Hepimizin yakınında olduğu ama içini tam olarak bilemediği arka sokaklarda geçen bir hikaye Harbiden Manyak.
Bir dram, bir psikanaliz,bir polisiye, bir yeraltı edebiyatı, aşk, gerilim, anı, suç, gizem. Bu ne biçim insanlardan Cihangir olmaya başlamanızla alıyor sizi içine, özellikle son 4-5 sayfasında da tükürüp atıyor. Yazar Tolga Eligül Abdullah Yavuz'un Harbiden Manyak kitabını bu cümlelerle tanımlıyor.
KİTAPTAN ALINTI: Vitesçi hıyarından bahsediyorum. Arabanın içine soba kurup yaz-kış mahalleyi dumana salan heriften.Çok talihsiz bir adamdı bu Vitesçi. Yedi-sekiz sene evvel bunun karısı yan komşuya gidiyor fiskos niyetine. Sanki oruç tutan insanlarmış gibi, oruç tutamadığından, adetli olduğundan falan bahsediyor bizim Vitesçinin karısı komşu kadına. O esnada da komşunun kocası bunları duymasın mı? Her neyse, Vitesçi dallaması da o hafta şehir dışındaymış. Akşamına mahalleye geliyor. Karısını bir haftadır görmüyor tabii. Tam eve girecekken komşunun kocası sesleniyor buna:"Oğlum, heyecan yapmana gerek yok. Karın adetli zaten. Birkaç gün bekleyeceksin artık." demesin mi? Ne yapacağını şaşırmış Vitesçi. Bir taraftan adama küfürler sıkıyor, diğer taraftan karısına hesap soruyor falan. Yemin billah inandıramadı kadıncağız olanları. Boşanma aşamasına kadar geldiler. Yemediği dayak, kırılmayan kemiği kalmamıştı kadının...
Harbiden Manyak: sayfa 275. ( bu anlatılanlar tamamen gerçektir )
KİTAP TANITIM YAZISI: Dünyası gece yarılarında başlayan mahlukların yaşamına hoş geldin. Yani sarhoşların, müptezellerin, oğlanların, yuvarlakların, manyakların ve hastalıklıların yaşamına… Hayat her şeye rağmen güzel mi sence? En basitinden, güvenebildiğin insanlar var mı hayatında? Yalansız insanlar. “Bu akşam çok yorgunum. Erken yatmam gerekiyor, görüşürüz” temalı kaç mesaj aldın bu zamana kadar? Gerçekten yatmış mıydı sence? Tam anlamıyla güvenebiliyor musun? Ben de çok karamsarım değil mi? Boş yere sana kuruntu veriyorum. Her neyse, devam edelim bakalım. Tek bir soru soracağım sana. Vereceğin cevaba göre değişecek bütün hayatın. Eğer “evet” ise cevabın, gözünün gördüğü her şeyden şüphe duymalısın. Evet, şaka yapmıyorum hem de her şeyden. Yok “hayır” ise, şu an ki hayatına devam edebilirsin, yani kafanı rahatça koyabilirsin terden rengi sararmış beyaz yastığına. Asıl konumuza dönelim şimdi: Güven ve yalan. Gelsin o zaman alemin en rahatsız edici, manyak sorularından birisi: “Peki sen, hiç yalan söyledin mi bu zamana kadar abisi?”
HARİBDEN MANYAK
Abdullah Yavuz
Kent Kitap Yayınları
324 Sayfa
PUAN
★★★★★
Yorum Gönder