The Most/Recent Articles

aziz nesin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aziz nesin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KALPAZANLIK BİLE YAPILAMIYOR AZİZ NESİN

Alışılmışın dışında bir Aziz Nesin kitabıydı. Nedir peki bu alışılmışın dışında olan şey? Anlatım mı? Hayır, o her zamanki Aziz Nesin anlatımı. Mizah? O da değil, fazlasıyla var. Ya ne öyleyse? İçerik... 
Kalpazanlık Bile Yapılamıyor, Aziz Nesin
Kalpazanlık Bile Yapılamıyor, Aziz Nesin
Evet öykülerin içeriklerini okudukça, hani Aziz Nesin gibi birisi diyorum, neden böyle konuları yazsın ki! İşte İntikam, Bir İhanetin Nedeni, Demek Beni Tanımadın gibi öyküler, hiç de Nesin okurlarının alışkın olmadığı içerikte öykülerdir eminim. Tabi hepsi olmasa da çoğu böyle. Kitaba adını veren öykü hakkında birkaç söz söyleyecek olursam, kalpazanlık malum sahte para basma işi. Bizim de bu öyküde bir kalpazanlar Kralı var. Nam salmış, işinin ehli, zengin ve nüfuz sahibi bu kalpazanlar kralı, gün gelir parasını kaybeder, işinin değeri düşer. Öykünün sonlarına doğru bu çöküşün sebebini anlatır ki akla zarar. Bastığı sahte paraların aslının değeri düştükçe sahtesi de para etmez olur tabi. Her öykünün sonunda yazım yılı ve yeri de mevcut. Kitap bitince basım yılına baktım ne göreyim. O zaman anladım neden böyle havadan sudan konularda öykü yazmış Aziz Nesin. Kitabın birinci basım yılında 1984 yazıyordu. Yani... Yanisi "evrene" olumsuz mesaj göndermenin anlamı yoktu, haklı olarak. 
İyi okumalar 
Mehmet Keklikçi

Bir Sürgünün Anıları Kitap Yorumu Aziz Nesin

Sene 1948. Anadolu'da tarihi bir şehir: Bursa. Aziz Nesin, elleri kelepçeli iki yanında iki candarma. Otobüsten en son inen kisi. Başlıyor zorlu sürgün günleri. 4 ay 10 gün. Ya da "sabıkalı" bir yazar için bir asır.
Türk edebiyatının mizah ustası Aziz Nesin, bu yönünü Bir Sürgünün Anıları'nda da gösteriyor. Güldürüyor fakat yine de küçük bir soru işareti bırakıyor aklımızın bir köşesinde. Birbirinden farklı tiplerle yoldaşlık yapıyoruz Bursa sokaklarında. "Perensip" sahibi ressam, hoca, sanatçı, gazeteci... Her biriyle geçen anılarına ortak oluyoruz bir bakıma.
Kitapta anlatılanlar tamamen yaşanmış olaylar. Zaten yazar da kitabın başında bunu söylüyor bize. "Bu dizide topladığım yazılar hikaye değildir... Şimdi sürgünde geçen o acı günlerimi andıkça gülüyorum. Anlatınca da dinleyenler gülüyor. Bunları siz de gülesiniz diye yazdım."
Bursa'da bir ateş topu. Kimin elinde kalsa yakacak. Ne yapmalı o hal? En iyisi olabildigince uzak tutmalı onu. Bursa Emniyeti bu gözle bakıyor Nesin'e. Eh belalı adam nasılsa. Tanıdık tanımadık, eş dost gördükçe kaçıyor. Haliyle bir kovalamacadır başlıyor. Tabi kahkahalarınız yanınızda olsun okurken. Mesela bir tanıdığınız borç mu istedi? Veresiniz yok. Güven hiç yok. Fakat bir an zihninizden "belki" geçti. Hah iste ilk kazığı yemişsinizdir o an.  Ressam ile Aziz Nesin'in dostluğu bu kazığın öyküsü. Bir de Aziz Nesin mi haklı yoksa Nazım Hikmet mi bilemedim. Nazım bir şiirinde,  Saat kaç/ sekiz/demek ki akşama kadar/emniyettesiniz/çünkü teamüldendir/polis ev basmaz güpe gündüz" der. Oysa Aziz Nesin, kitabinda,  polis gece vakti baskın yapmaz. Tutuklamaz. Sabahı bekler. Teamüller de böyledir, töre de böyledir, der.
Gün gelende bir vakit Aziz Nesin "Nereye Gidiyoruz" adlı broşür yüzünden tutuklanır. Sorgular, mahkemeler derken bulunur bir kanun maddesi: Yayın yoluyla millî menfaatlere aykırı eylemde bulunmak. Sonrası ise tam Nesin'lik vaka. Bu kanun maddesi yıllara muteakip "antidemokratik" bulunup kaldırılır.
Bir Sürgünün Anıları 
Aziz Nesin
Bilgi Yayınevi
175 Sayfa
Yorumlayan Mehmet Keklikçi

Damda Deli Var Kitap Yorumu Aziz Nesin

Delinin biri kendini aşağı atmak için dama çıkar. Bütün mahalle, itfaiye, polis seferber olur ama deliyi intihardan vazgeçiremez. 
Damda Deli Var Aziz NesinEn son "Seni imparator yaptık in,” derler. Deli “Sizin gibi serserilerin arasında benim gibi bir imparatorun ne işi var, inmem!” cevabını verir. Sonra kalabalıktan bürokrasiden emekli bir ihtiyar “Durun, ben indiririm onu aşağıya” der ve deliye seslenir; "İmparator Hazretleri! Acaba altıncı kata 'çıkmak' arzu buyurulur mu?"  'Çıkarım' der deli. Böylece birer bire en kata, oradan da yola indirir deliyi. “Beybaba, nasıl yaptın bu işi yahu?” diye sorarlar ihtiyara. “Eee, kolay değil. Elli yıl politika içinde yoğrulduk” cevabını verir.
Aziz Nesin buna benzer birçok öyküsünde hükümet yöneticilerine, bürokratlara, siyasi parti liderlerine göndermeler yapıyor. Her hikayesinde hayatta sıradan insanlar aracılığıyla ülkedeki durağanlığı mizahi bir dille eleştiriyor. Benim en çok İşte evlendik, Şüpheleniyorum başlıklı öyküleri beğendiğim. Kitabın sonunda tiyatrocu, tuluatçı (doğaçlama sanatçısı) hatıralarına yer verilmiş.
Aziz Nesin'in ülkeye mizahi açıdan yaklaştığı kısa öykülerinin olduğu bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum...
DAMDA DELİ VAR
Aziz NESİN
Nesin Yayınevi
Sayfa 
175
Puan 
★★
Yorumlayan İsrafil BARAN

Aziz Nesin - 100 Liraya Bir Deli

18 yıl önce lisedeyken Aziz Nesin'e ait ilk okuduğum kitap "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" bende büyük bir iz bırakmıştı.
O kitabın sinemaya uyarlanmış olan filmini de izlemiştim. Aradan bunca zaman geçtikten sonra bir başka Aziz Nesin eseri olan "100 Liraya Bir Deli" adlı öykü kitabı geçti elime. Bir solukta okudum. Kitapta yer alan her bir hikaye aslında günümüze de ışık tutuyor diyebilirim. Bize gerçekleri biraz güldürerek biraz da üzerek anlatıyor. Ve sonra diyorum ki ben niye Aziz Nesin kitapları okumak için bir 18 yıl daha bekleyeyim. Kitaba ismini veren hikayede tımarhaneden kaçan bir avuç deliyi yakalamak için verilen 100 lira ödül sebebiyle neredeyse her önüne geçeni deli diye yakalayıp ödül peşine düşen insanları ve de delilerin sadece tımarhaneden kaçan delilerden ibaret olmadığını bize mizah çerçevesinde güzelce anlatıyor. Gülmek istiyorsanız okuyun.


100 Liraya Bir Deli
Aziz Nesin
Nesin Yayınevi
124 Sayfa
Puan
★★★★
Yorumlayan Tuncay EKSEN