
Stefan Zweig'ın Brezilya'da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942'deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok oluşuna işaret eder.
Avrupa kültürüne elveda derken yaşama da veda etmeyi seçen Zweig'ın son yapıtı Satranç, gerilimli kurgusu ve kahramanın ruhsal gelgitlerinin işlendiği dokusuyla, kısa ama her bakımdan etkileyici olağanüstü bir uzun öyküdür.
Aylarca hiçbirşey yapmadan boş odada duran Dr.B. bir gün sorgudan önce askıda asılı bir montun cebindeki kitabı gizlice alır. New York'tan kalkıp Bounes Aires'e giden yolcu vapurunda Dr. B. ile dünya satranç şampiyonu Czentourac ile oyuna tutuşur. Boş odada tüm dünyası satranç kitabı olan Dr.B. gözaltı süresi boyunca kitaptaki tüm hamleleri ezberler, aylar sonra kitapta ki hamleler yeterli gelmez, kendi kendisine hayali olarak yeni hamlelerle satranç oynamaya başlar.
Yazar hikayeyi çok akıcı bir dillet anlatmış. Gözaltında ki sürece satranca fazla kafa yoran Dr.B. akli dengesini yitirme noktasına gelmiştir doktor tavsiyesiyle uzun yıllar uzak durur.
Kitabın sonuna kadar santranç maçını acaba kim kazanacak diye sizde heyecan duyacak kitabı bir saati biraz aşkın bir sürede bitireceksiniz. Dr.B. ne zaman çıldıracak diye merakla okurken bir bakmışsınız ki kitabın sonu gelmiş...
SATRANÇ
Stefan Zweig
Can Yayınları
71 Sayfa
Puan
★★★★★
Yorumlayan İsrafil BARAN
Yorum Gönder