"Rüyalarda kimse kimseyi dinlemez” gibi iddialı bir cümleyle başlıyor kitap. Ve Emin, “o sabah hayat hakkında bildiği her şeyi uykusunda öğrendiğine bir kez daha inandı.”
Romanın iki ana karakteri Emin ve Yasemin. (Haydar Ergülen, Latife Tekin’den bahsederken “Biz onu şair sayıyoruz.” demiş. Karakter isimleri bile kafiyeli doğrusu) Karşılıklı diyalogları, hayat, aşk, ölüm, varoluş ve ağaçlar hakkındaki görüşlerini birbiriyle paylaşırlar. Ormanın derinliklerine doğru yapılan bir yolculuğa tanık oluyoruz roman boyunca. Kuş seslerini duyuyor, tüm yeşilliğiyle ağaçların canlı bir varlık olduğuna ikna oluyoruz. Emin’in ısrarlı ve biraz da umursamaz sözleriyle.
Emin ve Yasemin aslında birbirine karşıt özellikleriyle veriliyor romanda. Hiçbir şekilde uyum yok aralarında. Emin, “her şeyi titizlikle yapma hastalığına” sahipken Yasemin, dağınık bir insandır. Yasemin insanların arasında olmayı isteyen, kalabalıkta var olabilen biriyken, Emin tam aksine kalabalıktan kaçan ve ormanın derinliklerine kaçan biridir. Yasemin sesiyle geçerken dünyada, Emin gözleriyle yaşar dünyayı. Tabi daha çok da, rüyasında gördükleriyle…”Baktığı her şeyi uyurken gördüğünü anlamıştı.”
Bazı roman karakterleri vardır, birbirini hiç tanımasalar da akraba gibidirler. Bilmeseler de birbirlerini, aynı yoldan kısacık zaman dilimlerinde geçmişlerdir. Ve ayak izlerinden tanır okuyucu, o yoldan en son yürürken. Aylak Adam’ın Bay C’si ile Yabancı’nın Meursault’u gibi. Emin de bu anlamda Sartre’nin Bulantı romanındaki Roquentin ile Ormanda Ölüm Yokmuş’un Emin’i benzer bir kırılma noktası yaşıyorlar. “Öylesine koparıverdiği yaprak, ruhunda garip bir değişime yol açmış” (Roquentin de eline aldığı bir çakıl taşıyla bu değişimi/dönüşümü yaşamıştı)
Boşluk, derinlik ve yitip giden yansımalar şeklinde özetlenebilecek bir roman. Karanlıktan gelen insanın yeniden karanlığa dönecek olması… Tüm korkunun kaynağı bu olsa gerek. “Bazen ses hızıyla içimize dolan” korku… Ve biz insanoğlu neden sürekli olarak canlı kalmak isteriz? Neden hep ışığı ararız?
“İnsanlar yavrum, dedi hayvanları eğitiyorlar. Hayvanlar insan davranışlarını taklit ediyorlar, sonra bakıyorum, o aynı insanlar hayvanları taklit ediyorlar” Orman’da Ölüm Yokmuş, dışarıdan içeriye, insanlardan insana yolculuğun belgeseli…
Latife TEKİN
Ormanda Ölüm Yokmuş
Everest Yayinlari
184 Sayfa
Yorumlayan Mehmet KEKLİKÇİ
Yorum Gönder