Mürebbiye Kitap Yorumu Stefan Zweig

"İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir."
Stefan Zweig Mürebbiye
Kitap dört farklı öyküden oluşmakta;
1) Mürebbiye
2) Yaz Novellası
3) Geç Ödenen Borç
4) Kadın ve Yeryüzü
📚İlk öykümüz mürebbiye,dünyanın en masum duygularından biri olan aşk üstüne yazılmış kısacık,bir okadar da yoğun duyguların anlatıldığı aşk çıkmazı.Genç bir kadının aşık olması ve sonrasında yaşanan acı dolu olayları kısaca anlatmış yazar. Gözlerden uzak yaşanan bu aşkın iki masum tanığı vardır,onlar artık mürebbiyelerini üzen şeyin ne olduğunu bilmektedirler ve acısını dindirmek için ellerinden geleni yapmak isterler,tabiki bu iki çocuğun masumca istek ve hayallerinden biridir taki insanların acımasız önyargılarıyla tanışana dek... Böylece iki masum,gerçek dünyayla yüzleşmiş oluyorlar insanların bu acımasızlıkları karşısında. Belkide bir gün insanca yaşamanın değerini bulacak ve iyiliğe ulaşabileceklerdir kimbilir...
📚 İkinci öykümüz Yaz Novellası,orta yaşlı bir adamın, 16 yaşlarında bir genç kısa platonik bir aşkla,masumca yazılmış aşk  mektuplarını konu alıyor. Aldığı her mektupla büyümeye başlayan genç kızın ruhsal çözümlemelerini,muhteşem bir betimleme tekniğiyle önümüze sermiş yazar. Okurken ister istemez o yıllara gidiyor insan ve kim istemez ki kendini mutlu eden mektuplar almayı...
📚 Üçüncü öykümüz Geç Ödenen Borç, birbirlerine çok bağlı iki dostun, geçmiş yıllarda yaşadıkları platonik aşk hikayesini anlatıyor. İki dostun paylaştıkları bir aşk bu ve sonrasında yıllar sonra gelen bir itiraf... İnsanın hayatın kırılma noktalarından birini itiraf etmesi yıllar sonra bile olsa çok zordur diye tahmin ediyorum.
İnsanın saygınlığını yitirmesi ve bir dilenci yerine konulmasını çok güzel kaleme almış yazar.Açıkçası beni en çok etkileyen bu öykü oldu.Nedenine gelince konusundan ziyade yazarın betimlemeleri ve hayal gücüme kattığı canlılık oldu. Öyle bir yer hayal ettiriyor ki yazar, yeşillik,orman,kuş cıvıltıları, sessizlik,taş ev... Orada olmak için can atıyorsunuz. Belkide hep hayalini kurduğum ve hiç bir zaman gerçekleştiremediğim bir hayali yaşattı bana Zweig... Tam manasıyla muhteşem bir öyküydü.
📚 Dördüncüsü Kadın ve Yeryüzü,ağır bir doğa betimlemesiyle başlıyor bu öykümüz ve Zweig daha önce hiç görmeyenlere kendi gözünden yeryüzünün nasıl bir şey olduğunu anlatıyor. Yeryüzünü kendi içinde duyumsuyor adeta hissediyor doğayı. Benim bu öyküde konusundan çok betimlemeler ve kelimelerin muazzam şekilde kullanılışı dikkatimi çekti. Her zamanki gibi Zweig ustalığını konuşturmuş bu öyküsünde. Birde bu öyküyü okurken aklıma Hasan Ali Toptaş'ın "bin hüzünlü haz" kitabı geldi o kadar çok benzer yönleri vardı ki,iki yazara da hayran kalmamak mümkün değil çünkü insan bu kadar güzel kelime cambazlığına her yerde rastlayamıyor. Her zaman olduğu gibi gerçeklerle başbaşa bıraktığı dört öyküyle bizleri selamlıyor Zweig.Ve bizleri kara kara düşüncelere iterken,yaşamı ve hayatı tekrar tekrar sorgulatıyor. Mutlaka okumanız dileğiyle,kitapla kalın ve Keyifli okumalar...
Stefan Zweig
Mürebbiye
Türkiye iş Bankası kültür yayınları
Çeviri:İlknur İgan
Sayfa:83
Yorumlayan Hanife Çavdar

Yorum Gönder