The Most/Recent Articles

Simyacı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Simyacı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Paulo Coelho'nun Simyacı'sında Mesnevi İzleri

Kötülük, dedi Simyacı, insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır.
Paulo Coelho, Simyacı, mesnevi, Kitabın olay örgüsüne  baktığımızda “Santiago” adındaki karakterin kişisel menkıbesini bulmaya çalışmasından yola çıkılarak oluşturulmuş. Bunun için Mevlana’nın hikâyesinden yola çıkılmış da deniyor. Mesnevi'de geçen hikayeyi okuduğum için bir çok benzerlikle karşılaştım. Mevlana'dan etkilendiği konusundaki tartışmaları araştırdım ve bahsi geçen tartışmayla ilgili  şöyle bir yazı paylaşmak istiyorum;
"Coelho, ilk yıllarda bu eserinde hiç kimseden etkilenmediğini söylese de yakın tarihte İran'da katıldığı bir konferansta, Simyacı'yı Mevlana'nın Mesnevi'sinde geçen bir hikayeden yola çıkarak kaleme aldığını itiraf etmiştir. Zaten Simyacı adlı eserde anlatılanlar, Mesnevi'nin 6. cildindeki, 'Bağdat'ta yaşayan bir kişinin gördüğü rüya sonucu Mısır'da bir adrese gitmesini' konu alan hikayeyle neredeyse birebir aynı.''
Mesnevi'de geçen bu hikayeyi okuyup sonrasında Simyacı'yı okuyan bir çok okur bu benzerliği farkedecektir. “Santiago” karakteri ile başaralı bir karakter yaratmayı başarmış yazar. İster istemez karakteri seviyorsunuz. Bu sizin kitabı daha istekli okumanızı sağlıyor.Kitap roman olmasına rağmen size bir felsefi yapıt, masal ve hikâye izlenimi veriyor. Üstüne bütün bunları sürükleyici bir şekilde verdiği için kitabı sıkılmadan okuyorsunuz. 
Ayrıca bir nasihatname özeliği de var diyebiliriz. Çünkü kitap karakterlerin birbirine nasihat vermesi yoluyla oluşturulmuş. Okuyucuya karakterler üzerinden sürekli örtülü nasihatler verilmiş. Kitapla ilgili bir çok kişiden olumlu anlamda yorumlar dinledim ve mutlaka okumam konusunda uyarıldım. Sonuç olarak kitabı okudum ve bittiğinde kitap elimde ne yani bu muydu söylemleri ve yüzümdeki ifade tam bir hayal kırıklığı şeklindeydi. Kitap kötü değil fakat bendeki beklenti çok yüksekti ve belkide Mesnevî okuduğum için karşıma çıkan benzerlik kitaptan etkilenmemi önlemiş olabilir.Yada Mesnevî kadar doyurucu bir kitabı okumuş olmakta,bu kitaptan etkilenmemi engellemiş olabilir.Keyifli okumalar...
Paulo Coelho
Simyacı
Can yayınları
Çeviri: Özdemir İnce
Sayfa 166
Puan 
Yorumlayan Hanife ÇAVDAR

Simyacı Alchemist Kitap Yorumu Paulo Coelho

Paulo Coelho'nun kaleme almış olduğu Simyacı romanı, dünyanın en çok satan kitaplarından biridir. 
Mutluluğun sırrını arayan bir çobanın kendi kişisel menkıbesini bulmak üzere hem dünya üzerinde hem de ruh dünyasında kat ettiği yolculuğu anlatırken felsefi mesajlarda okuyucuya dokunuyor.
Bütün evrenin birbirine bağlandığı hayat ırmağının evrensel akışına ruhun yaptığı ani dalışlar olduğunu anlamaya başlamıştı. Evrenin ruhu iki şeyde saklıydı. Bunlar katı ve sıvıydı. Delikanlı, Büyük Yapıt'ın sıvı kesimine Ebedi Hayat İksiri adı verildiğini çıkardı. Bu iksir yalnızca bütün hastalıkları iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda simyacıların yaşlanmalarına engel oluyordu. Katı kesimine Felsefe Taşı adı veriliyordu. Bu taş maddeleri altına veya başka şeylere çevirebiliyordu. Mutluluğun sırrını ve kendi menkıbesini ararken bunların hepsini görecekti. Ama birde aşk vardı. Aşk, sevilenin yanında bulunmayı zorunlu kılıyordu.
Delikanlı çıktığı yolculukta hem mutluluğun sırrını, hem kendi menkıbesini hem hayatının aşkını, hem evrenin dilini hem de Simyacıyı bulacaktır. Şimdi tek gereken şey karar vermektir.


Çoban Santiago’nun ailesi fakirdi ama onun rahip olmasını istiyorlardı. Kilisede eğitim alan, okuma yazma öğrenen Santiago ise gezmek ve yeni yerler görmek istiyordu. Babasına bu hayalini anlattı. Babasının içinde de dile getirmediği böyle bir hayal vardı. Dünyanın en güzel yerinin, en güzel kadınlarının Endülüs’te olduğunu söylese de Santiago bunu kendisi görmek niyetindeydi. Babası ona o zaman kilise için biriktirdiği parayı vererek git kendine bir koyun sürüsü satın al. Çobanlık yap. Çünkü onlar şehirlerarasında sürekli gezerler. Her yeri görürler. Yeni insanlar ve hayatlar tanırlar hem mutlu olursun hem de gezersin dedi.

Santiago, yüreğinin sesini dinleyerek yollara düşer. Babasının verdiği altınlardan biriyle bir koyun sürüsü satın alır. Bu koyun sürüsü onun yol göstericisidir. Koyunlar nereye giderse o da oraya gitmektedir.

Bir gece, yıkık bir kilise bahçesinde firavun incir ağacı altında uyurken rüyasında Mısır Piramitleri’nde hazine bulduğunu görür. Rüyasını falcı bir kadına yorumlatır. Kadın, orada gerçekten bir hazine bulacağını söyler ve bulduğu hazinenin onda birini kendisine vermesini ister. Bunun üzerine Santiago, rüyasını ciddiye almamaya karar vererek yoluna devam eder.

Santiago, bir gün kasabada bilge bir adamla tanışır. Adam Santiago hakkında doğru tahminlerde bulunmaktadır. Salem Kralı olduğunu söyleyen yaşlı adam, Santiago’ya yaşamın gizemleri hakkında birçok şey anlatır. Bunun üzerine Santiago, yaşlı adama rüyasından bahseder. Santiago, hem falcı kadından hem de yaşlı adamdan aldığı tavsiyelere uyarak koyun sürüsünü satıp Mısır Piramitleri’ne gitmek üzere yola düşer. Kendisine rehberlik etmesi için bulduğu adam Santiago’yu dolandırıp tüm parasını aldıktan sonra kayıplara karışır. Santiago, para biriktirmek için bir yıl boyunca Billurcuda çalışır ve sonra yeniden yola çıkar.

Yolculuğu sırasında, simyacıyı bulmak için Mısır’a gelen bir İngilizle tanışır. Beraber bir manastıra varırlar. Burada Simyacı’nın kurşunu altına çevirdiğine şahit olurlar. Yoluna tek başına devam eden Santiago, hazinenin yerini kendisine yüreğinin söyleyeceğini düşünür. Bir kumula vardığında hazinenin orada olduğunu hisseder ve kazmaya başlar fakat bir şey bulamaz. O sırada bir grup savaş mültecisi gelir, Santiago’ya sabaha kadar işkence yaparlar ve onlar da aynı yeri kazarlar ama hazineyi bulamazlar. Mültecilerin reisi, oradan ayrılmadan önce Santiago’ya bir ahmak olduğunu söyler ve kendisinin gördüğü rüyadan bahseder. Rüyasına göre hazine, İspanya’da çobanların koyunlarıyla birlikte uyudukları yerde bulunan bir firavuninciri altında bulunmaktadır. Hazinenin yerini bulduğunu anlayan Santiago tekrar aynı kiliseye geri döner ve hazineyi bulur. Artık tek istediği yolculuğu sırasında tanıyıp aşık olduğu Fatima’nın yanına gidebilmektir. Kişisel Menkıbenizi bulmanız dileğiyle iyi okumalar.
SİMYACI 
Paulo Coelho 
Can Yayınları 
184 Sayfa 
Puan 
★★★★★ 
Yorumlayan Gazeteci Ercan KILIÇLI
www.serbestmuhabir.com