-Sessiz, içine kapanık ve düşünceli duruşundan dolayı çevresince "Aristo" lakabıyla anılırdı.
- Otostopla Avrupa'yı gezmiştir.
-Denizi çok seven Zarifoğlu, sırf deniz sevgisinden deniz motoru kiralayan birinin yanında bir yazını karın tokluğuna geçirir.
- Güreş, müzik ve resim alanlarında kendini geliştirmiştir.
- Takılan ikinci lakap "Artist" lakabıdır.
- Afganistan işgali sırasında Tofaş marka arabasıyla Afganistan’a gitti.
- Kendisinin en yakın dostlarından uzaklaşır, başka insanlar arasında yaşar. Kendi çevresinin aşırı entelektüel olmasından dolayı onların hep aynı seylerden bahsettiklerini söyleyip isim değisikliği ile farklı ortamlara girerdi. Tanımaya ve tanıtmaya çalıştığım Zarifoğlu ile ilgili son sözü edebi ve kişisel yönlerini kendi ağzından aktarıp bitireyim.
"Bir okula mensup olmadım, ustam da olmadı. Rilke'nin etkisinde kalmış olabilirim. Ama onu hiç tanımadan zaten ovari yazıyormuşum, öyle demişlerdi. Daha çok, kendimin etkisinde kaldım. En çok okuduğum şair Cahit Zarifoğlu'dur. Hani etkisinde kaldığım Rilke'den okuduğum şiir sayısı da onu geçmez. Sistemli bir edebiyat okuyucusu olamadım. Edebiyattan sınıfta kalabilirim. Yerli edebiyatı, hele edebiyat tarihini hiç bilmem. Bunları bir gün itiraf edeceğimi biliyordum.Seçkin bir kimse değilim, İsminin baş harfleri acz tutuyor..."
Makale: Mehmet KEKLİKÇİ
Yorum Gönder