6. Kitap Fuarı Onur Konuğu yazar Mıgırdiç Margosyan olarak belirlendi. 
Fuar süresince düzenlenecek panel ve söyleşilerde Margosyan’ın edebiyatı, eserleri ve yaşamı ele alınacak; aynı zamanda TÜYAP tarafından kendisi için armağan kitap hazırlanacaktır. Fuar Ziyaret Saatleri Girişin ücretsiz olduğu Diyarbakır Kitap Fuarı her gün 10.00-19.30, kapanış günü 30 Eylül 2018 Pazar günü ise 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Diyarbakır Kitap Fuarı’nı Takip Edin Diyarbakır Kitap Fuarı web sitesi yenilendi. Fuarla ilgili en güncel haberleri, konuk yazarları, ulaşım bilgilerini, etkinlikleri ve imza günlerini www.diyarbakirkitapfuari.com sitesinden ve facebook/diyarbakirkitapfuari, twitter/kitapfuari ve instagram/kitapfuari hesaplarımızdan takip edebilirsiniz. Eylül ayı içerisinde açıklanacak olan ayrıntılı etkinlik programı ve imza günleri listesine web sitemizin Etkinlik Takvimi sekmesinden ulaşabilirsiniz.

En Güncel Kitap Blogları 2018

Kitapların odaları süsleyen bir eşya olmadığının farkında olan kitap okurları tanıştıkları yeni kitaplarla ilgili duygularını insanlarla paylaşmak için her geçen gün yeni bir kitap blogu açıyor. 
kitap blogları,kitap blogu
Bu kitap bloglarının kimisi uzun yıllardır yayında olmasına rağmen kimisi bir yıldan daha kısa sürede yayın hayatına son veriyor. Kitap blogunuz Okuyorum.org olarak Google'da ilk sıralarda yer alan ve uzun yıllardır kendisini güncel tutmayı başarabilen en kaliteli 10 kitap blogunu sizler için sıraladık.
Kitapmeetup.com İstanbul’daki kitapseverler için buluşmalar, sohbetler, geziler ve bağış kampanyaları düzenleyen güncel kitap bloglarından birisi. Blog yönetimi amacını şu şekilde açıklıyor: İkinci el kitap fiyatlarını düşürmek, meetup kültürünü yaymak, kullanılmış kitapları yeniden dolaşıma sokmak ve köy okulu öğretmenleri ve sosyal sorumluluk projelerinin başvurabileceği kitap bağış kampanyaları düzenleyerek sistematikleştirmek gibi hedeflerle ekonomik ve bilişsel kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlar. 
Kitap, sanat, müzik, film gibi hayatı güzelleştiren her şeyin bulunduğu güncel bir blog. Blog yöneticisi kendilerini şu şekilde tanımlıyor:  Kitaplık Kedisi sanatın her dalına aşık, popülerden ziyade alternatiflerin de değerini bilen, her şeyi merak eden, öğrenmek ve daha çok öğrenmekle gurur duyan insanların severek okuyacağını umduğum, kişisel kültür sanat güncesidir. 
“Güngör” adlı kitap sever tarafından güncel kitap yorumlarının paylaşıldığı blog. Site yöneticisi kendisini şu cümlelerle ifade ediyor:2006 yılında İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra bölümüme ve kitaplara olan sevgimi 2010 yılında Renkli Kitap'a taşıdım. Sonrasında kırtasiye sevgimi de blogumda paylaşmaya başladım. Evliyim, 2016'da anne oldum. Kitaplarla, kırtasiye ürünleriyle ve daha birçok sevdiğim şeyle ilgili görüşlerimi sizlerle blogumda paylaşmaya devam ediyorum. 
İnsan İzi bir kitap blogu takipçilerine sayısız alternatifler arasında seçim yapmanıza yardımcı olabilecek kitap yorumları ve unutulmaz eserlerden alıntılar sunuyor.Okumayı düşündüğünüz kitabın farklı insanlarda bıraktığı izleri görün ve insanların kararlarınızda iz bırakmasına izin verin. 
İnci isminde Mühendis bir bayan tarafından 2012 yılında yayına açıla İlle Kitap blogu amacını şu cümlelerle ifade ediyor: Blogtaki amacım kitap aşkımı paylaşan kişilere ulaşabilmek ve birbirimizi, en azından kitaplar açısından daha iyi anlayabileceğimiz insanlarla iletişim kurabilmek. Bu blogda ek olarak kitap haberleri, yorumları ve tanıtımlarına da ulaşabilirsiniz.
Kitap okumayı çok seven Gamze uzunca zamandır aklında olan kitap inceleme blogunu hayata geçirdi. Blog yöneticisi kendini şu cümlelerle ifade ediyor: Sohbet etmeyi çok seviyorum. Blogda ilerleyen zamanlarda kalem incelemeleri de paylaşmayı planlıyorum. 
Kitap okumayı seven Büşra, okuduğu kitapları Kitapların Senfonisi adlı bloguyla bizlerle paylaşıyor. Büşra kendisini şu cümlelerle ifade ediyor:  Kitap okumayı seven, seyahat denilince dibi düşen sıradan biriyim. Yeni yorum ve kitaplardan haberdar olabilmek için beni takip edebilirsin. 
Mehtap blogunda kitap yorumları, kitap ve yazar tanıtımlarının yanı sıra alışverişlerinden de bahsediyor. Blog yöneticisi kendisini şu cümlelerle ifade ediyor: Kitaplarına aşık , kitap sevenleri de seven, delicesine hayvansever, hayvanseverleri de seven, mutfakta yetenekli, örgü, dikiş, nakış asla beceremeyen, çabuk kızan, futbol seven , biraz yabani,genel olarak asabi bir kızım işte. 
Kitap yorumları ve yazarlarla söyleşilerin yer aldığı Simay hanım tarafından kurulan blogda projelere de yer veriliyor. Blog yöneticisi kendisini şu cümlelerle ifade ediyor: Adım Simay, ancak arkadaşlarım genelde Zim diye de hitap eder bana. Astronomiye inananlara oğlak burcu olduğumu belirtmeden geçmem, hatta David Bowie, Elvis Presley ve Stephen Hawking‘le aynı gün doğduğum için herkese hava atarım– atmaya çalışırım yani. Hatta Aşkın (500) Günü filminde Tom ve Summer da benim doğum günümde tanışıyorlar. Kitapları (haliyle), filmleri ve dizileri herkes kadar ben de severim. Sevdiğim diğer şeyler arasında dipnotları ve CD’lerdeki teşekkür notlarını okumayı, yağmurda dans etmeyi, örgü örmeyi, kendi kafamın içinde yaşamayı, yeni şeyler öğrenmeyi sayabilirim. Kitap okumak için bütün gece uyanık kalmak benim için uygundur ve olur olmadık zamanlarda birden şarkı söylemeye başlayabilirim. 
kitaplar ve yazılı eserler hakkında çeşitli meslek gruplarından kişilerin görüşlerini paylaştığı 2017 yılında kurulan en yeni ve güncel bloglardan birisidir. Bu blogda kitapların içerikleri hakkında bilgi alabilir, okurların yorumlarını okuyabilir, sizlerde yorumlarınızla Okuyorum.org ailesine katılabilirsiniz. Blogda kitap yorumlarının yanı sıra yazar söyleşileri, kitapla ilgili aktüel konular, video kitap yorumları, kitap tanıtımları ve aylık bültenler yer alıyor. 

Kitap Blogu Nasıl Oluşturulur ?

Uzun yıllardır kitap okuyorsunuz ve okuduğunuz kitapları hala ajandanıza mı kaydediyorsunuz? Evet dediğinizi duyar gibiyim. 
kitap blogu oluşturma, kitap blogları
Kitap Blogu Oluşturma Rehberi
Daha sonra geriye dönüp baktığınızda okuduğunuz kitapla ilgili aklınızda hiçbir şeyin kalmadığını görüyorsanız artık sanal ortama geçmenizin vakti gelmiş demektir. Okuduğunuz kitapları ücretsiz oluşturacağınız bir blogda yorumlayarak kaybedilme olasılığı oldukça düşük bir ortamda saklayabilir, yorumlarınızı milyonlarca insanla paylaşabilirsiniz. İyi ama kitap blogu nasıl oluşturacaksınız. Alan adı (Domain) diyorlar onu nasıl halladeceksiniz. Hepsinin cevabı bu yazımızda. Söylediklerimizi adım adım uygulamayı deneyin.
1. Kitap Blogunuza Bir İsim Belirleyin
Genelde kitap bloggerları "kendi isimleri + kitaplığı" kalıbını kullanıyor. Gamze'nin kitaplığı gibi. Bunun yerine okuduğunuz bir kitapta çok etkilendiğiniz bir isim, karakter, ya da lakabınızı da kullanabilirsiniz. Oluşturacağınız isim akılda kalıcı olmalı unutmayın.
2. Blogger ya da Wordpress'te Blog Oluşturun
On beş yıldır blogger kullanan birisi olarak kitap blogları için önerebileceğim en sade ve basit platform www.blogger.com dur. Gayeniz para kazanmak olmadığı için Wix gibi ücretli platformları tercih etmemenizde fayda var. Blogger'a giriş yaptıktan sonra gmail hesabınızla giriş yapın ve oluşturacağınız blogunuza bir isim belirleyin. Yeni yazı butonunu tıklayarak ilk yazınızı oluşturabilirsiniz.
3. Yazılarınıza fotoğraf eklemeyi unutmayın.
Kitap yorumlarınız kitabın içeriğiyle ilgili yüzeysel bilgiler vermeli ve mümkünse bir de fotoğraf eklemelisiniz. Sakın kitabın özetini yazmayı denemeyin. Kitap özetini yazarak okurların tüm merakını gidereceğiniz gibi o kitabı okumamasına da sebep olabilirsiniz. Yazılarınız mümkün olduğunca özgün olmalı, kitap tanıtımlarını kopyala yapıştır yapmamalısınız. Google'un özgün içerikleri aramalarda daha üst sıralarda gösterdiğini unutmayın.
4. Kendinize Özgü Logo Tasarlayın
Google aramada resim düzenle kelimesiyle arama yaparak çıkan sitelerden birine kendinize özgü bir logo yapabilirsiniz. Logonuzu Blogger yönetim panelinde Yerleşim sekmesinden güncelleyebilirsiniz.
5. Konuları Kategorilere Ayırın
Blogger yazılarınızı yayımlamadan önce sağ köşede bulunan bölümü dikkatle inceleyin. Kitap konularına göre etiketler oluşturarak konuları kategorize edebilir. Menü sekmesine bu etiket linklerini ekleyerek butonlar oluşturabilirsiniz.
6. Hakkında ve İletişim Sayfası Oluşturun
Blogger yönetim panelinde sayfalar sekmesinden yeni sayfa oluştur seçeneğini tıklayarak Hakkında ve İletişim sayfaları oluşturun. Hakkında kısmında blogu kurma amacınız ve kendinizle ilgili bilgilere yer verebilir, iletişim sayfasından da mail adresi gibi iletişim bilgilerini paylaşabilirsiniz.
7. Facebook, Instagram Sayfaları Oluşturun
Kitap blogunuzla aynı isimde facebook ve instagram sayfaları oluşturarak arkadaşlarınızı bu sayfalara davet ederseniz okuyucu kitleniz artacaktır. Ayda bir yada belli aralıklarla hediye kitap etkinlikleri düzenleyerek takipçi sayınızı arttırabilirsiniz. Takipçi sayınız binleri bulduğunda yayın evlerinden okuyup tanıtımını yapmanız için ücretsiz kitaplar bile gelebilir. Bunun için sabırla kitap okumaya ve yorumlamaya devam etmelisin...
İsrafil BARAN / Kitap Blogu Okuyorum.org

Yüz Sayfanın Altında 10 Mükemmel Kısa Kitap

Kitap okumak istiyorsunuz fakat yüzlerce sayfalık kitaplar gözünüzde mi büyüyor. 
kısa kitaplar,100 sayfa altı
Kitap blogunuz okuyorum.org olarak okuma alışkanlığınızı tekrar kazandıracak yüz sayfanın altında on mükemmel kitabı sizler için derledik. Stefan Zweig'ın mükemmel öykülerinden oluşan kısa kitaplarını ayrı bir kategoride sizlere sunacağız. İyi okumalar dileriz... 
1- Plume Adında Biri Henri Michaux 48 Sayfa
Henri Michaux veya Plume, Gençliğinde Asya denizlerini dolaşmıştı. Paris'e yerleşince durulmadı, bu sefer içsel yolculuklara çıkmaya başladı. Okurlara sunduğu seyir defterleri olağanüstüydü, bütün evreni kendi gerçekliği kılıyordu. O, suçlu olduğunu peşinen kabullenip kendi gönüllü sürgününe çıkmıştı. Andre Gide'in Henri Michaux'yu Tanımak'ına kadar fazla tanınmıyordu. Zaten kendisi de kitaplarının satış rakamlarıyla fazla ilgilenmezdi. Ama yine de kayıtlara çağımızın tanıklarından olarak geçti.  
2- Jose Saramago Bilinmeyen Bir Adanın Öyküsü 59 Sayfa
Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde kralın kapısına giden bir adam bilinmeyen adayı bulmak için bir tekne ister. Bilinmeyen Adanın Öyküsü, Jose Saramago Kral kendine güvenen bu adamın isteğini yerine getirir. Hayatında hiç denizcilik yapmayan bu adamın tek hayali tayfasını bulup o bilinmeyen adaya ulaşmaktır. Bu cesur adamın sıkıcı hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının tekneye katılımıyla başka boyutlara ilerleyen öykü Saramago'nun masalsı anlatımıyla sizi başka diyarlara götürecek. 
3- Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku İlhami Algör 59 Sayfa
Sinemaya da uyarlanan İlhami Algör'ün kaleme aldığı Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku isimli eserinde film montajcısı bir adamın çocuklu dul bir kadının evinde geçirdiği son günleri anlatılıyor. Kendisine derin bir aşkla bağlanan kadının günden güne kendinden koptuğunu hisseden adam kendisini filmlerdeki Sadri Alışık'a benzetiyor. Yarım başlayıp tam bir sonucu olmayan bu kitapta bağlandığı kadından ayrılmayı göze almayan bir adamın geçirdiği boş günlerindeki kafa sesini okuyacaksınız.
4- Katip Bartleby Herman Melville 88 Sayfa
Bartleby, hayatla, insanlık durumuyla bu karşılaşmasından çıkarımı sonucu “Yapmamayı tercih ederim” demeyi akıl edebilmiştir; akıl etmekle kalmamış, bu tavrını sivil itaatsizlik eylemine dönüştürebilmiştir. Bu yüzden de Bartleby bir sanatçıdır, bir şair kadar değerlidir."Şairler çayırlarda ya da tavan arasında hoşa giden yaratıklar olabilirler, ama montaj hattına sokulan bir çomaktırlar"
5- Satranç Stefan Zweig 71 Sayfa
Rastlantı sonucu eline geçidiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.'nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında. Stefan Zweig'ın Brezilya'da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942'deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok oluşuna işaret eder.
6- Savaş Sanatı Sun Tzu 80 Sayfa
Taktik ve strateji alanında temel bir eser... Savaş Sanatı, M.Ö. 5. yüzyılda Çin’de yazılmış bir askeri strateji kitabıdır. Çin’de eski dönemlerden beri kullanılan savaş taktikleri üzerine general Sun Tzu’nun yaptığı sohbetleri bir araya getiren kitap, savaşla ilgili farklı konuları ele alan 13 bölümden oluşmaktadır. Devlet yönetimi ile Taoculuğu kaynaştıran, genel olarak askeri strateji ve savaş taktiklerini temel alan bu eser, bir yandan askeri strateji alanında başyapıt olarak kabul edilirken, bir yandan da Doğu’da ve Batı’da askeri konuların yanısıra iş ve hukuk dünyasında da etkili bir kaynak olarak kullanılmaktadır.
7- Palto Nikolay Gogol 96 Sayfa
Akakiy Akakiyeviç isimli yeni bir palto alma hayaliyle yaşayan, kendi halinde silik bir devlet memurunun başına gelen trajikomik olaylar anlatılıyor PALTO kitap gogol Rusya'nın geçmiş döneminde insanların yaşamını tüm gerçekleriyle kaleme alan Gogol, bu kitabında tek görevi gelen mektupları temize çekmek olan yoksul bir devlet memurunun yeni palto almak için verdiği mücadele ve başına gelen ilginç olaylara yer vermiş.
8- Benim Hüzünlü Orospularım Gabriel Garcia Marquez 96 Sayfa
Yazar, bu kitapta 90 yaşındaki bir adamla 14 yaşında bir yeniyetmenin ilişkisini anlatıyor... "Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim. Aklıma Rosa Cabarcas geldi, hani şu gizli genelevinde eline bir yenilik geçtiğinde hatırlı müşterilerine haber veren kadın. Daha önce öyle şeylere ya da onun baştan çıkarıcı müstehcen önerilerinin hiçbirine asla kapılmamıştım ama benim ilke sahibi biri olduğuma hiç inanmazdı o. Ahlâk da bir zaman sorunudur, derdi, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle, görürsün bak...
9- Tembellik Hakkı Paul Lafargue 96 Sayfa
Tembellik, çalışmanın kutsallaştırıldığı toplumlarda hakir görülür, aşağılanır. Tembellik Hakkı, çalışmanın sarsılmaz bir değer haline getirildiği toplumların eleştirisini sunuyor; tembelliğin bir başıboşluk yahut aylaklık olmadığını öne sürerken, ütopik özleminin odağına özgürlüğü koyuyor: İnsanlığın kadim özlemi olarak zorunlulukların alt edildiği, insanın kendini tekrar bulduğu, özel mülkiyet hapishanesinin duvarlarının yıkıldığı, devletin ve diğer baskı araçlarının ortadan kalktığı bir toplumsal ve bireysel varoluşa işaret ediyor... Karl Marx'ın damadı Paul Lafargue'ın kaleme aldığı Tembellik Hakkı, Komünist Manifesto yahut Kapital gibi kendi alanında klasik haline gelen metinlere benzer bir şekilde, yayımlandığı tarihten bu yana hâlâ büyük bir ilgiyle okunuyor.
10- Vişne Bahçesi Anton Çehov 96 Sayfa
Rusya'da 19. yüzyılın ortalarında toprak köleliği kaldırılmış, burjuvazi yükselişe geçmiştir. Vişne Bahçesi ülkede değişen toplumsal, politik ve ekonomik düzenin gerçekliğiyle yüzleşemeyen aristokrat bir ailenin dokunaklı portresidir. İçinde büyük bir vişne bahçesinin bulunduğu aile çiftliğinin borçlar nedeniyle satılması söz konusudur. Çiftlik sahiplerinin çocukluk anılarıyla birlikte, vişne bahçeleri de geçmişte kalmıştır artık. Yeni düzen karşısında kararlı davranıp mülklerini ellerinde tutmaktan acizdirler. Vişne Bahçesi, 1904 yılında Moskova Sanat Tiyatrosu'nda Stanislavski tarafından sahneye kondu. Çehov yapıtının "komedi, hatta yer yer fars" olduğunu vurgulasa da, Stanislavski oyunu "trajedi" olarak ele almakta ısrar etmişti. Stanislavski o güne dek aşırı duygusal olan Rus tiyatrosuna doğal ve gösterişten uzak bir anlatım getirmesiyle ünlenmiş olsa da, Çehov'un kendi oyunları için istediği yalınlığı ve doğallığı yakalayamamıştı.
İsrafil Baran / Kitap blogu Okuyorum.org

Halk Kütüphanelerine Gitmemek için 8 Sebep

Kitap okuyan insanların büyük çoğunluğu kütüphaneyi tercih etmiyor. Bunun nedenleri nelerdir?  Öncelikle kendi başımdan geçen, kütüphane anımı sizlerle paylaşmak isterim. 
Çocukluğumu saymazsak ilk defa kütüphaneden kitap alıp okudum diyebilirim. Daha öncesinde kitaplarımı hep satın aldım ve bu bende kitaplarıma karşı aşırı bir bağlılığa yol açtı. Yine bir dostun tavsiyesiyle kütüphaneden kitap alıp okuma yaparsam bu bağlılıktan kurtulurum ümidiyle soluğu kütüphanede aldım. Kuralları bilmiyorum tabi önce üyelik gerekliymiş, üyelikle ilgili tüm işlemler yapıldı ve istediğim kitabı söyledim Muzaffer İzgü ve üç kitabının ismini verdim.
Görevli memur yazarın sadece çocuk kitapları yazdığını bu bölümde olmadığını söyledi, kendisine yazarın bir çok öykü kitabı olduğunu ısrarla söyledim ve bana doğru dönüp yüzünde de kızgın bir ifadeyle arkanızdaki rafa bakın dedi. Sessiz ve sakin döndüm baktım arkamda kocaman yerden tavana kadar beş tane kitaplık,hangi kitaplık hangi raf, kitaplar bana ben kitaplara baktım durdum kitap nasıl aranır neye göre aranır bilgim yok. Yinede aramaya başladım ama bulmak mümkün değil. Tekrar görevliye döndüm yardımcı olur musunuz ben kitabı bulamıyorum dedim. Tam karşınızda dedi beyefendi şu an tam karşımda siz varsınız dedim artık sabrım bitmek üzereydi. Arkamı döndüm tam karşımdaki kitaplıkta uzun aramalar sonucunda yazarın üç kitabını buldum görevlinin yanına geldim ve bu kitapları almak istiyorum dedim. Görevlinin bana hırsızmışım gibi bakış attıktan sonra sadece tek kitap alabileceğimi söylemesiyle kendimi berbat hissettim. Kurallara göre yeni üyelere tek kitap veriliyormuş. Bunca olan şeylere rağmen kitabımı aldım ve çıktım, yazarın yetişkinler için yaklaşık 42 kitap ve çocuklar için 73 kitap yazmış olduğunu yazarla ilgili bilgileri okuduğum bir yazıda rastladım. Bir kütüphane görevlisi bu sayılara tam olarak hakim olamasa bile, büyükler içinde kitapları olduğunu bilmesi gerekmez mi? Ve en azından yeni üyelere yardımcı olmak görevleri arasında yok mu? Ve en önemlisi neden bu kadar kaba insanlar böyle görevlerin başında? Ben bu kitabı teslim etmeye gideceğim yine aynı tutumla karşılaşırsam bir daha kütüphaneye gitmeyi düşünmüyorum.

İnsanların Halk Kütüphanesine Gitmemesinin 8 Sebebi: 
1)Okuduğu kitaplara sahip olma isteği bir anlamda bağlılık hissi.
2)Kütüphaneden alınan kitaplarda zamanlama olarak kendini kısıtlanmış hissetmek özgür olamamak.
3)Kütüphaneye gidip kitap alıp geri getirme işlemleri konusunda yaşanan üşengeçlik hissi.
4)Okumuş olduğu kitapları kitaplığında görme isteği ve istediği zaman açıp bir sayfasını okuma isteği.
5)Eski, yıpranmış ve üzerine notlar yazılmış kitapları sevmemek.
6)Kütüphane görevlilerinin genellikle bilgisiz ve kitap okumayan insanlar olması.
7)Kütüphane görevlisinin aranılan kitapla ilgili yardımcı olmaması.
8)Okumayı istediği kitabı gittiğinde bulamamak, kişiyi kütüphaneden uzaklaştıran belki de en önemli sebep.

Editörün Eklemesi:  Özellikle Elazığ ve Nevşehir İl Halk Kütüphanelerinde ki gibi görevini layıkıyla yapan ve vatandaşa en iyi şekilde hizmet vermeye çalışan Kütüphane görevlilerini müstesna tutuyoruz.

Hanife Çavdar / Okuyorum.org

Organ nakline dikkat çekmek için kitap yazdı

Kocaeli Değirmendere'de yaşayan Kuzey Ümit Mutlu, organ nakli bekleyen eşinin ölmeden önceki son isteğini yerine getirerek başkalarının da aynı acıyı çekmemesi için hastanede refakatçi kaldığı günleri ve yaşadıklarını kaleme aldı.
organ nakli refakatçi kitap
Mutlu acılarla yoğurarak yazdığı ilk kitabı Refakatçi'de, eşiyle aralıksız iki yıl boyunca hastanede yaşadıkları hayatı çektikleri acıyı kaleme aldı. Kitabı insanlara organ naklinin önemini anlatmak ve eşinin son isteğini yerine getirmek için yazdığını belirten Mutlu, kitap blogu Okuyorum.org'a yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Netice itibariyle eşime beklenen organlar çıkmadı ve 26 kilo girdiği son operasyonda onu maalesef kaybettik. Ben bu kitabı onun son arzusunu yerine getirebilmek için yazdım. Şimdi de sizin beğeninize sunuyorum. Amacım insanları bilinçlendirmek ve başkalarının aynı acıları yaşamasını engelleyebilmek. Ülkemizde Kitap okuma oranının ne kadar düşük olduğunu biliyorum ama bunu bir şekilde başaracağımı düşünüyorum"
KİTAP TANITIMINDAN
Hastanedeki onuncu ayımızda doktorun ağzından çıkan o sözler bizi cehennem azabına atmış, aklımızı da kör etmişti.Artık Duygu’nun hayata tutunabilmek için dünyada çok az denenmiş, başarı oranı son derecede düşük olan çoklu organ nakli ameliyatı olması gerekiyordu.Tam dört organ bir arada ve aynı anda nakledilecekti. Peki nasıl olacaktı bu iş... Organ bağışının yetersizliği sebebiyle dünyada, özellikle de Türkiye’de binlerce insan tek bir organı bekleme sürecinde hayatını kaybediyorken…Yirmi bir ayın sonunda bize uygun olan kadavra sağlık bakanlığı tarafından sunulduğunda, eşimin tüm vücudu iflas etmeye başlamış, korkunç bir erime süreci geçirerek dört yaşındaki oğlumuzun kilosuna, yirmi altı kiloya düşmüştü.
Bu ameliyat Türkiye’de bir ilk olacaktı. İlki başarırsak eşimin ameliyattan sağ çıkma ihtimali doktorun değişi ile milyonda birdi. Bu ameliyata girmez ise tahmini olarak yoğun bakım ünitesinde 15 günlük ömrü kalmıştı. Ve... Bu ameliyatın gerçekleşmesi benim verecek olduğum o kritik karara bağlıydı. İçinden çıkılmaz bir çarkın dişlileri benliğimi lime lime ederken doğru kararı nasıl verebilirdim ki? Bunun bir doğrusu var mıydı? Hayat arkadaşım avuçlarımın arasından öylece kayıp gidiyordu. Hiç hatırlamak istemediğiniz şeyler,  Hiçbir zaman unutmadıklarınızdır. Belleklere yazmak zorunda hissettiklerinizdir...
Refakatçi 
Organlarını Bağışlamaya Hazır mısın?
K. Ümit Mutlu 
Kerasus Yayınları
248 Sayfa

Öykü Okumak İçin Beş Güzel Sebep

Toplum olarak neden kitap okumuyoruz? Sayfaların çokluğunu bahane ediyorsanız size çok güzel bir önerimiz var. Kısa öykü kitapları okumayı deneyin. 
Öykü Okumak İçin Beş Güzel Sebep
Güzel ülkemizde kitap okuma oranları oldukça düşük. Türkiye haftada 5.9 saat kitap okuma oranıyla Polonya, Venezuela, Güney Afrika, Avusturalya, Endonezya ve Arjantin'den sonra on yedinci sırada yer alıyor. Uluslararası Yayıncılar Birliği 2016 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına 8.4 kitap düşüyor. TÜİK verilerine göre kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada. Kitap okumaya ayırdığımız süre günde ortalama sadece 1 dakika. Kitap okuma oranlarında Güney Afrika'nın bile gerisinde yer alıyoruz. Toplum olarak neden kitap okumuyoruz ? Sayfaların çokluğunu bahane ediyorsanız size çok güzel bir önerimiz var. Kısa öykü kitapları okumayı deneyin. Peki neden öykü okumalıyız. Öykü okumak için beş güzel sebebi sizler için sıraladık;
1. Okuma alışkanlığı kazanırsınız.
Kitap okuma alışkanlığı olmayanların korkulu rüyası kalın romanlardır. Öykü kitapları göz korkutmayan sayfalarıyla kolay okunabilme özelliğine sahiptir.
2. Kısadır ve sonuca çabuk ulaşırsınız.
Bir kitabı bitirmenin verdiği haz bambaşka bir duygudur. Öyküler romana kıyasla daha hızlı okunduğu için bu hazzı yaşamak daha da kolaylaşır.
3.Roman okuduktan sonra kısa bir mola vermiş olursunuz.
Uzun bir romanı bitirdikten sonra yeni bir kitaba başlamak biraz zaman alabilir.Bu yüzden ikinci bir kitaba başlamadan okuyacağınız öykü kitabıyla kısa bir mola vermiş olursunuz.
4. Yeni türleri ve yazarları keşfedersiniz.
Öykü kitabı okuyarak, alanınızın ve yazar dağarcığınızın dışına çıkıp hiç okunmadığınız türe yönelebilir yeni yazarlar keşfedebilirsiniz. Hiç okumadığınız yazarın uzun romanını okumaktansa öykülerine başlamak hem size tür hakkında bilgi hemde yazarın dili hakkında ipucu verecek, zaman kazandıracaktır.
5. Zaman bulamıyorum bahanesini bir köşeye bırakırsınız.
Birçok kişinin yakındığı "Okumak için zaman bulamıyorum" bahanesini öyküler yıkar. Kısa öyküleri, işinize ya da dersinize ara verdiğinizde kahve molalarında ya da tren, otobüs, vapur seyahatlerinde kolaylıkla okuyabilirsiniz.
İkna olduysanız sizlere kısa birkaç önerimiz var;
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig 
Satranç - Stefan Zweig ( Bu yazarın kısa birçok kitabını okuyabilirsiniz. Genelde kısa öyküleri var)
Palto - Gogol 
İnsan Neyle Yaşar - Tolstoy 
Dönüşüm Franz Kafka 
Deliye Hergün Bayram Muzaffer İzgü
Yabancı Albert Camus
Hayvan Çiftliği George Orwell
Simyacı Paulo Coelho


Makale: İsrafil BARAN / Okuyorum.org

Kitap Yazdım Nasıl Yayınlatabilirim?

Yazar sayısının kitap okuyanlardan fazla olduğu ülkemizde her on kişiden dokuzunun hayalidir kitap yazmak.... 
kitap yazmak, kitap yayınlatmak
Bu yazımızda kitap yorumlarının dışına çıkarak hayalindeki kitabı yazan kitapseverlere birkaç tavsiyede bulunmak istiyoruz. Kitap nasıl yazılır, dikkat edilmesi gereken hususlar bizim uzmanlık alanımız değil. Bunun için ünlü yazarların genç yazarlara tavsiyelerde bulunduğu yazın örneklerine yer verdiği eserleri inceleyebilirsiniz. Sözü daha fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum. Yayın evleriyle iletişim kurmadan önce yapmanız gerekenler;

1. Kitap Çalışmanız Bitmiş Olmalı
Küçük ya da büyük yayın evleri tarafından dikkate alınmak, eserinizin değerlendirilmeye alınmasını istiyorsanız kitap çalışmanıza mutlaka son halini vermiş olmalısınız. Hiçbir yayın evi tamamlanmamış eseri değerlendirmeye almayacaktır. Eserinizin sonlandırılmış halini editörlere göndererek hem kendinize hem de karşı tarafa büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Tamamlamamış eserlerin ret cevabı alması kaçınılmazdır.

2. Kitap çalışmanızı yakın çevrenizdeki kitap kurdu kişilere okutun. 
Kitap çalışmanızı tamamladınız ve yayınevlerine gönderecekseniz orada durun. Gerçekçi eleştirilere hazır mısınız? Eserinizi yayın evlerine göndermeden önce mutlaka çevrenizde edebiyata ilgili kitapseverlere okutmalısınız. Onların dürüst ve gerçekçi eleştirilerini göz önünde bulundurarak eserinizde düzeltmelere gitmelisiniz.

3. Kitap türüne göre yayın evleri seçin.
Kitabınızın tarzı nedir ? Bilim kurgu, aşk romanı ya da şiir ? Kitap çalışmanızı rast gele tüm yayın evlerine göndermeniz sizi yorabilir. Örneğin tarihi roman kitabı yazdınız. Kitapyurdu, İdefix gibi kitap sitelerinde tarihi roman alanında kitaplara ağırlık veren yüzlerce yayın evinin isimlerini tek tek not alıp küçük bir google araştırmasıyla iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz. 

4. Yüzlerce yayın evine mail ya da posta yoluyla başvurun.
Birçok yayın evi e-posta yoluyla kitap çalışmalarınızı değerlendiriyor. Öncelikle mail yoluyla başvuruyu denemelisiniz. İnkilap gibi büyük yayın evleri ise sadece posta yoluyla başvuruları kabul ediyor. Bunun gibi gözünüze kestirdiğiniz yayın evlerine de posta yoluyla başvurabilirsiniz.

5. Sabırla 3-6 ay bekleyin.
Mail ve posta yoluyla başvurduktan sonra sabırla beklemeniz gerekiyor. Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Yayınları gibi büyük yayın evleri eserinize olumlu ya da olumsuz cevap vermesi zaman zaman 6 ayı buluyor. Birçok yayın evi ise eserinizi incelemeden olumsuz cevap veriyor. Eseriniz alanından özgün ve dikkat çekici bir eserse mutlaka olumlu dönüş olacaktır. Sabırla tüm başvurularınıza cevap gelmesini bekleyin.

6. Olumlu cevap veren yayın evleri para talep ediyorsa dikkat !
Kendilerini yayın evi olarak isimlendirmiş, matbaa ile yazar arasında komisyoncu görevi yaparak kitap kapağına yayın evi logosuyla  hizmet edenlere dikkat etmelisiniz. "Sayın yazar, eserinizi inceledik, çok güzel bir eser. Yayın politikamız gereği eserinizin basım maliyetlerinin sizin tarafınızdan karşılanması gerekmektedir. Fiyatlandırma ektedir." Ekteki dosyayı bir açıyorsunuz 3 bin 500 lira talep ediyorlar. Bunlarda uzak durmanızda fayda var. Kimi "yayın evleri!" farklı yayın paketlerimiz var, eserinizi 500 lira karşılığında bile yayınlayabiliriz diyebilir. Bunlarda da fayda yok. Eserinizi 100 tane bastıklarını iddia ediyorlar. 2 tanesini size gönderip, kitap sitelerinden gelen siparişe göre 2 liralık kitabı 20 liraya yakınlarınıza satıyorlar. Bu tür hayal tüccarı yayın evlerinden uzak durmanızı tavsiye ediyoruz. 

7. Tüm dönüşler olumsuz. Sabrınız tükendi Şimdi ne yapmalısınız?
Aylarca beklediniz ve gelen tüm cevaplar olumsuz. Kendi gözünüzde eşsiz eseriniz hiçbir yayın evinin dikkatini çekmedi. Biran önce yayınlanmasını istediğiniz kitabınızın mükemmel olduğunu yayın evlerinin bunu fark etmediğini düşünebilirsiniz. Emin olun ki yanılıyorsunuz. Burada öz eleştiri yapma vaktiniz gelmiş demektir. Eserinizi tekrar gözden geçirmeniz gerekli, eksiklikleri gidermenizde fayda var. Bunun için yakınınızdaki yazarlarla iletişime geçerek bir uzman desteği almanız gerekecek.

8. Kitabımı paramla bastıramaz mıyım ?
Ankara Olgunlar'a giderseniz merdivenlerin sağında ve solunda emekli ikramiyesiyle şiir kitabı bastırmış birçok kişiyle karşılaşabilirsiniz. Bence yazar kişi eserini kendi parasıyla bastırmamalıdır. Eseriniz topluma faydalı bir eserse mutlaka bir yayınevi yayınlamayı kabul edecektir. Sırf yakın çevrenize "Ben kitap yazdım, çocuklukta dalga geçtiğiniz gözlüklü bebe var ya işte o benim" gibi hırslara hiç gerek yok. Kitabınızı parayla bastırarak kendi kendinizi kandırmış olursunuz. Eserinizi parayla bastırıp hem kendinizi hem de çevrenizi kandırmaktansa yayınlanmaması daha iyidir. 

9. Değerli bir eser oluşturana kadar okuyup yazmaya devam edin.
Yazmak istediğiniz alanla ilgili daha fazla kitap okumalı, edebi olarak beslenmelisiniz. Kitap yazacak olgunluğa gelene kadar yazın çalışmalarına devam etmelisiniz. 

Makale: İsrafil BARAN / Okuyorum.org

Kitap Okumak Unutkanlığı Azaltıyor

Kitap okumanın parkinson, alzheimer gibi hastalıklardan bağımsız olarak yaşlılıkta zihinsel gerilemeyi yavaşlattığını biliyor muydunuz?
kitap okumak
Bilim insanları kitap, dergi veya gazete okumak gibi aktivitilerin unutkanlığı azaltıcı bilişsel aktiviteler olduğu konusunda hemfikir. İleri yaşlara kadar kitap okumak, ortalama zihinsel aktivitelerle uğraşmayla karşılaştırıldığında hafızada gerileme oranını yüzde 32 azaltıyor. Türkiye’de 300 bin civarında Alzheimer hastası bulunuyor. 30-40 yıl sonra bu hastalığın önemli bir sağlık sorunu olacak. Hastalar yemek yediğini, alışverişte ne alacağını, ev adresine kadar unutmaya başlıyor. Birçok bilim insanı kitap okumanın, yazmanın ve diğer benzeri beyin uyarıcı aktivitelerle uğraşmanın parkinson, alzheimer gibi hastalıklardan bağımsız olarak yaşlılıkta zihinsel gerilemeyi yavaşlattığı konusunda benzer fikirlere sahip. Yapılan araştırmalarda hayatı boyunca zihinsel olarak uyarıcı aktivitelerle uğraşanlar, bunlarla uğraşmayanlara göre hafıza ve diğer benzeri zihinsel kapasitelerde daha yavaş bir gerileme oranına sahip olduğu gözlemlenmiş.

Okuyorum.org Mart Ayı Bülteni Yayımlandı

Kitap blogunuz Okuyorum.org'un Mart ayı tanıtım bülteni yayımlandı.
Her ay düzenli olarak yayınlanan bültenimizin üçüncü sayısında yer verdiğimiz konu başlıkları şu şekilde; Bir Kadının Kendini Bulma Hikayesi, En Çok Eleştirilen Kitap: Kabil, Yazar Ramazan Aydoğmuş ile Söyleşi, Ayın Kitabı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ayın Kitap Yorumcusu Ayşe Kayıkçı, Gazetelerin Kitap Ekleri ve Yayınlanma Tarihleri, Hanife Çavdar'dan deneme yazısı ve Esen Berber'den bir şiir...
Kitap yorumcularımızın yazı ve şiirleri ve özel konuları ele aldığımız üçüncü sayımıza JPEG, PDF ve İssuu e-dergi seçeneklerimizden birisi aracılığıyla ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz...
Okuyorum Ocak Ayı Tanıtım Bülteni PDF
Okuyorum Ocak Ayı Tanıtım Bülteni e-dergi

Yazar Ulaş Can'ın Rüya Ağacı Kitabı Çıktı

Yazar Ulaş Can'ın ikinci kitabı Rüya Ağacı Cinius Yayınları'ndan çıktı.
Yazar Ulaş Can Rüya Ağacı
Bir insan, bir insanı,
En fazla ne kadar sevebilir Rüya Ağacım?
Eteklerden dökülen kirleri, paçalardan akan lekeleri,
En fazla ne kadar görmezden gelebilir? 

Bir insan, bir insana,
En fazla ne kadar katlanabilir Rüya Ağacım?
Ağızlardan saçılan yalanları, dillerden boşalan riyaları,
En fazla ne kadar duymazdan gelebilir? 

Çok mu karanlık burası da,
Her kibrit çöpüne dört elle sarılırız?
Çok mu çaresiziz burada da,
Bir yanımlık çöplere umut bağlarız? 

Neden Rüya Ağacım, 
Niçin bu kadar yalnızız? 

İnsanlar... 
İnsanları...
İnsanlara...
Neden muhtaç eder? 

Söyle Rüya Ağacım, lütfen konuş;
Niçin her gece her gece, sana sığınırız?
Ve doğan her gün, mutlaka geceye varmasa,
Biz ne yaparız?

KİTAPTAN BİR ALINTI
1999 yılının yaz mevsiminde, bir sanayi sitesinin içinde yer alan bir çay ocağında, iki ay kadar garsonluk yapmıştım...
Çalıştığı oto tamir dükkanının paydos saatlerinde bizim ocağa gelen genç bir adam vardı. Üstü başı, yüzü gözü, simsiyah yağ içinde; bir elinde bir spor gazetesinin at yarışı eki, bir elinde bir tükenmez kalemle gelir ve plastik sandalyelerimizden birine oturup, demli bir çay söylerdi kendisine. Ve çayının yarısını içer, öbür yarısını ise (at yarışına daldığı için soğuduğundan) ocağın yanındaki çam ağacının dibine döker ve çayın parasını çay tabağına bırakıp, işinin başına dönerdi tekrar.
Tam bir at yarışı hastasıydı. Ve bir hayali vardı... Bir gün, at yarışından şöyle iyi bir para kaldıracak ve bu parayla fiyakalı bir araba satın alıp, arabasının arkasına da "Atım sağ olsun" yazdıracaktı. Derken bir gün, günlerdir görmediğimiz-çay ocağına uğramayan bu gencin; at yarışından, o zamanın parasıyla 16 milyar lira kazandığını öğrendik patronundan. Aynı zamanda, birkaç gün önce, yani parayı kazanır kazanmaz işi bıraktığını da. Ki, telefonla arayarak söylemiş işi bıraktığını, dükkana gelmemiş ve içeride kalan yarım haftalığını da almamıştı. (Kısacası, kimseye görünmeden ve bir daha dönmemek üzere, gidiş o gidiş.) Dediğini yaptı mı? Bir araba alıp, arabasının arkasına "Atım sağ olsun" yazdırdı mı bilmiyorum. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki: İnsanların ezici çoğunluğu için hayat, "katlanmak" denen şeyden ibaret! Seçmiyor, katlanıyoruz. İstemiyor, katlanıyoruz. Sevmiyor, katlanıyoruz. Ve bu örnekte olduğu gibi, fırsatını bulduğumuz anda da önüne çekilen seti yıkan bir ırmak misali ardımıza bile bakmadan kaçıyoruz. Katlanmaktan kurtulmanın zevkine varıyoruz... (Sayfa: 76, 77)

Dumanlar Çekilince Cin Ayetleri Gördüm Çıktı

Yazar Leyla Şahin'in Dumanlar Çekilince Cin Ayetleri Gördüm isimli kitabı IQ Kültür Sanat Yayıncılık'tan çıktı.
Psikolog olmaya karar veren bir bayanın yaşamını anlatan kitabın tanıtım yazısını sizlerle paylaşıyoruz : Hayat böyle olmalı, bir hastane odasında da olsak böyle olmalı diye düşündüm ve orada o gün, bunları düşündüğüm işte o an psikiyatr olmaya karar verdiğim andı... O akşam bu pencerenin önündeki mutluluktan ağlayışım şu an gibi aklımda ve şimdi yine mutluluktan ağlıyorum... 

Eslem Tuna'nın Büyük Ödeme Kitabı Çıktı

On altı yaşındaki genç yazar Eslem Tuna'nın ilk kitabı Büyük Ödeme raflardaki yerini aldı.
Eslem Tuna Büyük Ödeme
TÜYAP fuarında satışa sunulan kitap okuyuculardan büyük beğeni topladı. Yazarlığa ilk adımını atan Fen Lisesi öğrencisi genç yazar ileride güzel işlere imza atabilir. Büyük Ödeme isimli kitabın kapak yazısını sizlerle paylaşıyoruz; Bir umuttu o bakışın,Bir umuttu o gülüşün,Bir ateş gibi dokunduğunda yakan bir umuttu.Ama ben yine de dokundum o gülüşe,Kalbimin en deriniyle yanacağını bile bile, Çünkü uğruna yanabilir, hatta ölebilirdim de...
HATALARINI AŞKLARIYLA ÖDEYENLERE...
Bazı şeylere alışılmaz;
bazı şeylere katlanılır, bazı şeylere dayanılır.
Vazgeçilen unutulur da kaybedilen unutulmaz.
Ağırdır yürekte yük, gün gelir taşınmaz.
İşte Seren ve Mete’nin hikâyesi...
Detaylı bilgi için tıklayınız.

Okuyorum.org Şubat Ayı Bülteni Yayımlandı

Kitap blogunuz Okuyorum.org'un Şubat ayı tanıtım bülteni yayımlandı.
Her ay düzenli olarak yayınlanan bültenimizin ikinci sayısının manşetinde Aralık ayında oylamaya sunduğumuz yılın en iyi kitabı ve yazarları anketimizin sonucu yer alıyor. Şubat bültenimizde bu ay yer verdiğimiz konu başlıkları şu şekilde; Yaşar Kemal’i Saygıyla Anıyoruz, Ayın Kitabı Kayı Beyi Osman, Sartre: Aydın Ülkelerin Geleceğidir, Aşk Olsun Paris yaşanmış bir kurgu romanı, Ayın Kitap Yorumcusu Hanife Çavdar, Sınıfın Romanı: Ben de Sana Onu Söyleyecektim, Hanife Çavdar ve Esen Berber'den şiirler...
Kitap yorumcularımızın yazı ve şiirleri ve özel konuları ele aldığımız ikinci sayımıza JPEG, PDF ve İssuu e-dergi seçeneklerimizden birisi aracılığıyla ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz...

Okuyorum Ocak Ayı Tanıtım Bülteni JPEG Resim 1-4 Sayfalar 2-3 Sayfalar
Okuyorum Ocak Ayı Tanıtım Bülteni PDF
Okuyorum Ocak Ayı Tanıtım Bülteni e-dergi