The Most/Recent Articles

deli dolu yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
deli dolu yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yeni Yılda Herkese Bir Terry Pratchett Kitabı

Bir alışveriş merkezi yanlışlıkla hakiki Noel Baba'yı işe alırsa ne olur? 

Noel Baba'nın Takma Sakalı, Domuz Baba Terry Pratchett, Deli Dolu Yayınları
Noel Baba'nın Takma Sakalı, Domuz Baba Terry Pratchett, Deli Dolu 
Dünya çapında 100 milyonun üzerinde satan 41 kitaplık ''DiskDünya'' serisi ile sıkı bir hayran kitlesi bulunan Terry Pratchett; tombala, piyango, ışıklı süslemeler, neşeli melodiler gibi ''klişeleşmiş'' kutlamalardan azıcık farklı şeyler arayan çocuklar ve çocuk ruhlu yetişkinler için kaleme aldığı Domuz Baba ve Noel Baba'nın Takma Sakalı isimli kitaplarıyla, eğlenceli ve her zamankinden daha farklı bir yılbaşını garantiliyor.

Yetişkin okurların, gelenekselleşen yeni yıl kutlamalarına bambaşka bir gözle, yeniden bakmalarına fırsat tanıyan Domuz Baba, evrendeki en ''insani'' değerlerden biri olan inanç kavramına ve unutulmaya yüz tutan çocukluk anılarına göz kırparken; kadim yılbaşı geleneklerinin ''büyülü'' atmosferinde, gölgelerin içinde, hüznün mizahla el ele yürüdüğü, ışıltılı bir kurtarma operasyonuna odaklanıyor.  

Küçük okurların içini yeni yıl coşkusuyla saracak sıcacık öykülerden oluşan Noel Baba'nın Takma Sakalı ise yüzyıllar boyunca her yönüyle büyük değişim gösteren Noel Baba efsanesinin günlük yaşama ve sosyal ilişkilere yansımasını komik bir dille kalemine doluyor. Üstelik bir yandan da bilgisayar, yapay zekâ ve bu öykülerin yazıldığı zamanlarda henüz keşfedilmemiş bilumum teknolojik gelişmenin Noel ruhu üzerindeki etkilerini tartışıyor.

Fantastik edebiyatın şövalyesi Sör Terry Pratchett, hayranlık uyandıran fantezi unsurları ve özgün kurgularıyla yılbaşı ruhuna farklı alternatifler getirdiği bu kitaplarında, insanlığın umutlarına bile göz dikenlere inat, ümitli ve mutlu yıllar vadediyor.

O hâlde, kutlamalar başlasın! 

Kilden Ayaklar Şehre Adalet Dağıtmaya Geliyor

Kült yazar Sör Terry Pratchett'ın kaleme aldığı ''Diskdünya'' serisinin ilk kez Türkçeye çevrilen yeni kitabı Kilden Ayaklar, baştan sona macera, kovalamaca, gizem ve elbette mizah dolu; o pek zeki, çokbilmiş ünlü dedektifin serüvenlerine biraz selam biraz hiciv ekleyen, kusursuz bir ''katil kim'' romanı.
Kilden Ayaklar, Terry Pratchett
Kilden Ayaklar, Terry Pratchett
Dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan külliyatın on dokuzuncu halkası olan bu polisiye kitap, ''Bekçiler'' alt serisinin de üçüncü serüveni.''Diskdünya'' evreninin en sevilen karakterlerinden Şehir Bekçileri Kumandanı Sör Samuel Vimes ve ekibinin yeni maceralarını sayfalarına taşıyan Kilden Ayaklar, kusursuz olay örgüsü ve son âna kadar gizemini koruyan sürükleyici hikâyesi ile Pratchett'ın dehâsına bir kez daha hayran bırakıyor.
Diskdünya, Ankh-Morpork, kalabalık mahalleler, kirli sokaklar; tepişen zenginlerin ayakları altında ezilen fakir ama gururlu insanlar... Ve sonbaharın son günlerinde şehrin üzerine çöken ağır sisin, bu kez hakiki bir sebebi var...
Niran Elçi'nin pürüzsüz Türkçesi ve Delidolu'nun özenli baskısıyla Türkiye'deki okurlarının karşısına ilk kez çıkan bu esrarengiz roman; havada aslı kalan soruları, en çetrefilli polisiye filmleri aratmayan yöntemlerle çözüyor, Diskdünya'nın fantastik evrenine âdeta adalet dağıtıyor.Vimes neşesizce sırıttı. Durum gerçekten gizemliydi ve o, gizemlerden hoşlanmazdı. Gizemlerin, bir an önce çözmezseniz büyümek gibi bir alışkanlığı vardı. Gizemler bölünerek çoğalırdı...

Orhan Berent'ten "Clarke'ın Doru Tayları"

Hepimiz siyah-beyaz bir fotoğrafın içindeydik ve ellerimiz arkadan kenetlenmişti.
Orhan Berent'ten "Clarke'ın Doru Tayları"
Orhan Berent’in, ismini Altay’ın efsane futbolcuları Clarke kardeşlerden alan yeni romanı Clarke’ın Doru Tayları, 1970’ler İzmir’inin kozmopolit yapısını sağlam bir kurgu içinde aktaran çok renkli bir kitap.Başından sonuna, farklı dinler ve etnik kökenlere mensup insanların birbirleriyle olan ilişkilerine odaklanan bu etkileyici dönem kitabı, Alsancak Garı’ndan Şirinyer Hipodromu’na ve at yarışlarına uzanan dinamik arka fonunun önünde, dokunaklı bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Tek bir günü betimleyen sarmal öyküsünün satır aralarında, 1960'lar ve 1970'ler Türkiye’si ile ilgili önemli göndermelerde bulunan Clarke’ın Doru Tayları, mübadele yılları, dünya savaşları, 6-7 Eylül olayları gibi toplumsal belleklerimize iz bırakan önemli tarihi vakaların halkın üzerindeki etkilerini eleştirel bir süzgeçten geçiriyor. Türkler, Levantenler, Yahudiler ve diğerleri, bir yarış öncesi Şirinyer Hipodromu’nda toplanmış, gözleri pistte, koşacak tayları heyecanla bekliyorlar. Dikkat kesilmiş gözbebeklerinin ardında ise onyıllara yayılmış ve kesişmekten helak düşmüş hayatlar, anılar var. Ve bankolar, plaseler, sürprizler...
Orhan Berent, Demokrat Parti iktidarının son yıllarında filizlenen; ancak âşıklarının, tutkularını sadece birbirlerine değil, kendilerine bile itiraf edebilmek için on üç yıl beklediği, tuhaf bir ilişkiyi anlatıyor. Bunu yaparken, Jolanda ve Şefik’in yanı sıra, yardımcı karakterlerin öykülerine de kayıtsız kalmıyor; yetmişli yılların başındaki İzmir’i tüm canlılığıyla resmederek, geri dönüşlerle de Birinci Dünya Savaşı’ndan Milli Mücadele’ye, 1915’ten Mübadele’ye kadar uzanan bir süreçte, okurun şehrin ruhuna nüfuz edebilmesini sağlıyor. “Hipodromu dolduran yarışseverleri koşudan birkaç dakika önce güdüleyen en kuvvetli duygu, risklerin ve sürprizlerin olmadığı sıradan anların, birazdan yerini heyecana bırakacak olmasıydı. Bahis için bilet almak, at yarışı oynayanlara kolaylıkla başka bir dünyanın kapılarını açıyor, kısa bir süre de olsa kaderlerine hükmedebileceklerinin illüzyonunu yaratıyordu. Kazanma ve sahip olmanın hayali bile başlarını döndürüyordu...”