Atatürk’ün 10 Kasım’da iyileştiğini ve yıllarca yaşadığını anlatan 09:06, Sözcü Kitabevi’nden çıktı.
09:06, O Yaşıyor, Mehmet Ali Çatal, Sözcü Kitabevi
10 Kasım 1938. Saat 9’u 6 geçiyor ve Atatürk iyileşme belirtileri gösteriyor. Yorganını üzerinden atarak yardımcısından bir bardak su istiyor... Mehmet Ali Çatal’ın son romanı 09:06, bu sahneyle başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım’da iyileştiği ve yıllarca yaşadığı kurgusunu işleyen kitap, Sözcü Kitabevi’nden çıktı. Romanda İsmet İnönü, Doktor Mim Kemal, Salih Bozok, Sabiha Gökçen gibi gerçek karakterlerin yanı sıra kurgu karakterler de yer alıyor.
Bir seri olarak kaleme alınan kitabın ilk cildinde Atatürk’ün iyileştiği 1938 ve 1939 yılları anlatılıyor. Mehmet Ali Çatal, her sene yeni bir cildin yayımlanacağı haberini vererek Atatürk biz yaşadıkça yaşayacak, bu seride tarih yeniden yazılacak dedi.
MEHMET ALİ ÇATAL KİMDİR?
1991 İstanbul doğumlu yazar, uzun yıllar gazetecilik yaptı. İlk köşe yazıları Habertürk gazetesinde yayımlandı. 2015 yılında İstanbul Gazeteciler Derneği tarafından Yılın Gelecek Vaat Eden Gazetecisi seçilerek ödül aldı. Gırgır dergisinde 6 yıl boyunca köşe yazarlığı yaptı. Yayımlanmış 5 kitabı bulunuyor. Sözcü Kitabevi’nde editörlük görevini sürdürmeye devam ediyor.
10 Kasım 1938. Saat 9'u 6 geçiyordu. Atatürk, çenesine değen yorganı ittirip vücudunu ağır bir yükten kurtardı...
09:06 Atatürk Yaşıyor, Mehmet Ali Çatal
Yazar Mehmet Ali Çatal'ın daha ilk satırlarda okuyucuyu içine çeken 09:06 Atatürk Yaşıyor isimli kitabı Sözcü Kitabevi'nden alışveriş yapanlara özel ön siparişe açıldı. Yazardan imzalı kitapulaşır ulaşmaz heyecanla okumaya başladım. Kitabın konusu kısaca şöyle;
Sirozdan mucizevi bir şekilde kurtulan Atatürk alkolü ve tütünü bırakarak çok kısa bir sürede eski sağlığına kavuşur. Sağlıklı olmadığı sürede memlekette neler olup bittiğini öğrenmesi için eski tütüncüsü yeni vitamincisi Osman'ı görevlendirir. Ertelediği memleket meselelerine daha sıkı sarılabilmek için Latife Hanım'ın görüşme isteklerini geri çeviren Atatürk, İsmet İnönü'nün kendi heykelini ve resimli para bastırma hazırlığını öğrendiğinde derin bir üzüntü duyar. Tanin Gazetesi de Atatürk'ün sağlığına kavuşmasına rağmen onu toplumun gözünden düşürme çalışmalarını sürdürmektedir.
Yazar Mehmet Ali Çatal, diğer romanlarından çok farklı ve akıcı bir dil kullanmış.
Her Türkiye vatandaşının kendi kendisine "Acaba Atatürk ölmeseydi, ülke nasıl bir durumda olurdu?" sorusuna çok farklı bir kurguyla okuyucuya sunan Yazar Çatal, İsmet İnönü'yü bekleyen sürpriz bir sonla eleştiri oklarını üzerine çekeceğe benziyor.
Yazar Mehmet Ali Çatal'ın kitap okurları ve tarihçilerin ağır eleştiri yağmuruna tutacağını düşündüğümüz Hypatia Yayın Dağıtım'dan çıkan 09:06 Atatürk Yaşıyor isimli eseri Okuyorum.org ailesinden tam not aldı, mutlaka okumanızı öneriyoruz.
Mizah alanında kaleme aldığı kitaplarla tanıdığımız Yazar Mehmet Ali Çatal'ın ilk çocuk kitabı Küçük Kibirli Yazar isimli eserinde ilham perisinin yardımıyla mükemmel öyküler kaleme alan Masal isimli küçük çocuğun kendini üstün görerek kibirlenmesi ve yaşadığı bazı olaylar kaleme alınmış. Yazarın Aileye Önsöz başlığıyla youtube nesli çocukların ekrandan uzak tutulup okumaya teşvik etmeleri gerektiği önerilerine yer verilmiş. Çocuklarınızın soyut düşünmesini sağlayacak, içerisinde merak ögeleri de barındıran bu kitabı mutlaka okumanızı, çocuğunuza okutmanızı öneriyoruz...
Genç Mizah Yazarı Mehmet Ali Çatal'ın Her Şey Yokunda romanıyla Nevşehir Nissara Alışveriş Merkezi'nde düzenlenen kitap fuarında tanıştık. Yazar Mehmet Ali Çatal diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da bir oturuşta okuyup bitirmelik akıcı ve merak uyandıran bir metin kaleme almış.
Her Şey Yokunda, Mehmet Ali Çatal
Psikolojik sorunları olan Mehmet'in bilboard reklamında gördüğü Tulu adında güzel bir kadından etkilenmesi ve onunla ilgili bilgilere ulaşırken karşı cinsle eşleşme uygulaması olan Tinder ile tanıştığı kızlarla buluşma maceralarıyla başlayan eserin satır aralarında karakterin dünya düzenine ve yaşama dair içsel konuşmalara başarılı bir şekilde yer verilmiş. Bir günün yüzde 100'ü de iyi geçemez. Yüzde 51 yeterlidir. Bugün ise tam yüzde 97'ydi. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür. Çünkü insanın çektiği azabı uzatır. Dürüstlüğün kurallara gereksinimi yoktur. Korkuyu hisset ve yine de yap. Hiçbir ağaç ilk darbede yıkılmaz. İntikam peşinde koşuyorsan çifte mezar kaz gibi Bukowski, Nitche, Alber Camus, Susan Jeffers'dan yerinde alıntı cümlelerle daha da zenginleşen kitapta ana karakterimiz Mehmet'in Korkuyu hisset ve yine de yap felsefesi ve kullandığı Fibralex ilacın da etkisiyle başına gelen olayları okurken sizler de ister istemez etkileniyor ve onun gibi heyecanlanıyor aynı tepkileri veriyorsunuz. 18 yaş üstü okur kitlesine hitap eden ve sürpriz sonla biten bu kitabı mutlaka okumanızı öneriyoruz.
Türkiye’nin önde gelen genç mizah yazarlarından Mehmet Ali Çatal Nevşehir Nissara Alışveriş Merkezi’nde imza günü gerçekleştirecek. Bir Kahve İçebilir miyiz, Holi Şit, Küçük Kibirli Yazar ve Herşey Yokunda kitaplarının yazarı Mehmet Ali Çatal Nevşehir’de okurlarıyla bir araya gelecek. 19 Ocak Pazar günü Nissara Alışveriş Merkezi’nde başlayacak etkinlikte Çatal, yeni kitabı Herşey Yokunda’yı kitap tutkunları için imzalayacak. 24 Ocak Cuma gününe kadar devam edecek olan etkinlikte Yazar Mehmet Ali Çatal okurları için kitaplarını imzalayacak. Mizah Yazarı Mehmet Ali Çatal yazılarıyla bir dönem Gırgır Dergisi ekibinde de yer almıştı.
Mehmet Ali Çatal’ın yeni romanı “Her Şey Yokunda” çıktı. Yeni yılın ilk günü piyasaya sürülen kitap yeraltı edebiyatı sevenlere alışılmışın dışında bir roman deneyimi vadediyor.
Mehmet Ali Çatal’ın Yeni Romanı Her Şey Yokunda Çıktı
Gırgır Dergisi'ndeki hikayeleriyle tanınan Mehmet Ali Çatal, bu kez psikolojik bir romanla okurlarının karşısına çıkıyor. Kendisinin kendisi olmadığını düşünen, hayatta ne yaptığını anlamaya çalışan ve sürekli birilerini öldürme gayreti içinde olan bir adamın başından geçenler Çatal'ın kendine özgü diliyle anlatılıyor.
Yarım Yamalak Cinayetler
Dördüncü kitabının heyecanını yaşayan Mehmet Ali Çatal, romanla ilgili şunları söyledi: “Karakterimiz korkak bir katil. Aynı zamanda depersonalizasyon hastası. Öldürme merakı çok büyük ancak cesareti hep yarım. Bu da ortaya yarım yamalak cinayetler çıkarıyor. Sık sık Ay'a giden, aşık olma isteğiyle yanıp tutuşan, cinayetsever, ilaç manyağı, yakışıklı bir herifle tanışmak isteyenleri kitabıma bekliyorum.”
Ödüllü Yazar
Linza Yayınları etiketiyle çıkan Her Şey Yokunda, artı 18 yaş sınırı ile kitapçılardaki yerini aldı. Ayrıca kitabın içinde, kitabın ismine alışamayan okurlar için bir “L” harfi yapıştırması hediye ediliyor. 1991 doğumlu Mehmet Ali Çatal pek çok gazetede çalışmış, Ekrem İmamoğlu'nun elinden "Gelecek Vadeden Gazeteci" ödülü almıştı.
İlk kitabı Bi Kahve İçebilir Miyiz? ile hatırı sayılır bir okuyucu kitlesi edinen mizah yazarı Mehmet Ali Çatal'ın ikinci kitabı çıktı.
"Holi Şit" adlı kitapta alışılmışın ötesinde bir üslup kullanan Çatal, babasıyla sürekli tartışma içinde olan ancak bir türlü maddi gücünü toplayıp kendi evine çıkamayan bir gencin başına gelenleri anlatıyor. Kahramanın bu yolda yaşadıkları okuyucuyu güldürürken bazen de iç acıtıyor. 11 bölümden oluşan kitap 116 sayfa olarak Linza Yayınları tarafından piyasaya sürüldü. Çatal'ın ilk kitabı olan Bi Kahve İçebilir Miyiz? 2017 yılının en çok satan mizah kitaplarından biri olmuştu. Yeni kitabı Holi Şit ile ilgili konuşan Çatal, "Yazım süreci 1 buçuk yıl sürdü. Bu kitapta farklı olarak bazı bölümlerde kasıtlı boşluklar bırakarak onu okuyucunun hayal gücünün doldurmasına müsaade ettim. Biraz gıcık bir durum aslında. Örneğin kahramanımız ailesiyle yaşadığı tartışmalar neticesinde hayatının amacını evden ayrılmak olarak belirliyor. Normalde baktığında çok aptalca bir hayat amacı ama pek parası olmadığı için ve işleri genelde ters gittiğinden bunu gözünde çok büyütüyor. Tabi kadınlarla olan ilişkilerini rahatlatmak amacıyla da bu özgür hayatı istiyor. Bu amaca ulaşırken okuyucunun en çok merakta kalacağı yerlerden birini atlayarak anlattım. Hani birinin "Ne oldu biliyor musun" deyip de ne olduğunu anlatmaması gibi... İstedim ki merak hat safhaya çıksın ve orayı herkes kendi doldursun. Ayrıca sürpriz bir son hazırladım ve eminim buna herkes çok şaşıracak ve gülecek" dedi.
Rize, Ordu, Mersin, Elazığ ve TÜYAP'ta
Genç yazar kitabını Ekim, Kasım ve Aralık aylarında imzalayarak okuyucusuyla buluşacak. Ekim ayında Rize ve Ordu'da olacak yazar, Kasım ve Aralık aylarında ise Elazığ'da ve TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'nda yeni kitabını imzalayarak okuyucularıyla sohbet etme imkanı bulacak.
Mehmet Ali Çatal kimdir?
Gırgır dergisindeki mizah hikayeleriyle tanınan Mehmet Ali Çatal, pek çok ulusal gazetede de çalıştı. 1991 doğumlu yazar, 2017 yılında İstanbul Gazeteciler Derneği tarafından Gelecek Vaat Eden Gazeteci seçilmişti. Genç yazar farklı yazım üslubuyla dikkat çekiyor.
bGüncel mizah diliyle yazılan hikayelerin çoğunluğu cinsellik içerse de, gençlerin otobüs, metrobüs, tramwayda hiç sıkılmadan bir saati biraz aşkın sürede okuyabileceği eğlenceli bir kitap.
Bi Kahve İçebilir miyiz? Mehmet Ali Çatal
Mizah hikayelerinden oluşan ve ilk baskısı bir ayda tükenen Bi Kahve İçebilir miyiz? kitabının ikinci baskısı Ayzıt Yayınlarından iki kapak seçeneğiyle çıktı. Rüzgardan uçmasın diye dört yeni hikaye daha eklenip kalınlaştırılan kitabın içerisinde abdestinizi bozacak mutlu sonla biten ya da bitmeyen birbirinden komik tanışma, buluşma hikayeleri var.
Yazar Mehmet Ali Çatal'ın ben diliyle kaleme aldığı baş karakterimizin, karşı cinse duyduğu ilgiden, tanışma, buluşma ve sevişme isteklerinden dolayı başına birbirinden komik olaylar geliyor. Öncelikle bu kitaptan Türkçe yazım kuralları, edebi metin, derin romantik aşk hikayeleri beklemeyin. Günümüz ergenlerinin günlük konuşma dilinde Türkçe dil bilgisi kuralları göz ardı edilerek kaleme alınan kitap bana ekşisözlük ve incisözlükde ki entryleri hatırlattı. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide yazar Mehmet Ali Çatal hikayelerinin bir kısmının kendi başından, bir kısmının ise başka kişilerin başından geçtiğini söylemişti. Kitaptaki mizah hikayelerinden Zengin'i kahkahalar atarak okudum, çok beğendim. Hikaye sonunda 60 yaşında kalp krizi geçiren fakat hayatta kalan amcaya "Fakir olsa kesin ölmüştü" cümlesi Türkiye ölüm gerçeğini güldürerek özetlemiş. Güldürürken duygulandıran hikaye Çıkma Teklifi'nde, günlük harçlığı 2 buçuk lira olan yakışıklı delikanlının okulun en güzel kızın teklifini iki kez reddetmesi anlatılıyor. Çıkma Teklifi başlıklı hikayeyi okurken öğrencilik dönemimde ki parasız yatılı okuduğum günleri hatırlayarak derin bir iç çekerek yazarla hemhal oldum. Orta yaş grubunun anlayamayacağı güncel mizah diliyle yazılan hikayelerin çoğunluğu cinsellik içerse de, gençlerin otobüs, metrobüs, tramwayda hiç sıkılmadan bir saati biraz aşkın bir sürede okuyabileceği eğlenceli bir kitap. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Bi Kahve İçebilir miyiz?
Mehmet Ali Çatal
Ayzıt Yayınları
96 Sayfa
Puan
★★★★★
Yorumlayan İsrafil BARAN
Yazar Mehmet Ali Çatal Kimdir ?
1990 yılında çalışmalarına başlanan Mehmet Ali Çatal, 1991 yılında tamamlanarak dünyaya geldi. Habertürk Gazetesinde köşe yazıları yayımlandı. Gırgır dergisinde 6 yıl boyunca mizah hikayeleri yazdı. İGYAD tarafından Yılın Gelecek Vaadeden Gazetecisi seçildi.
Gırgır Dergisi ve Bi Kahve İçebilir miyiz? kitabının Yazarı Mehmet Ali Çatal, mizah yazarken önce kendisini güldürmeye çalıştığını belirterek "Kendim güldüğüm için paylaşma gereksinimi hissettim. İnsanların da gülebileceğini düşündüm" dedi.
Gırgır Dergisi ve Bi Kahve İçebilir miyiz? kitabının Yazarı Mehmet Ali Çatal,Okuyorum.org'un sorularını yanıtladı.Elazığ Kitap Fuarı standlarında ki tek mizah kitabının yazarı Çatal ile bi kahve içerken gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz. Merhaba hocam, Mehmet Ali Çatal kimdir, okuyorum.org okurlarına kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Merhaba, ben Mehmet Ali Çatal. Bi Kahve İçebilir miyiz? kitabının ve aynı zamanda Gırgır Dergisi yazarıyım. Elazığ Kitap Fuarı'nın tek mizah kitabını standımızda bulunduruyoruz. Sizi mizah öyküleri yazmaya nasıl karar verdiniz ? Hayatımda çok fazla komik, ilginç, tuhaf talihsizlikler oluyor. Genelde bunları kafamda biriktiriyorum. Bunları yazıp insanlarla paylaşınca komik olacağını düşündüm. Yaşarken komik değil fakat bunu bir hikayeye döktüğümde, güzel bir kurgu yaptığımda komik oluyor. Ben kendim güldüm, insanların da güleceğini düşündüm. Ve iyi geri dönüşlerde alıyorum.
Genç bir mizah yazarısınız. Sizce mizah genç işi mi ? Mizah 5-10 senede bir kendini yenileyen ülke çapında değişim gösteren bir alan. Her yeni nesil geldiğinde mizah anlayışı da değişiyor. Mesela gezi örneği. Tüm Türkiye'nin mizah anlayışının ne kadar kaliteli olduğunu öğrenmiş olduk. Farklı dönemlerde, farklı mizah anlayışları ortaya çıkabiliyor. Şimdi sosyal medya mizah anlayışı ortaya çıktı. İnci sözlük, ekşi sözlük çok güzel şeylerin yapılabileceğini gördük. Sosyal medyayı gençler iyi değerlendiriyor diyebilirim. Genelde ben inci sözlükte takılıyorum. Geçen gün evrim gibi çok ciddi bir konunun sayfasında bir paylaşım yapılmış ve çok güzel yorumlar vardı. Biri de gelmiş oraya çok komik bir şey söylemiş. Ciddi ciddi şeyleri okurken, birden bir gülme patlattım. Bu tip şeylere rastlayınca hoşuma gidiyor. Mizah genç işi mi ? Evet gençlerden okuduğumda daha çok eğleniyorum. Şimdi babamın mizah anlayışıyla benim mizah anlayışım bir değil. Benim izlediğim absürt komedilere babam bu ne diyebiliyor. Mizahı gençler yaptığında daha çok hoşlanıyorum. Ama yaşlılar mizah yapamaz mı derseniz Cem Yılmaz yaşlı kategorisine girer mi? Çocuğu olduğu için girebilir. Evli barklı çocuklu oldu artık. Cem Yılmaz'ın mizahı belki de kendini yenileyebilme başarısıdır. Cem Yılmaz'ın Mizahı her beş senede bir yenileniyor ve kaliteleşiyor. Cem Yılmaz'ın mizahını ben tüketiyorum. Ama Ata Demirer için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ata Demirer tek kişilik dev kadroda beni şahsen çok güldürdü. Fakat ondan sonra Ata Demirer Gazinosu hoşlanmadım. Ata Demirer'in Eyvah Eyvah filmlerinden ilki güzeldi, ikincisi, üçüncüsü hoşlanmadım. Ata Demirer'in kendini yenileme açısından açıkçası çok üretken olduğunu düşünmüyorum. Başka yaşlı kimi örnek verebiliriz. Müjdat Gezen'in günümüz mizahını yakalayabildiğini düşünmüyorum. Gülse Birsel dizilerinde bunu başarıyor. Yeni bir film projesi varmış. Gülse Birsel gençleri yakalama konusunda başarılı. Bu gözleme bağlı bir şey. Eğer ben yeterli paramı kazandım, yeterli sayıda film yaptım artık yoruldum deyip kenara çekilirseniz, sizin mizah anlayışınızda o kenara çekildiğiniz tarihten itibaren durur. Fakat Cem Yılmaz, trilyonları var, spor arabaları var, her ay bir sevgili değiştiriyor, muhteşem kadınlarla birlikte fakat Cem Yılmaz üretken bir adam, durmayan bir adam. Bu yüzden Cem Yılmaz şuan Mehmet Ali Çatal'ın kafasında neler geçtiğini biliyor. Şu an Ahmet'in, Mehmet'in kafasında neler geçtiğini biliyor. Ünlü bir adam olmasına rağmen lokantadaki "Ne vereyim abime" deyimini bir slogan haline getirdi. Ünlü bir adam ama demek lokantada böyle bir şey gözlemlemiş. Bizim girdiğimiz yerlere girmiyor, bizim çıktığımız yerlerden çıkmıyor ama öyle bir gözlem yeteneği var ki bu Cem Yılmaz'ı diri tutuyor. Mizah bence genç işidir fakat Cem Yılmaz gibi istisna örnekler her zaman olacaktır. İlk eserinizi yazmaya ne zaman başladınız ?
Ben yazmaya 17 yaşında Gırgır Dergisinde başladım. İlk yazımı o zaman yazdım. Tabi çok yazı yazdım, dergiye de çok yazı göndermiştim. Bana bir iki yazıyı cımbızla çekip "Bu şekilde devam edersen, bu şekilde finallendirirsen, bu şekilde olgunlaştırırsan iyi bir yola girebilirsin" diye derginin genel yayın yönetmeni Mehmet İlhan gibi abilerim güzel tüyolar verdi. Bende bu tüyoları değerlendirdiğimi düşünüyorum. Dergimiz malesef iki ay önce kapandı. Dergide altı sene boyunca kapanana kadar yazdım. Sürekli kendimi geliştirdiğimi, değiştirdiğimi, hatalarımı gördüğümü düşünüyorum. Her sene geçtiğimiz sayıları alır, birbirimizi eleştirirdik. Bende kendimi eleştirip neleri yapmamam gerektiğini öğrendim ve hikayelerimi olgunlaştırdım, farklı bir dil oluşturdum, argo, küfürbaz, bunlarla birlikte akıcı bir dil yaratmaya çalıştım. İnsanları sıkmamak istiyorum tek derdim bu. Kitabım bu yüzden doksan altı sayfa. İnsanları sıkmaktan o kadar çok korkuyorum ki, Genel Yayın Yönetmenimiz Serkan abi "Daha kalın kitaplar yaz, daha kalın kitaplar ilgi çekiyor" filan diyor ama ben nedense hani bir hikaye dahi eklerken acaba diyorum sıkıyor muyum, yoksa okuyucuya hep aynı şeyleri mi anlatıyorum diye. Hikayeyi, kitabı kalınlaştırmak açısından o yüzden biraz cimri davranıyorum.
Mizahı taksit taksit veriyorsunuz.
Aynen öyle.
Bi Kahve İçebilir miyiz? isimli kitabınızdan biraz bahseder misiniz?
Bi Kahve İçebilir miyiz? doksan altı sayfalık ince tematik bir kitap. İçinde buluşma hikayeleri var. Bir baş karakterimiz var. Kitabı ben diliyle yazdım. Bu çapkın bir karakter. Yakışıklı da bir beyefendi. Kendisi sürekli buluşmalar yaşıyor. Hanımefendilerle buluşuyor fakat; her buluşması talihsiz bir şekilde sonuçlanıyor. Başına ilginç talihsizlikler geliyor. Bu da benim okuyucuyu güldürmek için kullandığım bir malzeme. Genelde mizah Kemal Sunal'dan bugüne Cem Yılmaz'ın, Ata Demirer'in filmleri de dahil talihsizlikler üzerine şekillenir. Bu çok güzel bir malzeme. Bende bunu kullanmaya çalıştım. Kişinin kendi içinde yaşadığı çatışmaları da kullanmaya çalıştım. Fakat bu kitapta öyle çok büyük sözler yok. Aşkmış, meşkmiş duygusal hiçbir şey yok. Duygusal bir beklentisi olanın bu kitaptan alacağı hiçbir şey yok. Sadece gülmek, metroda metrobüste okumak, Elazığ'da metrobüs yok değil mi?
Yok Malesef. Malatya'da benzeri var.
Otobüs diyelim genel bir araç, otobüste keyifle vakit geçirebileceğiniz bir kitap. İsmi de Bi kahve içebilir miyiz. Çünkü buluşma hikayelerinden oluşuyor.
Türkiye'de mizah yazmak isteyen yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Şimdi ben o kadar tavsiye üretebilecek bir yaşta değilim. Ben kendim güldüğüm için bunları paylaşma gereksinimi hissettim. İnsanların da gülebileceğini düşündüm. Önce kendimi güldürmeye çalıştım, bu güzel bir başlık kendimi güldürmek istedim. O yüzden mizah yazmak isteyen pek gençle de karşılaşmadım ama eğer birilerini güldürme yetisini kendinizde bulabiliyorsanız kendinizi güldürebiliyorsanız bence başkalarını da güldürebilirsiniz.
Bir mizah yazarı olarak hangi yazarları okuyorsunuz ? Feyyaz Yiğit'i çok seviyorum. Olduğu Kadar, Aptal kitaplarını çok beğendim. Mizahi roman Türkiye'de çok ender yazılan alanlardan biri. Feyyaz Yiğit bu anlamda başarılı, kitabının devamını da bekliyorum. Sonra Pukka çok başarılı. Pukka için evlenene kadar başarılıydı diyebilirim aslında. Çünkü Pukka'nın malzemesi evlenmek üzere çıldıran, çocuk sahibi olmak isteyen bir hanımefendiyi anlatıyordu. Pukka'nın son kitabı bu yüzden tat vermedi desem belki doğru konuşmuş olurum. İlk kitabı Küçük Aptal'ın Büyük Dünyası, ikinci, üçüncü kitabı beni tatmin etmişti.Feyyaz Yiğit ve Pukka beni şekillendiren, güldürebilen yazarlar arasında sayılabilir.
Yazar Mehmet Ali Çatal olarak mutlaka gerçekleştiremediğiniz bir hayaliniz vardır.
Film yapmak istiyorum. Kısa filmlerim var. İnsanları güldürmek, eğlendirmek amacı güden uzun metrajlı komedi filmi yapmak istiyorum. Çalışmalarım var, henüz hem teknik hem donanım açısından olgunlaştığımı düşünmüyorum. Yeterli olgunluğa eriştiğimde senaryolarımı yapımcılarla paylaşmak istiyorum.
Okuyorum.org olarak verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz.
Okuyorum.org ailesine beni dinledikleri için teşekkür ederim. Yorumlarınızı bekliyoruz.