The Most/Recent Articles

Bilgi Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgi Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2022 Turgut Özakman İlk Roman Yarışması Başvuruları Başladı

Edebiyatımıza yeni isimler kazandırmak adına düzenlediğimiz Turgut Özakman İlk Roman Yarışması için başvurular kabul edilmeye başlandı.

Turgut Özakman İlk Roman Yarışması

Katılım Şartları

     * Yarışmaya daha önce hiçbir romanı yayımlanmamış yazarlar ilk romanlarıyla katılabilir.

     * Yarışmaya gönderilecek dosyalar daha önce basılı veya dijital ortamda hiçbir şekilde yayımlanmamış ve özgün olmalıdır.

     * Turgut Özakman’ın sanat ve edebiyat anlayışına aykırı olmaması koşuluyla romanlarda konu ve tür sınırlaması yoktur.

     * Gönderilecek dosyalar Word formatında 12 punto büyüklüğünde ve Times New Roman yazı karakteriyle yazılmalıdır.

     * Roman dosyası yarisma@bilgiyayinevi.com.tr adresine e-posta ile gönderilmelidir. Ayrıca postaya ekli ayrı bir dosyada yazarın açık adı, kısa özgeçmişi, açık adresi ve telefon numarası bulunmalıdır. Yazarlar yarışmaya gerçek ad ve soyadlarıyla katılmalıdır.

     * Seçici Kurul ödüle değer bir eser bulamadığı takdirde ödül verilmez. Birinci seçilen dosyanın yayımlanması kararı Bilgi Yayınevi’ne aittir.

Teslim ve sonuçların açıklanması

Dosyaların gönderileceği e-posta adresi: yarisma@bilgiyayinevi.com.tr

Son gönderme tarihi: 31 Temmuz 2022

Sonuçların açıklanacağı tarih: 30 Kasım 2022

Ödül

Birincilik ödülü 5.000,00 TL (Beş Bin TL) olacaktır.

Seçici Kurul

Çimen Günay-Erkol

Hidayet Karakuş

Hürer Ebeoğlu

Mesut Örs

Şule Tüzül

Erik Vogler Serisinin Yazarı Beatriz Osés ile Söyleşi

İspanya’da yayımlandığında çok ilgi gören Erik Vogler polisiye serisinin ilk kitabı Beyaz Şahın Suçları Bilgi Yayınevi etiketiyle Türkiye’de yayımlandı. Gönül Ekici, bu başarılı serinin yazarı Beatriz Osés ile bir söyleşi gerçekleştirdi.

Beatriz Osés, erik vogler, söyleşi, bilgi yayınevi

Merhaba, öncelikle Türkiye’deki okurlarınıza kendinizden biraz bahseder misiniz?

Çocukluğumdan bugüne yazmak benim için kendimi ifade etmenin ya da konuşmaktan hoşlanmadığım veya zorlandığım şeyleri söylemenin yoluydu. Her yaştan okuyucular için farklı türlere değindim: Kısa hikâyeler, öyküler, şiirler, romanlar ve küçük bir tiyatro denemesi. Kendimi tüm bu yaratıcı kanallarda rahat hissediyorum. Fakat içlerinden en çok eğlendiğim, farklı kişilikleri ve aralarında yoğun ve komik ilişkiler olan üç başkahraman Erik Vogler polisiye serilerinde oldu.

Hakları şu ana kadar beş ülkede satılan, İspanya’da büyük başarı yakalayan Erik Vogler serisini yazmaya nasıl başladınız? İlham kaynağınız neydi?

Bu zamana kadar hiç seri yazmamıştım. Erik’le, büyükannesi Berta’yla ve gizemli Albert Zimmer’la tanıştığımda seri olacağını planlamamıştım. Fakat karakterleri çok sevdim ve bir sene sonra onları özlediğimi fark ettim. Bu yüzden editörümle aynı karakterlerle farklı maceralara atılmak konusunda konuştum. Seri; tuhaf, düzen ve titizlik hastası, cinayetlerin ve diğer doğaüstü varlıkların yanı sıra hayaletlerin odak noktası olan bir gencin bir yılını anlatıyor. Sekiz roman boyunca bir vampir olduğundan şüphelendiği Albert ile olan çelişkili ilişkisi ve torununun tam zıttı bir büyükanneyle, farklı polisiye hikâyeleri birleştiriliyor.

Erik’in karakterini yaratma konusundaki ilham kaynağım, Bülbülü Öldürmek kitabının ikinci karakterlerinden biri ve “Benden Bu Kadar” filminin başkahramanıydı. Benim açımdan iki olası Erik var: Biri bir çocuk ve diğeri de obsesif kompulsif bozukluğu olan bir adam. Ayrıca kendimi karakterlerin bazı detaylarına yansıtma eğilimindeyim. Erik, korkuları ve takıntıları, Berta deneyimi ve özgürlüğü, Albert ise sırları, gizemi ve cesareti simgeliyor.

Kesin olan şey, bir keresinde bir edebi eleştirmen, İspanya’da hikâyelerin okunduğunu fakat karakterlerinin olmadığını söylemişti (Literatura Infantil y Juvenil’den bahsediyor). Bu yüzden bunu, kişisel bir meydan okuma olarak belirledim ve bir karakter yarattım. Sonunda, farklı olaylarda kendimi bağdaştıracağım üç karakter ortaya çıktı. Erik’le birlikte eğlenmek, gülmek, trajikomik durumlar içinde olmak ve mizahla korkunun üstesinden gelmek istedim. Bazı paranormal ayrıntılarla birleştirilen gizemli bir roman, bana, histerik bir karakterle alışılmadık bir dedektifçilik oynama imkânı sundu.

Paranormal unsurlarla bezeli bir polisiye olarak niteleyebileceğimiz bu seride Erik Vogler gibi sıra dışı, Berta gibi renkli, Albert Zimmer gibi gizemli karakterler bulunuyor.   Her biri diğerinden ilginç bu karakterler nasıl oluştu? Yarattığınız karakterlerde aklınıza ilk gelen şey bir fikir, görüntü ya da yaşadığınız an mı? Karakterlerin gerçek hayatta tanıdığınız insanlarla benzerlikleri var mı?

Berta ve Albert Zimmer karakterlerinin oluşturulması basitti çünkü başkahramanın karşıtlığından doğmuşlardı. Erik’in nasıl olması gerektiğini biliyordum (İtici, ukala, düzenli, mantıklı, modaya düşkün…). Büyükannenin inşası zıt bir temelden başladı: Giysilerinde özensiz, asker botları giymiş, doğal, doğaçlama yeteneği olan, samimi, cesur. Ve vampir olma ihtimali olan Albert, Vogler’in başka karakteristik özellikleriyle karşıtlığa düşecek şekildeydi: Sosyal becerileri, çekiciliği, kadınlarla olan ilişkisi, cesareti…

Bence serideki mizahın çoğu bu karakterlerin ilişkilerine dayanıyor. Albert en başından Berta’nın gözdesi oluyor. Erik bunu kıskanıyor çünkü sosyal başarılarını onaylamıyor. Berta, torununun can sıkıcı olduğunu düşünüyor. Ve diyaloglar çok komik bulduğum bu zor ilişkileri yansıtıyor. Farklılıklarına rağmen, karakter üçgeni suça karşı savaşmak, hayatta kalmak amacıyla anlaşmak ve suçluları bulmak için birbirlerine “mahkûmdur.”

Daha önce de bahsettiğim gibi, üç karakterin kişilik özelliklerini paylaşıyorum. Ve dahası, diğer insanlarda gözlemlediğim ayrıntıları da ekliyorum. Belki de bu sebepten dolayı veya uzun zamandır aklımda oldukları için çok gerçekçiler. Öyle ki altı yaşındaki kızım bana Erik Vogler’in gerçek olup olmadığını sordu.

Yedinci Erik Vogler kitabı Şah Mat bu ay (3 Aralık) yayımlandı. Erik Vogler’in maceraları devam edecek mi? Gelecek kitaplarda Erik’i neler bekliyor?

Şu anda serinin sekizinci kitabını yazıyorum. Adı “İntikam” olacak. Bu senenin sonuna doğru Erik Vogler yürek hoplatan bir şey yaşayacak. Gelecekte bu karakterlerin geri döneceğini garanti edemiyorum. Fakat okuyucular bunu yapmamı öneriyor.

Son olarak Türkiye’deki okurlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye’deki okurlara Erik Vogler’in maceralarına katıldıkları için teşekkür ediyorum. Fikrimce gizem, gerilim ve mizah bulacaklar. Çok geleneksel dedektiflerden uzak, özgün karakterlerle karşılaşacaklar. Seriyi sırasıyla okumalarını tavsiye ediyorum çünkü her şeyden önce dördüncü kitapta Erik’in yanlış kıza âşık olmasıyla konu daha da karışıyor. Ayrıca önceki kitaplara da çok değiniliyor. Serinin kitapları farklı Avrupa ülkelerinde geçiyor: Almanya, İtalya, Fransa, İrlanda, Hollanda ve İspanya. Geziler, öğrenme ve kişisel gelişim anlarını temsil ediyor. Bu nedenle bunları kitaplara ekliyorum. Ayrıca okuyuculara yaşlarına bakmaksızın Erik Vogler’i okumalarını tavsiye ediyorum. İspanya’da genç okuyucuların yanı sıra ebeveynleri ve hatta büyükanne ve büyükbabaları da bu kitabı takip ediyor.

Teşekkür ederiz…

*** Yanıtlar, kitabın çevirmeni Zeynep Atbaş tarafından İspanyolcadan çevrilmiştir.

Erik Vogler ve Misty Abbey Kalesi Laneti Çıktı

Çok sevilen gençlik polisiyesi serisi Erik Vogler maceralarının yeni kitabı çıktı!

Erik Vogler ve Misty Abbey Kalesi, Erik Vogler, Bilgi Yayınevi

İspanya çocuk ve gençlik edebiyatının ödüllü yazarı Beatriz Osés, bu kitabında okurlarını yine ilginç ve heyecanlı bir macerayla buluşturuyor. Erik Vogler, babasından ve büyükannesinden uzakta birkaç gün tatil yapacağını zannediyordu. Ancak amcası Leonard'ın beklenmedik ölümü, onu Louth Leydisi Brianna'nın korkunç lanetinin saklı olduğu gizemli bir İrlanda kalesine götürecekti. Albert Zimmer ile birlikte başlarına gelen her şey, Misty Abbey Kalesi’nin mahzeninde ölümle burun buruna geleceklerinin göstergesiydi. İlginç ana karakteri ile yazar Beatriz Osés, son yılların en özgün polisiye romanlarından birine imza atıyor. Gerilim sarmalı ve saf heyecan sizi daha ilk bölümden ele geçiriyor.

Mediha Ünver'in İlk Öykü Kitabı "Kapısız Kilitler" Çıktı

Mediha Ünver, Kapısız Kilitler, Bilgi Yayınevi
Mediha Ünver’in “Kapısız Kilitler” adlı öykü kitabı Bilgi Yayınevi etiketiyle yayımlandı. “Elinizdeki kitap Mediha Ünver’in ilk kitabı. Oysa içindekiler usta bir kalemden dökülen, etkili bir anlatı diline sahip, derinlikli ve en ince ayrıntılarına kadar kurgulanmış, içinden geçtikleri atmosferi çok iyi yansıtan öyküler.Mediha’nın metaforlarla bezeli, duygu yoğun, şiirsel dili okuru içine alıp peşi sıra sürüklüyor. Öyküden öyküye geçmeden bir süre soluklanıp ağzımızdaki acımsı ya da şekerli tadın hafiflemesini bekliyoruz ister istemez.Köyü de yazıyor kenti de yazar. Uzun zamandır böyle içten ve gerçekçi köy öyküleri okumuyorum. Acıyı da yazıyor aşkı da. Aşkı yazmışsa yürek tellerimizi titretiyor.” Leylâ Serpil