Bu kitabı okumaya niyetliyseniz tefekkür yapmak için elinize harika bir kitap almış bulunmaktasınız.
Kitabı okumadan önce bu kadar etkileneceğimi tahmin etmemiştim. Roman havasında başlayan ama en başta yazarın size kitaptaki herşeyin gerçek olduğunu sadece isimlerin ve mekanların değiştirildiğini söylemesiyle, kitap o romanvari havasından çıkıyor. Hulusi Bey'in Tekin ve arkadaşlarına bahsettiği sırları anlayabilmek için bir an önce bir sonraki sayfaya geçeyim telaşı içerisinde oluyorsunuz. Zira kitabı bir kez okumak yetmez. Bir kaç kez hatta dönem dönem okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Her okuduğunuzda bir sırra vakıf olacağınıza eminim. Tabii eğer sırra ulaşmak istiyorsanız... Kitabın yorumunu uzun uzun yapmak istemiyorum çünkü ne kadar yazarsam yazayım anlatımın, okumadan hep eksik kalacağına inanıyorum. Osmanlı'nın yıkıma ilerlemesinde Niyazî Mısri'nin yaşadıkları arasındaki bağlantıyı, Yıldırım Beyazıt ile Timurlenk'in sessiz anlaşmasını, neden rüya göremediğimiz görsek bile hatırlayamadığımızı, üçüncü gözümüzü artık nasıl kullanamadığımızı, "Besmele"nin sırrını, "Su"daki sırrı... diyorum ya ne kadar yazsam da eksik kalacak yorum. Eleştiriye açık mı bilinmez ama okunması gereken bir kitap olduğunu söylemeliyim.
Yorumlayan Buket Ergüven
Yorum Gönder