Tren yolculuğuyla başlayan öykü, karakterin evliliğe, aşka ve kadınlara karşı farklı fikirleri olan baş kahramanı Pozdnişev ile tanışmasıyla başlıyor.
Pozdnişev gidecekleri yere varana kadar karakterimize öyküsünü anlatmaya başlar. Kıskançlık duygusunun bir erkeğin ruhunun derinliklerinde yatan şiddeti nasıl ortaya çıkardığını satır satır anlatmaya başlar. Pozdnişev öyküsünün en başında karısını bıçaklayarak öldürdüğünü söyler, hikayenin sonunu bilmenize rağmen onu bu cinayete götüren psikolojik nedenlerin merakıyla kitabı okuma isteğiniz hiç kırılmaz. Tolstoy benzer öykü tekniğini İvan İlyiç'in Ölümü isimli öyküsünde de yapmıştı. İlyiç'in öleceğini en başından bilmeme rağmen öyküyü sonuna kadar heyecanla okumuştum. Öykü Pozdnişev'in karısına olan kıskançlığını anlatırken kadınların hayattaki rolleri, yaratılış gayesi ve erkeklere kurdukları tuzaklara da eleştirisel yönle ele alıyor. Öykünün adı Beethoven'ın ünlü Kroyçer Sonat'dan geliyor. Karısının ilişkisini olduğunu düşündüğü müzisyen ile çalıştıkları parça aynı zamanda.Mutsuz bir evlilik yapan bir kişi ya eşinden ayrılır, ya onun kendiliğinden ölümünü bekler, ya bunu kendi eliyle gerçekleştirir diyen yazar en son ihtimal olan intiharı çok az kişinin gerçekleştirebileceğinden bahsediyor. Evliliğe karşı ön yargılarla dolu bu eseri tüm olumsuz yönlerine rağmen okumanızı tavsiye ederim.
Yorum Gönder