1. Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez
Benim Hüzünlü Orospularım’ın başkişisi, yaşamı boyunca hiçbir kadınla parasını ödemeden sevişmemiş yaşlı bir gazeteci. Yalnızlığının çaresini günlük, sıradan ilişkilerde aramış bu çirkin ve çekingen ihtiyar, 90. yaş gününde kendine hiç alışılmamış bir armağan vermeye kalkışıyor. Eskiden tanıdığı bir genelev patroniçesini arayıp el değmemiş bir genç kızla birlikte olmak istediğini söylüyor. Patroniçe, onun bu isteğini yerine getirecek, ama yaşlı adam her ziyaretinde “uyuyan güzel” Delgadina’yı seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yaşamının güzünde kendisine böylesi bir oyun oynayan yazgısına boyun eğecek; ne ki bu çok özel ilişkiden o güne değin hiç tatmadığı bir aşk doğacaktır. García Márquez, yaşlılığın hüznünü olağandışı bir aşkın coşkusuna dönüştürüyor. Belki de ölümü güzelleştirmek için... Ustanın elinden yaşlılığa, cinselliğe, aşka ve ölüme bir güzelleme.
2. Veronica Pompa İstiyor - Mehmet Ada Öztekin
Yazar, işitsel konstrüksiyonu görsel bir anlatıya dönüştürerek sunar. Onun metinlerini okurken ideal bir okur tipinin izleyici durumuna düşmemesi olası değildir. Cümleler karelere, pasajlar sekanslara dönüşüyor ürettiği metinler boyunca. Size sunduğu metin, görsel bir şölen havasına bürünüyor; bunun tek sebebi, kino-göze sahip olması değil elbette, bir yazın türü olarak bu anlatı şeklini seçmesi ve kısır kurmacalardan okuru kurtarması. Çok yönlü bir tür okuması sunuyor yazar en nihayetinde, daha çok bireyin (okurun) kendi içsel ve kültürel dünyasının yatkın olduğu janra dönüşüyor sıfat. Pulp bir roman, şahsına münhasır bir dedektiflik kitabı, hatta bir yol romanı, tamamen okuma kapasitenize bağlı. Değişmeyen bir şey varsa o da şu Türkçe edebiyat yepyeni bir sesle karşı karşıya. Kulaklarınız kanayabilir. Ya da bir yerleriniz kanla şişebilir!
3. İflas Etmenin Yolları - Erdal Demirkıran
Elini her istediğinde kımıldatabiliyorsan; emin ol ki tüm kontrol sendedir. Kazanmak istediğin halde kaybediyorsan; sen asla kazanmak istememişsindir!
4. Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun - Hatice Meryem
Nasıldır mesela... Bir ayyaşın karısı olmak... bir apartman kapıcısının karısı... bir tornacının... bir cücenin... bir imamın... bir kuryenin... bir marangozun karısı... gardiyanın karısı... kasabın karısı... çok genç bir adamın karısı... ince ruhlu bir adamın karısı... bir işçinin karısı... avare bir adamın... bir adamın ikinci karısı... bir demiryolcunun karısı... bir tüccarın... bir sünepe adamın... bir emeklinin... bir oburun... bir lüzumsuz adamın... bir şoparın... ilkaşkının karısı... bir saz aşığının... bir kader kurbanının... yakışıklı bir adamın karısı... bir şairin karısı... yaşlı bir adamın karısı... bir garibanın... babasının karısı... ya bir de oğlunun... Nasıl bir yaşantıdır, neler hissettirir, nasıl katlanılır, safası nasıl sürülür, hayalleri nicedir... Kuvvetli bir gerçekçilikle, ama mizahla, ama sevgiyle kurulmuş "eş durumu" fantezileri... "Kadınlık durumlarındaki" ezilmişliği, yoksunlukları, ama onunla beraber direnç ve "ayakta kalma" stratejilerini de yansıtan, yaşama heyecanı taşıyan iştahlı bir anlatı...
5. Ağız Tadıyla Sevişemedik - Pakize Suda
Ben Pakize Suda. Size el değmemiş bir konu vaat etmiyorum. Ama aşka doyulmaz. Kendisine doyulsa lafına doyulmaz. Zaten aşk dediğiniz de laftır bir nevi. Aşkın gözü kördür gerçi, ama fazlası göz çıkarmaz. Postacı kapıyı iki kere çalar, ancak aşkın kaç defa çalacağı hiç belli olmaz. Hiç uğramadığı da çoktur. Bazen çalındığı gibi gelir, açar bakarsınız, kimse yok. Mahallenin veletleri dokunup kaçmışlardır. Ne bileceksiniz, her seferinde kanmış olursunuz. İsterseniz araştırıp soruşturun, aşktan kim ölmüş, kim gülmüş. Ben size söyleyeyim, ne umdurur ne güldürür. "Ayrılık sevdaya dahil", tamam da aldatma da aşka dahil mi? Hayat aşktan ibaret değildir. Bu kitap da... Bilmem sizi kitabın içeriği hakkında bilgilendirebildim mi?
6. Mezarlarınıza Tüküreceğim - Boris Vian
Bu roman ilk kez 1946'da Vernon Sulivan takma adıyla yazıldı. Ve 1949'da "ahlaki değerlere hakaret" ettiği gereçeksiyle yasaklandı. Nedeni, erotizmin "aşırı" gerçekçi bir biçimde betimlenmesiydi. 1940'lı yılların başında Amerika'da yaşanan ırkçılık, şiddet ve hoşgörüsüzlükle dalgasını geçen Mezarlarınıza Tüküreceğim, döneminin ve 20. yüzyılın en ünlü ve çarpıcı romanlarından biridir. Boris Vian, pek çok yazardan beklenen "duyuları ateşleyici" bir üsluba sahip değildir. Vian'ın üslubu, romanlarında alçak sesle duyulabilen bir müziğin içinde gizlidir. Mezarlarınıza Tüküreceğim, bu müziğin seslendirildiği bir kara roman pastişidir...
7. Yiyemeyeceğin Muzu Soyma - Zeki Kayahan Coşkun
Kesin, keskin ifadelere sahip olabilmek bir başarıdır.., Bir konukluk halinde misal... Ne içersin sorusuna 'farketmez' cevabını vermek soruyu soranı türlü düşüncelere itmese de, tuhaf bir durumda bırakır... Kişi ne istediğini bilmeli... Bir bardak çay veyahut kahve istemek, isteyebilmek önemlidir... Kimse gücenmesin diye 'hayır' diyememek, en çok kendine yazık etmektir... 'Yiyemeyeceğin muzu soymak'tır... 'Al başına belayı'dır... 'Sonra uğraş dur'dur... İşte bu kitap dâhilinde, yiyemeyeceği muzu soyanlara itiraz vardır... 'Yapma, etme allasen' vardır... Bol bol neşeli durum tespitleri vardır... Daha ne olsun?..
8. Vermenin Gücü - Azim Jamal , Harvey Mckinnon
Bu kitap size esin kaynağı olacak. Siz mutluluğu bulmanın en iyi yolu- nun mutluluk vermek olduğunu fark edeceksiniz. Ne kadar çok şey verirseniz, o kadar çok şeye sahip olduğunuzu keşfedeceksiniz. Siz insanlara kendinizden bir şeyler vermenin dünyamızı daha huzurlu, uyumlu ve verimli bir yere dönüştürdüğünü göreceksiniz. Vermenin Gücü kitabı her birimizin paylaşmamız gereken çok sayıda armağanı –zaman, sevgi, kibarlık– olduğunu göstermektedir. Sizin hiç paranız olmasa da bunlar gibi armağanları paylaşmalısınız. Kitapları dünya çapında büyük ilgi gören Azim Jamal ve Harvey McKinnon hem başkalarının hayatında hem de kendi yaşamınızda bolluk yaratmak için size güç vermede yardımcı olacak önemli bir rehber yazdılar. Vermenin Gücü verimli ve daha zengin bir yaşam arayışında olan herkes tarafından okunmalıdır.
9. Suda Yan Ateşte Boğul - Charles Bukowski
"Hiçbir şeyin önemi yok bir yatakta debelenmekten başka ucuz hayaller ve bir birayla yapraklar ölürken ve atlar ölürken ve ev sahipleri koridorlarda dikmiş gözlerini bakarken; canlıdır müziği çekilmiş perdelerin, sinek sürüleri ve patlamalar sonuszunda son insan'ın mağarası; hiçbir şeyin önemi yok sızdıran lavabodan başka, boş şişeden, keyiften, kıstırılmış bıçaklanmış ve traş edilmiş gençlikten başka kendisine sözcükler öğretilip ölsün diye arkası yastıkla desteklenmiş gençlikten başka."
10. Kim Lan Bu Hayatımın Erkeği - Deniz Özturhan
Erkeklere harcadığım vakti ilime yatırsaydım mutfak aletleriyle atomu parcalamıştım"Kapakataki kız gu? zel değil mi? O ben değilim, halamın kızı Asuman. 23 yaşında, pabuç gibi bir dili,ampu? l gibi cicikleri var. Arada etini burasım geliyor, öyle bir asi.Neyse ki konumuz Asuman değil.Bu kitapta "erkekleri cezbetmenin 55 yolu"nu bulacağını sanırsan yanılırsın bacım.Ama sana "erkekten önemli 55 şey" sayacağımdanşu? phen olmasın. Şimdi "bacım" hitabım yu? zu? nden, "Kalkın gidelim beyler, burada az sonra ağda muhabbeti yapılacak," diye silkinen beyler, az durunuz. İkinci bölu? mde size özel, kadınların çok da gizli olmayan du? nyasına ilişkin, her evde denenesi öğretilerimizi derledik. Tu?m bu cinsi mu? nasebetsizlikler kılavuzunun yanı sıra, gu? ncele parmak basmaktan da geri durmuş değiliz. "Memleket nereye gidiyor? Biri cepten arayıp sorsun. Dönerken yoğurt alsın," tarzı sosyal içeriklerimiz de mevcut. Bir anarşi, bir isyeaan, bir ikrah ki sormayın gitsin. Velhasıl, Kim Lan Bu Hayatımın Erkeği, KLBHE ekibi tarafından ıssız bir adada gerçekleştirilen deneyler sonucunda ortaya çıkan somut verilerden derlenmiş, eşsiz, bilimsel ama bir o kadar mistik bir kitaptır. Çekirdek gibi okunur, yetmez, dişinize yapışıp hayatınıza macera katar.
Yorum Gönder