The Most/Recent Articles

Ketebe Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ketebe Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çok Kıymetli Bir Şairdir Cummings

Şiirlerinde karşı koyar, kolay olan, sıradan olan her şeye, insanlıktan uzaklaşmış olan insanlığın, köklerine iner, tane tane, pare pare.. Çok kıymetli bir şairdir Cummings...

E.E. Cummings Şiirleri, Yazıları ve Çizimleri, Ketebe Yayınevi
E.E. Cummings Şiirleri, Yazıları ve Çizimleri, Ketebe Yayınevi

Cummings, modern dünyanın Catillus’u. O çağdaşlarının aksine, herkesin bindiği kayığa binmemiştir. Devamlı kendini tekrarlayan ve sanki bir zaman kapsülüne hapsolmuş olan şiir geleneğini, prangalarından çözerek azat etmiş bir şair. Ölmekte olan dil ile değil de, doğmakta olan bir dil ile kaleme almıştır dizelerini... Dil ve biçim üzerinde ki hakimiyeti tartışmasız olan bir şair Cummings. Bir çocuğun, oyuncaklarında ki, görünmeyen güçlerine hakim olması gibi hakimdir şiirlerine. 

Uyanık şimdi kulaklarımın kulakları ve açıldı şimdi gözlerimin gözleri..

Öylesine içten ve coşkuyla oynuyor ki kelimelerle, insanı nereden alıp nereye bırakacağı önceden kestirilemez. Bu bakımdan çağdaşlarından bir güneş gibi ayrılmış, bilinmişliğin tek düzeliğine sığınmamıştır. Anlaşmazlıktan doğan muhalefetin büyük geleneği içerisine girmiştir. Şiirlerinde karşı koyar, kolay olan, sıradan olan her şeye, insanlıktan uzaklaşmış olan insanlığın, köklerine iner, tane tane, pare pare.. Çok kıymetli bir şairdir Cummings...

Afi Can / Okuyorum.org

Edebiyatın İyileştirici Gücü Sade ve Akıcı Bir Dille Yazılmış

Ahmet Sarı'nın İnceleme türünde kaleme aldığı Ketebe Yayınları'ndan çıkan Edebiyatın İyileştirici Gücü isimli kitabı öyle kolay okunur öyle akıcı ve sadelikte yazılmış ki, hani herhangi bir gazetenin köşesinde, yazarın röportajını okuyor gibi hissedebiliyorsunuz. 

Edebiyatın İyileştirici Gücü, Ahmet Sarı, Ketebe Yayınevi
Edebiyatın İyileştirici Gücü, Ahmet Sarı, Ketebe Yayınevi

Edebiyat-Terapi Bağlamında Düşünceler alt başlıklı bir düşünceler dizisi. Kapağında "İnceleme" yazması okuru yanıltmasın. Yahut korkutmasın da diyebiliriz. Metinler öyle kolay okunur öyle akıcı ve sadelikte yazılmış ki, hani herhangi bir gazetenin köşesinde, yazarın röportajını okuyor gibi hissedebiliyorsunuz. Kitabın ana teması, şöyle ki başlıkla birebir. Edebiyat (genel olarak yazı) iyileştirir mi? Neden okuyoruz? Yazı sığınılan bir liman mı? Buna benzer birçok soru sorabiliriz kitap için.

Muhakkak her okurun okuma amacı farklıdır. Tam da galiba bu amaç noktasında tercihler de değişiyor. Popüler metinler mi, edebi metinler mi, akademik metinler mi... Her biri okurlar için belli dönemlerde öne çıkan tercihler. Kuşkusuz, basit metinlerden nitelikli edebiyata ulaşmak da zaman isteyen bir durum. Hani meşhurdur, popüler metinler cips gibidir, doyurmaz ama doymuşluk hissi verir. Nitelikli metinler ise ekmek gibidir. Kuru kuruya yemesi zordur belki fakat doyurucudur. (Neye göre nitelik? şu an konumuz dışı) Kurmaca da olsa edebiyat bambaşka bir dünya benim için. Kurmaca metinlerde gezinmek, yazının büyülü diyarında kaybolmak ve sonu gelmeyecekmiş hissi. Katharsis yahut metne eğilip kendimi görmek. Kimbilir, belki de "serin çimlerde yalınayak gezinmenin ferahlığı budur." İyi okumalar dilerim.

Mehmet Keklikçi / Okuyorum.org