Kitabında körlük olgusunu bir metafor olarak kullanan yazar; kitabın ortaya çıkışını, bir röportajında şöyle anlatıyor :
"Bu körlük fikrinin ortaya çıkışı çok basit aslında. Bir lokantada oturuyordum, ne yiyeceğime karar vermiştim ve bekliyordum. Bir anda kafamda bir soru oluştu : Ya hepimiz kör olsaydık dedim. Hemen kendi kendime cevabı buldum, zaten körüz dedim. Roman öyle doğdu. Hepimiz körüz, sağduyumuz kalmamış gibi davranıyoruz..."
Roman, arabasının içinde yeşil ışığı beklemekte olan bir adamın aniden kör olmasıyla başlıyor. Arabasında kör olan adama yardım eden ve onun arabasını çalan hırsız, kör adamı tedavi etmeye çalışan doktor, kör adamın karısı, doktorun sekreteri, doktorun hastaları kısa sürede kör olur. İlk kör olan bu grup eski bir akıl hastanesinde karantinaya alınır. Doktorun karısı kör olmaz ve eşiyle birlikte o da kapatılanlar arasında kalır. Günler geçtikçe körlük tüm ülkeye yayılır ve herkes kör olur...
Kitabın anlatım tarzı oldukça farklı; nokta ve virgül dışında noktalama işareti kullanılmamış, ancak anlatım sıkıcı değil, okuyucuyu hikayenin içine sürüklüyor.
Bir başka önemli detay ise, kitaptaki kahramanların isimlerinin olmaması; kör adam, kör adamın karısı, hırsız, doktor, doktorun karısı, şehla çocuk, koyu renk gözlüklü genç kız, bir gözü bantlı adam, uyumayan kadın gibi.İnsanın, ne tam iyi ne de tam kötü gibi kesin kalıplar içine dahil dahil edilemeyeceğini, doktorun karısının ağzından şu şekilde vurguluyor yazar " Bir insan öldürdüm, bunu yapabileceğimi hiç düşünmezdim"1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü alan yazarın bir sonraki kitabı; GÖRMEK.
Körlük
José Saramago
José Saramago
CAN Yayınları
336 Sayfa
Puan
★★★★★
Yorumlayan Ayşe Kayıkçı