Haymatlos; "Herhangi bir nedenle uyrukluğunu yitirmiş, hiçbir devletin yurttaşı olmayan, yurtsuz kimse" yani vatansız, vatanı olmayan anlamına geliyormuş.
Peki kim bu "Haymatlos" lar? Bunlar; düşünce özgürlüğünün, bilimsel özerkliğin ortadan kaldırıldığı; toplumun ayrıştırıldığı, ırkçılığın körüklendiği, muhaliflerin ve aydınların can güvenliğinin kalmadığı Nazi Almanya'sından kaçan insanlardır. Aralarında çok değerli bilim insanları ve sanatçıların yanısıra gazeteciler, tüccarlar, esnaf ve zanaatkarlar, mimarlar, mühendisler, doktorlar, hemşireler, avukatlar bulunmaktadır.Dünya'da bir çok devlet, çoğunluğu Yahudi olan, bu insanları kabul etmezken, genç Türkiye Cumhuriyeti bu insanlara kucak açmış, onların hayatta kalmasını sağlamıştır. Onlar da kuruluş sancıları çeken bu ülkenin bilim, sanat ve kültürel gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Tam da Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları öncesi Türkiye'ye gelmeye başlayan bu insanlar; İstanbul ve Ankara'da üniversitelerin kuruluşunda; tiyatro, opera, bale ve müzik okullarının kuruluşu ve kurumsallaşmasında; şehir planlamasında, maliye ve daha birçok alanda görev alarak önemli hizmetler yapmışlardır. Kitapta bu değerli bilim insanları ve sanatçıların yanısıra bir aile de oldukça detaylı anlatılmış. Türkiye 'ye sığınan bu ailenin hayatta olan bireylerinden Cornelius Bischoff ile görüşerek, bu ailenin yaşadıkları üzerinden , belge ve fotoğraflarla, o günleri anlatmış yazar. Türkiye'nin 1944 yılında Almanya ile diplomatik ilişkileri kesmesinin ardından, Türk hükümeti Alman vatandaşlarının bir hafta içinde Türkiye'yi terk etmesini ister. Bunun üzerine mültecilerin bir kısmı Türkiye'yi terk ederken, bir kısmı Almanya'ya gitmeyi reddeder ve Alman vatandaşlığını kaybederek vatansız duruma düşerler. Bu insanlara Almanca "Heimatlos" denilir. Bu sözcük Türkçe 'ye Haymatlos olarak geçer. Haymatlos durumuna düşenlerden biri de Bischoff ailesidir. Ailenin büyük çocuğu olan Cornelius Bischoff, 10 yıl Türkiye'de yaşamış, Türkçe 'yi anadili gibi öğrenmiş, Türk kültürünü benimsemiş, Türkiye'yi vatanı gibi gören bir isim. Aynı zamanda ressam Orhan Peker'in lise yıllarından itibaren en iyi dostu ve destekçisi, Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli 'nin yakın dostu, Yaşar Kemal'in eserlerini Almanca'ya çeviren kişidir. Yaşar Kemal'in kitaplarını çevirirken Anadolu'ya tekrar gelecek, Çukurova'yı olayların geçtiği yerleri adım adım gezecek, böylece Yaşar Kemal'in romanlarını Almanca olarak yeniden yazacaktır. Zaman zaman tekrarlar olsa da, oldukça etkileyici ve bilgilendirici bir kitap olmuş. Döneme ilgi duyanlara tavsiye ederim.
Haymatlos Dünya Bizim Vatanımız
Kemal Yalçın
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
631 Sayfa
PUAN
★★★★★
Yorumlayan Ayşe Kayıkçı
Yorum Gönder