The Most/Recent Articles

uçanbalık yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uçanbalık yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sıradan Bir Geko Uçanbalık'tan Çıktı

Wendy Meddour'ın yazıp Carmen Saldaña'nın resimlediği Sıradan Bir Geko, minikleri tropikal renklerin hüküm sürdüğü bir yağmur ormanına götürüyor ve dünyadaki en müthiş hayvanlara örnek gösterilebilecek kamuflaj ustalarıyla tanıştırıyor. 

Wendy Meddour, Carmen Saldaña, Sıradan Bir Geko, Uçanbalık Yayınları

Herkesin bir yönüyle sıradan olduğuna dikkat çeken ve bu sırada kibri yeren kitap, kendimizi dev aynasında görmemize sebep olan bireysel farklılıklarımızla böbürlenmenin yersizliğine vurgu yapıyor. Doğadaki canlıların neden ve nasıl kamufle olduklarını eğlenceli bir dille anlatan öykü, sevmek ve sevilmek kavramlarını kendini özel hissetme durumu ile ilişkilendirerek ele alıyor.Piko'ya göre, özel bir canlı olmak zor iş. Ama elden ne gelir! Bazen, kamufle olmayı o kadar iyi başarıyor ki, kendisine bir ödül vermeleri gerektiğini bile düşünüyor. Hatta belki de ona artık ''Yağmur Ormanının Kralı, Kamufle Ustası Piko'' demeliler! 

Vrrak! dedi bir anda, kütükte oturan bir şey. Fıtı fıtı diye kanat çırparak uçup geçti gökyüzünden bambaşka bir şey. Ama gariptir ki Piko hiçbirini fark etmedi! Yoksa Piko, ormandaki en iyi kamufle olan hayvan değil mi?

Yeteneği sayesinde kendini yaşadığı çevrenin ''kralı'' zanneden bir gekonun duygu dünyasını sayfalarına taşıyan bu renkli öykü, okurları temel varoluşsal kaygılar üstüne düşündürüyor. Farklılıkların ayrıştırıcı değil birleştirici gücüne değinen Sıradan Bir Geko, göz alıcı resimlerinin arasında güzelce kamufle olmuş hayvanları keşfe çağırarak, minikleri bulmacalı bir okuma deneyimine davet ediyor.

Duygu yüklü bir büyüme öyküsü: Matilda ve Aydede

Justyna Chudzinska Ottino'nun yazıp resimlediği Matilda ve Aydede, kendisi ufacık ama yüreği kocaman bir kız çocuğunun, heybetli bir armut ağacının dallarından gecelerin hâkimi Aydede'ye uzanan, cesaret ve kararlılıkla örülü öyküsü.

Başarıya giden yolun özgüvenden geçtiğini hatırlatan bu içtenlikli kitap; türlü nedenlerle duyguları bastırılan, ''yapamazsın, edemezsin, başaramazsın,'' gibi sözlerle hevesi ve azmi kırılan çocukların dünyasına umut ışığı oluyor. ''Büyük'' ve ''küçük'' kavramlarını, naif bir kendini gerçekleştirme serüveni eşliğinde veren sanatçı; hayatımızı sınırlandıran, attığımız adımların önüne görünmez duvarlar ören yersiz sıfat ve tanımlamaların hissettirdiği olumsuz duygulara da dikkat çekiyor.     

Beş yaşındaki Matilda, diğer çocuklardan daha ''küçük'' bir çocuktur. Ama bu, hayallerini küçük tutmasına engel değildir. Ablası Sofi'yle birlikte, tadı ekşi olan şeyleri, vahşi hayvanlar gibi giyinmeyi ve kendi etraflarında dönmeyi çok sever. Sofi'nin her fırsatta ona ''sen çok küçüksün, yapamazsın!'' demesinden ise hiç hoşlanmaz! Neyse ki can dostu Aydede vardır; her gece ona kulak veren biricik dinleyicisi... Günlerden bir gün, kardeşler çok sevdikleri büyük benekli topla bahçede oynarlarken, topları havaya yükselir ve armut ağacının en tepesine takılır. Matilda, ne yapıp edip topu aşağıya indirmelidir. Bu yolda attığı cesur adımlar, karanlıkları aydınlığa kavuşturan ''tanıdık'' bir dostla karşılaşmasına da vesile olacaktır. Büyümeye dair yürekleri sevgiyle saran bir öykü anlatan Matilda ve Aydede; bazen, küçükmüş gibi görünenlerin ardında aslında ne büyük hazinelerin bulunabileceğini gösteriyor.Hayallerin sınır tanımazlığına değinerek okurları hep daha fazlasını düşlemeye çağıran kitap; azmin ve inancın gücüyle, karşılaşılan her sorunun üstesinden gelinebileceğini vurguluyor.Siz siz olun, birine ''Sen çok küçüksün, yapamazsın!'' demeden önce bir kez daha düşünün...

Cary Fagan'dan Küçük Bir Sandalyenin BÜYÜK Macerası

Cary Fagan, küçük mavi sandalye, uçanbalık, tudem
Cary Fagan'ın yazıp Madeline Kloepper'ın resimlediği Küçük Mavi Sandalye, sembolik değeri bulunan kimi nesnelerin, zamanda ve mekânda yolculuğa çıkıp farklı ellere geçtiğinde, nasıl bambaşka ihtiyaçlara seslenen yeni ''değer''ler kazanabileceğini gözler önüne seriyor. Yaşam döngüsünden hareket ederek bir nesnenin ''kullanım ömrü'' üzerine düşündüren bu sevimli kitap, minikleri çevre bilinciyle ilişkili iki güncel kavramla tanıştırıyor: ''tekrar kullanım'' ve ''yeniden değerlendirme''. İşlevi tanımlı bir nesnenin, hayal gücünün yardımıyla ne gibi yeni işlevler edinebileceğini anlatan öykü; çok boyutlu düşünmenin ve farklı deneyimlere açık olmanın dönüştürücü gücüne işaret ediyor. Bir sandalye ne işe yarar? Yorulunca oturmaya, üzerinde saksı çiçeği yetiştirmeye, kuşların yemleneceği bir sofraya dönüşmeye? Bo, çok sevdiği küçük mavi sandalyesini bir an olsun boş bırakmıyor. Yemek yerken, kitap okurken, çadır kurarken, hatta uyurken bile sandalyesini hep yanı başında tutuyor. Ama gün geliyor Bo büyüyor, artık sandalyesinden ayrılma vakti geliyor. Küçük mavi sandalyenin elden ele dolaştığı ''acayip'' maceralı yolculuğu da böylece başlıyor. Kâh kocaman bir filin sırtında kâh bir dönme dolabın tepesinde dünyayı dolaşıp duruyor. Her durakta bambaşka yaşamlara dokunup, unutulmaz izler bırakıyor. Ta ki rengârenk bir uçan balon demetinin ucunda yeniden okyanuslara açılana dek. Varacağı noktada acaba onu kim bekliyor dersiniz?.. Cary Fagan, günümüz koşullarında, sahibinin ihtiyacını artık karşılayamadığı için büyük olasılıkla kaderine terk edilecek küçük bir sandalyeyi alıp elden ele dolaşan ''kıymetli'' bir hazineye dönüştürüyor, Küçük Mavi Sandalye'yle, esin verici bir paylaşma öyküsü anlatıyor. Unutmayın, küçük bir sandalye asla ''sadece'' sandalye değildir!

Cary Fagan 1957'de, Kanada'nın Toronto şehrinde doğdu. Toronto'nun banliyölerinde, geniş sokaklarında büyüdü ama Toronto Üniversitesi'nin edebiyat bölümünü dereceyle, sekiz tane ödül kazanarak bitirmeyi de bildi. Bir ara Londra ve New York'ta yaşadıysa da memleket hasreti hep ağır bastı; eninde sonunda yeniden Toronto'ya döndü. Çocuklar ve yetişkinler için otuzdan fazla kitap yazdı (hâlâ da yazıyor). Çok sayıda ödül kazandı. 2014 yılında, tüm eserleriyle, Kanada'nın en saygın ödüllerinden olan ''Vicky Metcalf Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü''ne layık görüldü. Eserlerinde, doğup büyüdüğü (ve muhtemelen âşık olduğu) Toronto'ya sıklıkla yer veren, ondan çokça beslenen yazar, eşi ve çocuklarıyla birlikte hâlen bu şehirde yaşamını sürdürüyor.

BEN BİR KİTAPSEVERİM INGRID CHABBERT - GURIDI

Çünkü kitabın tadına bir kez bakınca, bir daha bırakamazsın! Fransız yazar Ingrid Chabbert ile İspanyol ressam Guridi’nin ortak imzasını taşıyan Ben Bir Kitapsavarım, okumaya hiç şans vermeyen ve kitaplara önyargılı yaklaşan çocukları sözcüklerin renkli dünyasıyla buluşturan mucizevi bir kitap. 
BEN BİR KİTAPSEVERİM INGRID CHABBERT - GURIDI
BEN BİR KİTAPSEVERİM INGRID CHABBERT - GURIDI 
Mizahi anlatımı ve farklı tekniklerden beslenen karikatür tadındaki resimleriyle herkesi kitap okumaya heveslendiren bu sevimli öykü, kitapsavar bir çocuğun bir kitapsevere dönüşme serüvenini, etkileyici ve esprili bir dille aktarıyor. Kitapları çok seven ve çocuklarına okuma kültürü aşılamak isteyen ebeveynlerin mutlaka edinmek isteyecekleri Ben Bir Kitapsavarım, okumanın insan yaşamındaki yerine vurgu yapan, empati yeteneğini geliştiren eserlerden. Albert’in annesi tam bir kitapkurdudur. Banyoda, otobüste, hayal kurarken ve hatta yemek yerken bile okuyabilir. Babası, ayda 23 kitap okur. Üstelik içlerinde hiç resim yoktur! Ablasına gelince, gün boyunca telefonu ile son çıkan bir roman arasında mekik dokur. Oysa Albert gerçek bir KİTAPSAVARdır! Öyle ki, ne kitapların resimlerine bakabilir, ne kokularına dayanabilir, ne de onlara katlanabilir. Ta ki, onu önyargılarından uzaklaştıracak ve iştahlı bir kitapsevere dönüştürecek yaramaz bir tavşanla tanışana dek… Hayatlarında tek bir kitabın bile kapağını aç(a)mayanların merak duygularını harekete geçirip onları kitaplara yaklaştırmayı başaran bu İNANILMAZ öykü, henüz kendilerini bir kitapsevere dönüştürecek o "gizemli" tavşanla karşılaşmayan tüm kitapsavarlara armağan!