KARNAK KAFE KİTAP YORUMU NECİB MAHFUZ

Bir gün Ahmet Rasim’e patronu yazdığı yazılar için ne kadar ücret istediğini sorar. Yazarın cevabı şu olur: “Uzun yazılar yarım altın, kısa yazılar tam altın.” 
Karnak Kafe, Necip Mahfuz
Karnak Kafe, Necip Mahfuz
Bu anekdot kuşkusuz kısa yazıların ne kadar zor olduğunu anlatıyor bize. Kısa yazılar aynı zamanda yoğun, derin bir anlamı da ihtiva eder. Yeni kitabımız Karnak Kafe’de mekân Kahire, zaman 1952 Devrimi. Belki buna 1967 Arap İsrail Savaşı’nı da ekleyebiliriz. Karnak Kafe gerçekten var mı bilmiyorum. Zira sembolik bir mekân olabilir yahut Minimısır. Yazar tesadüfen girer kafeye. “Karnak Kafe’ye gitmem tamamıyla rastlantı sonucu oldu.” Gençlerin toplanma yeridir burası. Tarihin başlangıç noktası olarak 1952 devrimini kabul eden bir avuç heyecanlı genç. Devrimin çocuklarıydı hepsi. “Zeynep Diyab, İsmail el-Şeyh, Hilmi Hamada ve birkaç kişi.” Dönem her ne kadar devrimin başarılı olduğu bir zaman olsa da “her şeyden, masalardan ve duvarlardan bile şüphe duyulduğu bir ortamın resmini çizer Mahfuz. Yabancılaşma, değerlerden uzaklaşma ve meşhur tabiriyle devrimin önce kendi çocuklarını yediği bir Kahire panoraması. “Ana fikir halen kabulümüzdü tabii ki, ama üslubun değişmesi gerektiğini söyleyip duruyorduk.” Karnak Kafe toplamda 91 sayfa küçük hacimli fakat yoğun bir eser. Bu yüzden olsa gerek, (arka kapaktan alıntılarsam) Mahfuz’un en eleştirel ve sert romanlarından biri sayılıyor. 
İyi okumalar 
Mehmet Keklikçi

Yorum Gönder