Berci, davarı sağan kadın anlamına gelir. Kristin ise mahallelerin Deli Gönül ismindeki kadına taktıkları lakap.
Berci Kristin Çöp Masalları, “Bir çöplük yığını kıyısında, fabrika atıklarının ortasında, her şeye rağmen yeni bir hayat kurma ümidi taşıyan bir grup insanın masalsı anlatımıdır. (Kekeç)” Kitap Latife Tekin’in ikinci eseri. İlk romanı Sevgili Arsız Ölüm’de köyden kente göç eden aileyi ele alan Tekin, bu ikinci eserinde köyden kente gelen ve yaşam mücadelesi içindeki mahalleliyi işliyor.Fabrika işçileri, çöp mahalle, yıkık kondular, sefalet, cehalet ve ölüm… Berci Kristin Çöp Masallarında yazar, müthiş bir gözlemci yeteneğiyle mahalle yaşantısını, sosyolojik gerçeklerle ve masal tadında anlatıyor. Halkın hayatında büyük önem taşıyan Güllü Baba’ya olan itikatları, kendi yoksulları yanı sıra kentin zenginleriyle olan savaşımı, fabrika atıklarının sebep olduğu hastalıklar ve ölümler, Alevi ve Çingenelere bakış açısı, kah öznel kah nesnel tutumla yansıyor sayfalara. Mekan değişmeksizin (Çiçektepe Mahallesi) her bir bölümde sanki farklı bir olay anlatıyormuş havası var kitapta. Bu da sanırım masal türünden olsa gerek, yazarın bilinçli bir tercihi. Çünkü bu, kitabı büsbütün roman olma özelliğinden çıkarıyor. Tekin de zaten kitabı hakkında, “Berci Kristin Çöp Masalları’nı halkımın dilinden, yaşamından yola çıkarak yazdım. Ama aslında roman yazmak istemiyorum… Romanı bütün bütün inkar etmiyorum. Ama kendi halk edebiyatımızı temel alarak yeni bir biçim geliştirme çabasındayım. (Aktaran: Turgut)” Kitapta maniler, türküler ağıtlar ve deyişler, Tekin’in bu açıklamalarını doğrularcasına sürekli karşımıza çıkıyor. Ayrıca bu eserin roman olarak değerlendirilemeyeceğini belirten başka eleştirmenler de mevcuttur. Emin Özdemir, kitap hakkında “bu eser masaldan öteye geçemeyen bir metin” derken, Semih Gümüş, kahramanlarının canlanıp kanlanamamasından ötürü “yetkin bir uzun anlatı” olarak değerlendirir.
Kitapta insanın ruhuna dolanan, yüreğe işleyen birçok sahne var. Tasvirler klasik roman gibi uzun uzun ve bağımsız şekilde yapılmamış, olayın akışı içinde verilmiş. Mesela mahalle tasvirinde, kartondan çatılar, asfaltsız yollar, yıkık kondular anlatılırken en ufak bir rüzgârda uçup gitmesinden anlaşılabiliyor. Ve zaman ne kadar hızlı aksa da sefalet-cehalet her geçen an, daha da yükseliyor mahallede. Çatıları kolayca savuran rüzgâr, o çatıların altında yaşayan insanların da ne kadar kolay savrulup sürüklendiğini görse… (ki büyülü gerçekçilikte muhakkak görüyordur)
Çöp bayırlarının göğünde yıldız gibi parıldayan yazıdır: “Kondu mahallesine kahve, otel ve or…. her zaman önce gelir.” Çöp Masalları bu mahallenin dramını anlatıyor. Tabi yazarın masalsı-büyülü gerçekçi diliyle. Peki bu gerçek nasıl ortaya çıkmıştır? Ayfer Teker Garcia Zurro’dan alıntılarsak, “Büyü, hiçbir şeyden ortaya çıkan gerçektir…
Latife TEKİN
Berci Kristin Çöp Masalları
İletişim Yayınları
143 Sayfa
Yorumlayan Mehmet KEKLİKCİ
Yorum Gönder