The Most/Recent Articles

israfil baran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
israfil baran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kanserle Savaşanlar Kulübü Yakında Raflarda

Yazar Ayşe Kavak ve Gazeteci İlhan Kılıç’ın kaleme aldığı KANSERLE SAVAŞANLAR KULÜBÜ çok yakında Kırmızı Leylek Yayınları’ndan çıkıyor.

Kanserle Savaşanlar Kulübü, Ayşe Kavak, İlhan Kılıç, Kırmızı Leylek Yayınları
Kanserle Savaşanlar Kulübü, Ayşe Kavak, İlhan Kılıç, Kırmızı Leylek Yayınları

Elazığ başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde çeşitli kanser hastalıklarına yakalanmış saf ve masum çocukların verdiği gerçek yaşam mücadelelerinin anlatıldığı kitapta on beş öykü bulunuyor. 

Yazar Ayşe Kavak, bu eseri kaleme alma amacını kitabın önsözünde “Ben Ayşe Kavak, sizden biriyim. Bir kardeş, bir arkadaş belki de bir büyüğünüzüm. Her şey daha üç yaşına girmemiş oğlumun kanserle tanışmasıyla başladı. Annelik, tedavi döneminde evladımın yanında olup o iyileşsin diye verdiğim mücadelenin adıydı, dik duruşumdu, canımın canının gözlerine bakarken ağlamadan durmaktı. Mücadele etmek anneliğin doğasında vardı. Oğlumun hayatı için tüm gücümle savaştım, sevgiyle kazandığım bu zaferi herkese anlatmak istedim.” cümleleriyle açıklıyor.

Editörlüğünü İsrafil Baran’ın yaptığı kitapta yer alan kanser hastalığı karşısında içleri kan ağlasa da yüzlerine gülen maskelerini takıp tüm zorluklar karşısında dimdik duran, onu yenmek için yıllarca fedakârlık yapan hasta yakınlarının öykülerini okurken sağlığınızın ne kadar değerli olduğunun farkına varacaksınız.

Yazar İlhan Kılıç ise kitaptaki öykülerin gerçek yaşam öyküleri olduğunu, mahremiyet açısından isimlerin ve mekanların değişirildiğini söyledi. Yazar Ayşe Kavak ve İlhan Kılıç’ın Kanserle Savaşanlar Kulübü kitabı Türkiye’nin yanı sıra Almanya’da da satışa sunulacak.


Bülbülü Öldürmek: İyilik ve Kötülüğün Evrensel Romanı

Bülbülü Öldürmek / Harper Lee
Yazar Harper Lee'nin Epsilon Yayınevi'nden çıkan Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek isimli kitabında, Amerika’nın Alabama Bölgesi'ndeki küçük bir kasabada beyazlarla siyahlar arasındaki adaletsiz düzen Avukat Aticius'un kızı Scout Finch'in gözünden okuyucuya aktarılıyor. Tom Robinson isimli "zenci" bir vatandaşın küçük bir kızı taciz ettiğine dair iftiraya uğramasıyla kasabada dürüstlüğüyle tanınan Avukat Aticius Finch'ten onu savunması istenir. Tüm tanıklara rağmen Aticius'un işi zordur. Tamamen beyazlardan oluşan jüri üyesinin şimdiye kadar bir zenciyi haklı bulduğu görülmemiştir. Avukat Aticius ülkede bir ilki gerçekleştirmesine rağmen üzücü sona engel olamaz. Avukat Aticius'un kızı Scout,oğlu ve arkadaşlarının çocuk dünyasıyla başlayarak kasabadaki çarpık düzen okuyucuya başarılı ve akıcı bir şekilde aktarılmış.Amerika insanlarının önyargıları, riyakârlıkları, sınıf ve ırk çatışmalarıyla dolu bu eseri mutlaka okumanızı öneriyoruz.
İsrafil Baran / Okuyorum.org

Ev Değil Çarşamba Pazarı / Leyla Ruhan Oktay

Ev Değil Çarşamba Pazarı, Leyla Ruhan Oktay, Gün Işığı Kitaplığı
Ev Değil Çarşamba Pazarı, Leyla Ruhan Oktay, Günışığı Kitaplığı
On iki yaşındaki Sinan'ın altı kişilik sıradışı ailesiyle tanışmaya hazır mısınız? 
Sinan'ın terziliğe meraklı ortanca kardeşi Duru, en küçük kardeşi Kerem, annesi Nurten, bankacı babası Mahir, Rumeli göçmeni Salih dedesiyle panayır yerini andıran bizden, samimi, huzur dolu yuvasında geçen olayları okurken günümüzde yitirdiğimiz bazı değerleri hatırlayacak ve çocukluğunuza özlem duyacaksınız. Çocuklar için kaleme alınan sade ve akıcı bir dille kaleme alınan bu romanda Sinan'ın annesinin okulda bacağının kırılmasıyla evde bir curcuna başlar. Ev işlerinden habersiz bankacı babasıyla işleri yürütmeye çalışsa da evin topografyası değişiyor.Sürekli amuda kalkan Duru, yer çekimine inanmayan ve tavanda ters vaziyette duran Salih dedenin Pomakça-Rumeli şiveleri, erkeklerin ev işi yapmamasına yapılan göndermeler, eve gelen misafir kedi Pamuk ve kuşlar gibi heyecan dolu bölümler küçük okuyucuları kitabın içine çekiyor.Leylek Havada romanıyla isminden sık sık söz ettiren Leyla Ruhan Okyay'ın Günışığı Kitaplığı'ndan çıkan Ev Değil Çarşamba Pazarı isimli bu akıcı romanı genç kitapseverlerin mutlaka okumasını öneriyoruz.
İsrafil Baran/ Okuyorum.org

Postane Kitap Yorumu Charles Bukowski

Charles Bukowski'nin okuduğumuz ilk eseri olan Postane kitabında, postanede geçici olarak göreve başlayan kadınlara düşkün Henry Chinaski isimli memurun boşvermiş düzensiz yaşamı başarılı bir şekilde kaleme alınmış.
Postane, Charles Bukowski
Postane, Charles Bukowski
Postane ile ilgili kitap bana ne anlatabilir ki düşüncesiyle başladığım ana karakterin dilinden anılarını anlattığı eser öyle akıcı ki bir oturuşta bitirebilirsiniz. Henry Chinaski'nin teknolojinin gelişmediği dönemde Amerika'nın karışık bölgelerinde postaları evlere ulaştırma zorluğu, mektupları tasnifi anlatırken posta memurlarının zorlu yaşamını gözler önüne sermiş. Hayatında sayısız kadın bulunduran sadakatsiz Henry Chinaski'nin gelecek kaygısı duymayışı, her fırsatında görevinden istifa etmesi ve aile kavramından uzak oluşu şaşkınlık oluştururken hikayenin sonunda ne olacak diye heyecanla okumanıza sebep oluyor. Charles Bukowski'nin Postane isimli bu eserini mutlaka okumanızı öneriyoruz.

İyi İnsanlar Nerede? Yorumu Hüseyin Kocabıyık

Yazar Hüseyin Kocabıyık'ın İyi İnsanlar Nerede? isimli eserinde Sezer isminde şizofren bir ana karakterin gökten geldiğine inandığı, sadece kendisinin ve çocukların gördüğü Johopel isimli değerli bir taşla başlayan serüveni ve onun gezegenine seyahati anlatılıyor.
İyi İnsanlar Nerede? Hüseyin Kocabıyık
İyi İnsanlar Nerede? Hüseyin Kocabıyık
Anne ve babasının dahi inanmadığı Sezer'in birçok kimsenin görmediği değerli taşla ilişkisi, Pulchritudo gezegenine seyahati anlatılırken merak öğesi canlı tutulmuş. Değerli taşı çocukların farklı renklerde görmesi detayı okuru acaba öyle bir taş gerçekten var mı diye şüpheye düşürüyor. Sezer'in kardeşi Ömer'in de kaderini belirleyecek olan olaylar dizisinin sonu çok duygusal bir şekilde bitiyor. Yazar Hüseyin Kocabıyık'ın klasiklere gireceğini düşündüğümüz Monera Yayınları'ndan çıkan İyi İnsanlar Nerede? isimli eserini mutlaka okumanızı öneriyoruz.

Yazar Tuğçe Sabaz: Egomuzun Bizimle Olmayacağı Tek An Öldüğümüz Andır

Kitap blogu Okuyorum.org'un sorularını yanıtlayan Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak kitabının yazarı Tuğçe Sabaz,  egodan kurtulmak diye bir şeyin mümkün olmadığını belirterek asıl olayın egomuzu fark etmeyi ve yönetmeyi öğrenmek olduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde Likya Kitap’tan çıkan Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak isimli kitabın yazarı Tuğçe Sabaz ile Okuyorum.org takipçileri için keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 
Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak kitabının yazarı Tuğçe Sabaz
Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak kitabının yazarı Tuğçe Sabaz 
Merhaba Tuğçe Hanım, bize kendinizden bahseder misiniz?
İnsanların zihin yapılarını değiştirerek daha kaliteli bir hayat yaşamaları üzerine mentorluk yapıyorum. Bu alanda online ve yüz yüze workshoplar düzenliyorum. Bireysel mentorluk veriyorum. Bununla beraber nefesini yeniden kazanma ve nefes alış kapasitesini artırmaya yönelik de çalışmalar yapıyorum. 
Aslında kimyagerim. On sene ilaç ve dermokozmetik alanında çalıştım. Sonra şuan yaptığım çalışmaların kendi hayatımın kalitesini bütünüyle artırdığını fark ettim ve tüm odağımı bu alana yönelttim. 

Nefes terapistliği, Çekim yasası, varoluş gücü üzerine eğitimler aldığınızı ve workshoplar düzenlediğinizi okudum. Kendinizi dönüştürme yolculuğuna başlamaya nasıl karar verdiniz?
Aslında her şey çok spontane gerçekleşti. Rhonda Byme’ın The Secret kitabını okuyordum. Ve istediğimiz, hayallerimizde yatan hayatı ailemizden, paradan, diplomalarımızdan bağımsız olarak yalnızca kendi düşünce gücümüzle yaratabileceğimizin bilgisine uyandım. Aşırı heyecanlandım. Kendimi çok güçlü hissettim. Sonra zaten bununla alakalı bilgiler bana çorap söküğü gibi ulaşmaya başladı. 
Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak, Likya Kitap, Tuğçe Sabaz
Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak, Likya Kitap, Tuğçe Sabaz
Kişisel gelişim kitabı diyebileceğimiz Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak isimli kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz? 
Kitap öncesinde kişisel gelişim alanında kitap çevirmenliği yapıyordum. Likya Kitap dahil olmak üzere pek çok yayınevinden ve çevremden “Tuğçe mutlaka kitap yazmalısın,” diye teşvikler alıyordum. Ama asla ciddiye almıyordum. Katıldığım pek çok eğitimden ve okuduğum kitaplardan edindiğim farkındalıkları, işime yarayan teknikleri yalnızca kendimi takdir etmek ve gelişimimi onurlandırmak amacıyla yazmaya başlamıştım. Sonra bunun gitgide bir kitaba dönüştüğünü fark ettim ve 3 ay gibi kısa bir süre içinde yazımı tamamlandı. Yani daha kitap yokken ortada bir şekilde kitabın çıkmasına dair göz kırpışları gelmeye başlamıştı.

İnsanlar kendini keşfetme yolculuğunda pek çok kitaplar okuyor, workshoplara katılıyor. Sizce sadece workshoplara katılmak ve kitaplar okumak yeterli midir?  Proje Özgürlük Bir Halt Olamamak isimli kitabınızın diğer kitap çalışmalarından farkı nedir? 
Hayır elbette. Eğer böyle bir şey yeterli olsaydı. 10 adımda liderlik kitabını okuyan herkes lider, geçmiş atalarımızla bağlarımızı şifalandıralım çalışmalarına giden herkesin müthiş bir ilişkisi, enerji seansı alan herkesin hayatının da müthiş olması gerekir. Ama değil…
Peki neden? Çünkü bilgi farklı bir şey, bilgiyi bilince dahil etmek farklı bir şey.  Bilgiyi bilince yedirmenin yolu ise pratik ederek hayatınızı dönüştürmek ve işe yaradığını keşfetmek. Proje Özgürlük kitabında bilgileri hayatıma sokarak, inanç sistemlerimi dönüştürerek ve yazdığım teknikleri uygulayarak neyi değiştirdiğimi  konu konu anlattım: Yani iş, aile, ilişki, kendinle ilişki gibi. Kitabın diğer bir en önemli özelliği ise yalnızca değiştirdiklerim değil. Pratik olarak konuyu, kök nedeni ve yardımcı olacak tekniği bilip kendimde henüz değiştiremediğim alanları da yazdım. Dolayısıyla kitabın en önemli özelliği SAMİMİYETİ.               

İnsanların farklı farklı hayatları, farklı farklı deneyimleri var. Sizce bu kitapta yer alan çözümler herkes için olumlu bir katkı sağlayabilir mi?
Buna evet dersem büyük yalan söylerim. Sağlayamaz çünkü hepimiz farklıyız. Algımız, inançlarımız, bize işimize yarayan iyi hissetme yöntemleri, dönüşüm yöntemleri farklı. Bu farklılığımız insanlığın doğasında var, zaten bizi özgün yapan şey bu. Herkesi bir kalıba sokmak veya bir formüle adapte etmeye çalışmak bana çok gerçekçi gelmiyor. 
Kitapta benim işime yarayan ve bir üst versiyonuma geçmemde yardımcı olan bilgileri ve teknikleri kendi algımla uygulayışımı yazdım.  Bu bazı okuyucular için çok da keyifle hayatlarına dahil edebilecekleri bir şey olmayabilir. Bazıları içinde günde 5 defa yapacakları keyifli ötesi çalışmalar olabilir. Kitapta da yazdığım gibi, işin özü kendini iyi hissetmek ve günlük enerji seviyenizi yüksek tutmak. Bunu nasıl yapacağınız ise size kalmış.

Kitabınızda Ego’dan kurtulmanın yolunu akıcı bir dille anlatmışsınız. Okuyucularımıza bu konuda kısaca bahseder misiniz?
Öncelikle egodan kurtulmak diye bir şey mümkün değil. Egomuzun artık bizimle olmayacağı tek an öldüğümüz an. Şuanda bu röportajı ya da kitabı okuyan kimsenin ölmek gibi bir hedefi olduğunu sanmıyorum. Çünkü keyifli yaşamanın yollarından bahsedildiği bu kitap ve bilgiler onların enerjisine uyumlu değil.
Asıl olay egomuzu fark etmeyi ve yönetmeyi öğrenmek. Egomuz yalnızca inanç sistemlerimizi ve kodlarımızı yürüten bir işletim sistemi. Aynı bilgisayardaki işletim sistemi ve programlar gibi. Onlar olmadan bilgisayar hiçbir işinize yaramaz. 
Peki artık bir program işinize yaramadığında ne yapıyorsunuz? Ya siliyorsunuz ya da bir üst versiyonunu yüklüyorsunuz. Egonuzun yürüttüğü inanç sistemlerine de aynı şekilde yaklaşmak çok önemli. Onu fark edip değiştirmek bir nevi hayatını yaratma sorumluluğunu eline almak. Kitapta da egoyu yönetmekle ilgili oldukça örnek var.
 Yazar Tuğçe Sabaz
 Yazar Tuğçe Sabaz
Şikayet etmek=Çözüm ve Sevgi Almak mıdır sizce?
Kesinlikle toplumumuzda böyle bir algı var. Hatta şu söylemden belli, “Ağlamayan bebeğe meme verilmez.” Bu ne demek; şikayet et, bağır çağır, sana arzu ettiğin verilecek ve bir de ekstra bonus sevgi göreceksin. 
Evet bu inanç bebekken bize çok güzel hizmetti. Ağlamazsak annemiz bir sıkıntımızın olduğunu nasıl anlayabilirdi ki?  Ama bu inanç sistemini yetişkinliğimizde de yürütmenin  yansıması şöyle oluyor: Şikayet edeyim, bağırayım ve çözüm gelsin. Odak nerede? Problemde. Probleme odaklanayım ki çözüm ve sevgi gelsin. Ama evren pek de bu şekilde işlemiyor. Yani siz probleme odaklanırsanız ertesi gün yaratacağınız yine problem olacak. Çünkü benzer enerji benzeri çeker. 
Dahası problem yaşarım ve sevgi görürüm bakış açısı. Sevgi hayatımızda aşırı ihtiyaç duyduğumuz bir duygu, dönüşümlerin kilit anahtarı. Peki bu kadar harika bir duygu alışverişini problem ardından mı deneyimlemek istiyorsunuz yoksa kolaylıkla, rahatlıkla ve zarifçe mi?
Seçim sizin. Yapmanız gereken tek şey inanç sistemlerinizi deneyimlemek istediğiniz hayat denklemi doğrultusunda değiştirmek. 

Değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz. Okuyucularınıza son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? 
Ben asıl çok teşekkür ederim. Son derece akıllıca hazırlanmış sorulardı. Çok sihirli bir gücümüz var: Hayatımızı istediğimiz gibi yaratmak. Yani içimizde Tanrı’nın bir parçası var. Bunun sorumluluğunu alın ve istediğiniz hayatı yaratın. Kurbanlık değil, kahramanlık, kaybeden değil kazanan, yetersizlik değil öz güven güçlülük hikayenizi yazmak yalnızca ama yalnızca sizin elinizde.

Söyleşi: İsrafil Baran

Aytekin ve Baran köy okulunda söyleşiye katıldı

Derinkuyu Doğala Şehit Turan Damgacı Ortaokulunda yazar Osman Aytekin ile İsrafil Baran kitap üzerine söyleşide bulundu, kitaplarını imzaladı.
Yazar Osman Aytekin etkinlikte yaptığı konuşmada, okuyan bir toplumun oluşmasında ilkokul öğrencilerinin okuma alışkanlığı kazanmaları için çocuk hikâyelerine yöneldiğini belirtti. 15 üzerinde edebi alanda kitapları bulunan yazar Osman Aytekin, yazmanın zor taraflarının da olduğunu ancak hikaye yazar olarak zorlanmadığını söyledi. Yazar İsrafil Baran da konuşmasında, daha önce gazetecilik yaptığını, gazetecilik yaptığı zamanlarda Kapadokya’yı daha iyi tanımaya başladığını ve ilginç hikâyeleri yazarak yazarlığa başladığını kaydetti. Baran, tarihi konularda hikâye yazmanın araştırma gerektirdiğinden bazı zor yanlarının olduğunu sözlerine ekledi. Okul Müdürü İsa Aslan da öğrencilere yaptığı konuşmada, “Bizler okul olarak okumaya önem veriyoruz. Okuma saatlerimiz var. Her gün öğrencilerimize yarım saat kitap okutuyoruz. Amacımız iyi öğrencileri geleceğe hazırlamak.” dedi. Söyleşi sonrası Aytekin ve Baran öğrencilere kitaplarını imzaladı. 


Bozkırda Altmışaltı Kitap Yorumu Mustafa Çiftçi

Yazar Mustafa Çiftçi'nin Bozkırda Altmışaltı ismini verdiği kitabında Handan Yeşili, Kara Kedi, Ensesi Sararmış Adamlar, Ankara'daki Evlatlar, Bir İğne Bir Kuyu, Elif, Tina,Tolga, Piç Sevi isimli yedi uzun öyküye yer verilmiş.
Bozkırda Altmışaltı, Mustafa Çiftçi, İletişim Yayınları
Bozkırda Altmışaltı, Mustafa Çiftçi, İletişim Yayınları
Geneli Yozgat ile ilgilisi olan sıradan insanların yaşam öyküsünün yer aldığı kitapta yöreye özgü öyle güzel cümleler ve tasvirler size istem dışı kahkaha attıracak. Üç kişiden birisinin Yozgatlı olduğu Ankara'da büyüyen birisi olarak Anadolu insanımızın samimi, içten anlatıldığı bu öyküler bana hiç yabancı gelmedi. Öyküleri okumuş gibi değilde Yozgat'ta bir kahvehanede görmüş geçirmiş bir ihtiyardan dinliyormuşcasına merakle öğrendim.Yazar Mustafa Çiftçi'nin bu samimi Yozgat'ın sıradan insanlarının büyük öyküsünü anlattığı bu eserini mutlaka okumanızı öneriyoruz.

Sevgi Çiçekleri Kitap Yorumu Osman Aytekin

Sevgi Çiçekler, Osman Aytekin
Sevgi Çiçekleri, Osman Aytekin
Yazar Osman Aytekin'in Sevgi Çiçekleri isimli kitabında yaşam, aile, dostluk, sevgi üzerine birbirinden güzel ve derin deneme yazıları yer alıyor. Unuttuğumuz değerleri ve en kıymetli hazinemiz huzuru bana tekrar hatırlatan deneme yazılarını okurken yaşam mücadelesine kısa bir mola verebilirsiniz. Eser Sevgi Çiçekleri,Mutluluk, Hayat Yolunda, Kitap ve Çiçek Kokuları isimli dört bölüme ayrılmış bu kitabı mutlaka okumanızı öneriyoruz.

Bir Yıldız Düşüşü Yorumu Muhammed Altun

Bir Yıldız Düşüşü Muhammed Altun, Ark Kitapları
Bir Yıldız Düşüşü Muhammed Altun, Ark Kitapları
Yazar Muhammed Altun'un Ark Kitapları'ndan çıkan Bir Yıldız Düşüşü isimli romanında bir atık toplayıcısının çöpte bulduğu çocuk şarkıcısının kasediyle duygusal bağ kurarak yazdığı hikayeye yer verilmiş. 1980'li yıllarda popüler hale gelen bir çocuk yıldızının babasıyla gittiği düğünlerde sahneye çıkması ve bir gazino patronu tarafından keşfedilmesiyle başlayan hikâye, çocuk şarkıcının ünlenmesi, yükselişi ve en son düşüşüyle son buluyor. Türk filmi tadı veren ve adından içeriğiyle ilgili ipucu içeren bu kitabı okumanızı öneriyoruz.

ŞAİRLERİ BEN ÖLDÜRMEDİM POLAT ONAT

Şairleri Ben Öldürmedim, Polat Onat, Kent Kitap Yayınları
Şairleri Ben Öldürmedim, Polat Onat, Kent Kitap Yayınları
Yazar Polat Onat Kent Kitap Yayınları'ndan yayınlanan Şairleri Ben Öldürmedim isimli kitabında Bay B. ismindeki bir muhasebecinin "Şair Cinayetleri" isimli romanını yayınlatma süreci ve işlenen cinayetler anlatılıyor. Şairlerin sırasıyla öldürülmesiyle dedektiflerin peşine düştüğü katilin kim olduğunu merak ederken Yazar Polat Onat'ın Bay B. karakteri üzerinde verdiği yazınsal mesajlar sizi yer yer düşündürürken yer yer gülümsetecek. Kitap yazma ve yayınlatma sürecinin zorluğuna da çok sık değinilen bu polisiye romanı özellikle yazarlığa ilk adımını atmak isteyen adayların okumasını tavsiye ediyoruz.

HARBİDEN MANYAK YORUMU ABDULLAH YAVUZ

Harbiden Manyak, Abdullah Yavuz, Kent Kitap Yayınları
Harbiden Manyak, Abdullah Yavuz, Kent Kitap Yayınları
Yazar Abdullah Yavuz Kent Kitap tarafından yayınlanan Harbiden Manyak isimli romanında Ankara Çinçin, Aktaş benzeri bir yerde yaşayan Paranoid Şizofreni ve Mitomani hastalıkları belirtileri gösteren Cihangir'in sevgilisi Zühre'nin katilini bulma süreci anlatılıyor.
Kitabı okurken Zühre'nin katilinin Behçet olma olasılığı ihtimali üzerinde düşünürken, Cihangir'in yaşadığı esrarengiz mahalledeki ilginç karakterlerle de tanışıyorsunuz. Mahallenin delisi Kaldırım Mahir'in anlatacaklarıyla kitabın sonlarına doğru katil netleşse de ilerleyen her sayfada acaba gerçekten böyle insanlar var mı diye düşünüyorsunuz. Çinçin ve Aktaş'ta yaşayanlardan dinlediklerime dayanarak Dantel Cavidan, Naylon Bekir, Saksafon Kemalettin, Plazma Süheyla gibi nice karakterin gerçek olabileceğini düşünerek kitabı okumanızda fayda var. Cihangir'in yaşadığı mahalle ve olaylar itibariyle sizi karamsarlığa ve yaşamdan zevk almamaya ittiği için eseri kısa sürede bitirmenizi öneriyorum. Arka kapak yazısında da denildiği gibi dünyası gere yarılarında başlayan mahlukların, müptezellerin, oğlanların, yuvarlakların ve manyakların yaşamını gerçek anlamda merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okumanızı öneriyoruz.

BELKİ BİR GÜN ANLATIRIM AYLİN BENDİS

Belki Bir Gün Anlatırım, Aylin Bendis, Kent Kitap Yayınları
Belki Bir Gün Anlatırım, Aylin Bendis, Kent Kitap Yayınları
İlk gençlik yıllarında güzelliğine ve yaşam hikayesine hayran olduğu Ahsen isimli kadının aniden kaybolmasıyla birlikte ona ulaşmak için büyük çaba sarf eden Olgar'ın gözünden kaleme alınmış bu eşsiz romanı okurken aşkının peşinden koşan bir kadının yaşamı gözlerinizin önünde bir film şeridi gibi geçecek. 
Özel sektördeki işinden ayrılan olgar asıl mesleği olan oyun yazarlığına geri dönme kararı alır. Yazacağı ilk oyunda çocukluğunda etkisi altında kaldığı Ahsen hanımı yazma isteğini ve eksil bilgileri öğrenme isteğini annesine iletmesiyle başlayan hikaye annenin anlatılan sırlara sadık kalma isteğiyle her defasın "Belki bir gün anlatırım"  söylemiyle geçiştirilir. Türkiye 3. güzeli olan Ahsen, kendisine gelen evlilik tekliflerini ret ederek sevdiği adamın peşinden koşarak ideallerinden vazgeçer. Bankacılığı seçen Ahsen hanımla ilgili detaylı bilgilere ulaşmaya çalışan Olgar'ın eksik parçaları birleştirme niyetiyle giriştiği tüm çabalar sonuçsuz kalır.  Ahsen'e dair bilgilere tam anlamıyla ulaşayan Olgar'ın artık tek amacı Ahsen'in yaşamını oyuna dönüştürerek tiyatro sahnesine uyarlamaktır. Eksik kalan kısımları hisleriyle tamamlayan Olgar "Süveyda" adını verdiği karakter üzerinden ulaşmak istediği aslında Ahsen'in ta kendisidir. Kitapta okuduğunuz her satırda Ahsen'e ulaştığınızı sanıyor, ama ulaşamıyorsunuz. Kitabın sonuna kadar Ahsen'e ulaşma duygusunu tap taze tutan yazar merak duygusunu da her sayfada her defasında canlandırarak hikayeyi akıcı ve canlı kılmış. Hikaye istediğim sonla bitmese de öykü boyunca hikayenin sonunun nereye gideceği merakıyla son satıra kadar ilgi ve zevkle okudum. Paul de Senneville'den A Comme Amour'u dinlerken Aşk, acı, dram ve gençlik yıllarınızı hasretle anımsatacak bu romanı mutlaka okumanızı öneriyorum.

MUSTAFA KALLİ DEĞERLER VE KAVRAMLAR HARİTASI KİTAP YORUMU

Mustafa Kalli, Değerler ve Kavramlar Haritası
Mustafa Kalli, Değerler ve Kavramlar Haritası
Yazar Mustafa Kalli'nin Milli ve Manevi-Dini ve Ahlaki Değerler ve Kavramlar Haritası isimli kitabında Adalet, Ahiret, Aile, Akıl, Arkadaşlık, Barış ve Kardeşlik, Başarı-Başarısızlık, Bayrak, Bayram, Cahillik, Cami, Değerler ve Kavramlar, Dil, Din, Doğruluk, Dua, Dünya Hayatı, Düşünce Edeb ve Haya, Emanet, Ezan, Gençlik, Gıybet, Hac, İman, İnsan, İbadet,İsraf, Kader, Kandil Geceleri, Namaz, Medeniyet,Öfke, Ölüm, Temizlik, Şehitlik, Zekat, Zina, Ziyaret gibi konularda İslami makaleler yer alıyor.İnsan yaşamındaki A'dan Z'ye konulara göre Dini ve Ahlaki- Milli ve Manevi Değerler ve kavramları açıklayarak tasnifini yapan bu eseri mutlaka okumanızı öneriyoruz.

İÇİMİZDEKİ ARAYIŞ SEHER TÜRKER

İçimizdeki Arayış, Seher Türker
İçimizdeki Arayış, Seher Türker
Yazar Seher Türker ile Kahramanmaraş kitap fuarında karşılaştık. Kitaplarını okumak isteyen okurlarına ücretsiz takdim eden ve imzalayan Yazar Türker ile kısa bir sohbet etme şansı buldum. Eğitimci-Yazar Seher Türker'in İçimizdeki Arayış isimli kitapta Arayış, Yoksulluğun Dramı, Tek Çocuk, Aldatma ve Güç, Mutlu Aile, Kıskançlık, Evlatlık, Nereden Nereye, Köyden Nereye, Güzel Günlere Özlem, Şiddetin Beklenmeyen Sonu isimli öyküler yer alıyor. Yazar Türker, öykülerini karakterlerin dilinden okuyucuya sunmayı tercih etmiş. Yaşamın içinden gerçeğe yakın öykülerden en çok Yoksulluğun Dramı, Arayış, Tek Çocuk, Aldatma ve Güç isimli öyküleri beğendim. Kahramanmaraş kitap fuarına yolunuz düşerse Eğitimci-Yazar Seher Türker ile tanışıp imzalı kitabını mutlaka alıp okumanızı tavsiye ediyorum.
İsrafil BARAN

KAYIP ZAMAN ÇOCUKLARI HALUK ECEVİT

Kayıp Zaman Çocukları, Haluk Ecevit, Kent Kardeş
Kayıp Zaman Çocukları, Haluk Ecevit, Kent Kardeş
Yazar Haluk Ecevit'in Kent Kardeş'ten yayınlanan Kayıp Zaman Çocukları isimli kitabında babaannesinin sözünü dinlemeyen Cenk isimli çocuğun yağmurun yağmasıyla birlikte dere yatağına sığınmasıyla başlayan olaylar dizisine yer verilmiş. Babaannesinin "Zayi Galip" gibi kaybolmasından korktuğu Cenk, ışıklar saçan kapıdan geçince zaman kavramının olmadığı bilinmeyen bir dünyaya ilk adımını atar. Bu dünyada yüzyıllar önce kaybolan ve zaman kavramı olmadığı için girdiği yeni dünyada hala çocuk kalan Galip'le karşılaşan Cenk bu duruma çok şaşırır. Yaşadıkları köye geri dönmeyi isteyen Galip ve Cenk el ele verip bu garip yerden kurtulmaya çalışır. Yerel ögelerle süslenmiş, çocukları eğlenceli ve neşeli bir dünyaya davet eden 106 sayfalık gizem dolu bu romanı çocuklarınıza mutlaka okumalı ve okutmalısınız.

PAŞA OLACAKTI KURŞUNA DİZDİLER ALİ ASLIM

Ali Aslım, Paşa Olacaktı Kurşuna Dizdiler
Ali Aslım, Paşa Olacaktı Kurşuna Dizdiler
Kayserili Yazar Ali Aslım'ın Paşa Olacaktı Kurşuna Dizdiler isimli öykü kitabında cumhuriyet döneminden yakın tarihimize yaşanmış olan olayları anlatan ve ülkemizin kısa kısa fotoğraflarını çeken öyküler yer alıyor.Kitap ismini Sarıkamış döneminde yaşanmış bir öykünün başlığından alıyor. Kitapta öyküler koruyucu aileye giden öksüz ve yetim bir kızın yaşamını anlatan Minik Kızın Dramı, günümüz siyasetçilerine gönderme yapan Örtülü Ödenek ve Artist Hekim öykülerini zevk alarak okudum. Kayserili Yazar Ali Aslım'ın Paşa Olacaktı Kurşuna Dizdiler isimli kitabını okumanızı öneriyorum.

BÜYÜK HAYALLER KİTAP YORUMU EMİR BOLAT

Büyük Hayaller, Emir Bolat, Kent Kitap
Büyük Hayaller, Emir Bolat, Kent Kitap
Alaska Nebraska'da Sompodium isimli bir kasabada yeni yaşamına alışmaya başlayan ve henüz hiç kitap yazmamış yazar Francis'in sürekli geceyi yaşayan topraklardaki mutlu günleriyle başlayan kitap daha ilk sayfalarda okuyucuyu kendisine çekiyor. Misafir kaldığı evde geçirdiği mutlu günlerinde Elsa'ya aşık olmasıyla daha akıcı hal alan hikayeyi okurken Carl'ın Noel Baba'nın gelişiyle güneşin doğacağı inancı size de sirayet ediyor. Yaşanan her şey gerçek mi yoksa rüya mıydı diye düşünürken karakter üzerinden verilen "Mutluluk peşinden koşmaya değer bir şeydir" mesajı sizi hikayeye tekrar çekiyor. Yazar Emir Bolat'ın Büyük Hayaller isimli romanını okurken Stefan Zweig eserlerinde ki gibi akıcı ve sanatsal bir dille karşı karşıya kalacaksınız. Sizleri Yazar Emir Bolat'ın geniş hayal dünyasına davet ediyor ve Büyük Hayaller kitabını mutlaka okumanızı öneriyoruz.

İlhama İten Yara Kitap Yorumu Saadet Demirci

Saadet Demirci, İlhama İten Yara
Saadet Demirci, İlhama İten Yara
Şair Saadet Demirci'nin İlhama İten Yara isimli şiir kitabında farklı konularda birbirinden duygusal şiirler yer alıyor. Kitaba adını içerisindeki en etkili şiirlerden olan İlhama İten Yara'dan almış. Kitapta Sorulur mu? Bozuk Yuva, Kardeş, Kastın Nedir, Af Dilersin, Yasak mı? Hasret, Elveda, Çekeceksin Yoruldum, Eşlendin, Uzak Dur, Nerede, Ayan Oldu mu gibi 117 şiir bulunuyor. 133 sayfalık şiir kitabında Asker isimli şiir en etkili şiirler arasında yer alıyor. Şiirseverlere Saadet Demirci'nin İlhama İten Yara isimli kitabını okumalarını öneriyoruz.

ASKER
Duydum arkadaşım duydum,
Dilim varmadı sormaya
Kendimi yerine koydum
Öz pay vermedi varmaya

Asker karlı dağda donar
Ana kara haber duyar
Renk atar saçın yolar
Başlar baba ağlamaya

Tunceli'nin kış dağında
Bağırsa da avazında
Tüfek kalmış omuzunda
Ordu düşmüş aramaya

Ana hasta ciğer yanar
Bacının hayali söner
Babanın yarası kanar
Kim gelir acep sarmaya

Asımımda şehit olmuş
Kemalimde yalnız kalmış
Şehribanım küle dönmüş
Kıyamazdım el sürmeye...

Bu şiir 27.10.2018 yılında Tunceli'de şehit olan Asım Türkel'in adına yazılmış.

YATILI OKULDA MÜKEMMEL BİR HAFTA KİTAP YORUMU POLAT ONAT

Yatılı Okulda Mükemmel Bir Hafta, Polat Onat, Kent Kardeş Yayınları
Yatılı Okulda Mükemmel Bir Hafta, Polat Onat, Kent Kardeş Yayınları
Daha önce İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan "Yatılı Okulda Mükemmel Bir Gün" isimli eserin büyük ilgi görmesiyle gelen talep üzerine Yazar Polat Onat'ın kaleme aldığı Kent Kardeş Yayınları'ndan çıkan "Yatılı Okulda Mükemmel Bir Hafta" isimli kısa öykü kitabında Yücel, Bilal, Cem Rıdvan, Güray isminde yatılı okuyan bir grup öğrencinin yılbaşı tatili haftasında yaşadıkları anılara yer verilmiş.Futbol takımında has kadroya girmeye çalışan Yücel'in sevincini, yatılı okula alışamayan ve ailesini özleyen Güray'ın üzüntüsünü okurken benim gibi yatılı okulda okuduysanız anılarınız tazelenecek ve o günlerinizi özlemle anacaksınız. Yılbaşı gecesi evci çıkamayan bir grup öğrencinin kola, çekirdek ve cipsle birlikte koyu sohbetini okurken asıl zenginliğin öğrencilik yılları olduğunu hatırlayacaksınız. Kitapta beni en çok duygulandıran detay pilli radyo detayıydı. Benim gibi yatılı okulda eğitim gördüyseniz bu eseri mutlaka okumanızı öneriyorum...