Ben, Malala Malala Yusufzay ve Christina Lamb

Malala Yusufzay. Kızların eğitim hakkını savunduğu için Taliban örgütü tarafından vurulan kız. Pakistanlı. Svat bölgesinden.
9 Ekim Salı günü okul servisi ile eve dönerken araç durdurulur ve Malala daha sonra ismi Atullah Han olarak açıklanan bir Taliban üyesi tarafından vurulur. Kitap tam da bu olayla başlıyor fakat daha sonra her şeyi başından itibaren anlatıyor yazar. Yani Malala Yusufzay. Kız çocuğu olan ailelere acındığı bir bölgede şafak vakti dünyaya gelir. "Pek çok Peştu için kız çocuğun doğduğu gün kasvetli bir gündür." Fakat Malala anne ve babasından yana şanslı. Yani kız çocuğu da olsa onu sahiplenen bir anne babaya sahip. Bu durum her zaman böyle devam edecektir. daima onun yaptıklarını destekleyecek ve gurur duyacaklardır.
Malala büyüdükçe kızların eğitim hakkı için sorumlu hisseder kendini. Babasına ait bir okulda okur. Fakat Taliban tüm ülkeye korku salmıştır. Kimse kendini güvende hissetmez. Herkes her an bir kurşunla ölmeye adaydır ülkede. Ülkedeki yüksek yöneticiler de talibanı destekledikçe, vatandaşın Talibanlaşması normal hale gelir.
Terör saldırıları, intihar bombacıları, suikastçılar ve güvensizlik ortamı... Böyle bir ortamda içinde Malala, yılmadan eğitimine devam eder. Mücadelesini ve gayretini yitirmez. Muhakkak sıranın ona ya da babasına geleceğinin de farkındadır ama yine de yürür doğru bildiği yolda. Geri kalmış, geride bırakılmış güzel ülkesi için. Ta ki sonrasını hatırlayamadığı 9 Ekim 2012 gününe dek. Malala kim? "Malala benim, bu da benim hikayem..."
Kitabın ana hatları ile konusu bu şekilde. Kitap bittiğinde böylesi bir mücadeleyi takdir etmekle birlikte birkaç küçük soru işareti de aklımda kalmadı değil. Mesela böyle örgütlerin ortaya çıkmasında etkili olan Batı veya ABD, örgüt tarafından öldürülmeye çalışılan bir kızı neden bu kadar göklere çıkardı? Malala, Batı'nin vicdanının sesi mi (düşük ihtimal elbet) yoksa oryantalist bakış açılarının bir tezahürü mü? Ya da 2005 depreminde Pakistan'a en çok yardım yapan ülke Türkiye iken Malala adını bile anlıyor ülkemizin. Hadi Türkiye'den bahsetmedin, o gün çöpten ekmek bulduğu için elindeki iki liradan bir lirasini size yollayan fakir ve yetim çocuktan bahsetseydin en azından. O çocuğu duymaman mümkün muydu o dönem? Üstelik her seyden haberdarken(?)
Sonuç olarak Malala Yusufzay iyi bir kitap çıkarmış ortaya. Üstelik Britinyali gazeteci Christina Lamb ile birlikte. Haberlerin kaynağı da doğru olabilir yani. 2014 Nobel Barış Ödülü de kazanmış Yusufzay. Hayırlı olsun tabi. Belki hatırasına barış ödülleri verilen dinamitin mucidi Alfred Nobel için de rahmet okunmasına vesile olur.
Son cümle: Kitapta Ortadoğu Coğrafyası ve İslam dünyasının ataleti konusunda çok güzel tespitler var.
Malala Yusufzay ve Christina Lamb
Ben, Malala
Epsilon Yayınları
392 Sayfa
Mehmet Keklikçi

Yorum Gönder