Bu kitabın ismi "bir şımarığın sonu"olmalıymış.Bu zamana kadar okuduğum kitapların içerisinde karakter olarak en nefret ettiğim karakter "Madame de Prie" oldu. Hayatımda bu karakter kadar sinir bozucu bir karakter okumadım. Aklıma acaba yazar bu kitabı yazarken sinir olmuşmudur sorusu geldi. Zweig aslında gerçek bir insanı konu almış,bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Kitabın konusu kısaca şöyle; Fransa’daki gösterişli ve eğlenceli hayatından, Normandiya’ya sürülen Madame de Prie’nin gözden düşen yaşamını anlatıyor. Giderek bunalıma giren ve mantıklı düşünme yetisini tamamen kaybeden kadın; sırf etrafında iki yüzlü, onu kandıran, öven, eğlendiren insanların yokluğuna tahammül edemediği için hayatına son vermek istiyor. Alışkanlığın dışında yaşamanın zorluğunu anlatan kitap, yine tüm Zweig eserleri gibi kısacık ama çok derin anlamlar içeriyor. Stefan Zweig daha yakından tanımak için kısa bilgiye yer vermek istiyorum; Zweig savaş karşıtı bir insandır ve o dönemde bunu dile getirmek bile büyük suçtur. İnsanlar tarafından dışlanmış tam işsiz kalmak üzereyken arkadaşları sayasinde savaş arşivi memuru oldu o zamanı da şu sözlerle anlattı, "Övünülecek bir iş değil ancak bu iş bana Rus bir köylünün bağırsaklarını süngüyle delmekten daha uygundu."
Bu kitabı neden okumalıyız sorusuna gelirsek: Hayatımızda farketmeden yapmış olduğumuz bir dolu şımarıklığa son vermek için. Keyifli okumalar...
Bir Çöküşün Öyküsü
Stefan Zweig
Çeviri: Murat İbrahim Çelebi
Çeviri: Murat İbrahim Çelebi
Panama Yayınları
78 Sayfa
Puan
★★★★★
Yorumlayan Hanife Çavdar
Yorum Gönder