The Most/Recent Articles

tudem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tudem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Mercan Adası'na 'SEN de OKU' Dokunuşu

İskoç yazar Robert Michael Ballantyne'ın tropik macerası Mercan Adası, Mehmet Atilla'nın sözcükleriyle, orijinal hikâyesine sadık bir anlatımla yeniden hayat buluyor.

Ahmet Uzun'un film tadındaki resimleri eşliğinde ''SEN de OKU Klasikler'' koleksiyonundaki yerini alan bu hiç eskimeyen roman, köpürmüş dalgaların arasında yaşam savaşı veren üç delikanlıyı heyecanın hiç dinmediği sürükleyici bir serüvende buluşturuyor. Geçmişten günümüze uzanarak pek çok ıssız ada filmine ve kitabına esin kaynağı olan Mercan Adası, uzak denizlerin tehlike dolu suları hakkında bilinmeyenleri açığa çıkarıyor, vahşilerin arasında eşsiz bir yaban hayatı panoraması çiziyor.  

Engin denizlerin altını üstüne getiren korkunç fırtınalar, amansız korsanlar, nesli tükenmekte olan kabileler, olağanüstü yaratıklar ve göz alıcı okyanus canlıları... Denizci bir aileye doğan Ralph gerçek bir deniz âşığıdır. En büyük hayali ise bir gün mutlaka mercan adalarını görebilmektir. 15 yaşına gelince ailesini güçlükle ikna edip bir ticaret gemisinde miçoluk yapmaya başlar. Yolculuğun sorunsuz geçen ilk günlerinin ardından görev aldığı gemi ansızın dehşet bir fırtınanın içine çekilir. Beş gün boyunca okyanusta sürüklendikten sonra, altıncı günün sabahında Ralph, gemideki arkadaşları Jack ve Peterkin ile birlikte bir mercan adasının önünde uyanır. Böylelikle, kader birliği yapmış üç kafadarın ıssız ada maceraları da başlamış olur. Kâh köpekbalıklarıyla savaşıp kâh vahşilerle kıran kırana mücadeleye girişen delikanlıların öncelikli amaçları hayatta kalmaktır. Ralph ve dostları acaba bir gün İngiltere'ye geri dönmeyi başarabilecek midir?

Mercan Adası, zorlu koşullarda hayatta kalma konusunda paylaştığı teknik bilgiler, egzotik yerleri incelikli olarak tanıtmadaki ustalığı ve arkadaşlığın, birliğin, dayanışmanın önemini perçinleyen güçlü hikâyesiyle belleklerde yer ediyor. Mehmet Atilla'nın özgün bir yorumla bugünün çocukları için tekrardan gün yüzüne çıkardığı bu eşsiz klasik, katıksız maceranın salt dijital mecralarda yaşanabileceği ve yaşatılabileceğine inananları, kelimelerin büyülü dünyasında gerçek bir maceraya çağırıyor.

Başarıya Giden Yol Uykudan mı Geçiyor?

Kitapları 25 milyondan fazla satan ve 40 dile çevrilen İrlandalı yazar Eoin Colfer'ın yazıp ünlü çizer Katy Halford'un resimlediği Geceden Kaçış, Tudem'in, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocuklar için özel olarak hazırladığı ''SEN de OKU'' koleksiyonundaki yerini alıyor! 

Geceden Kaçış,Eoin Colfer, Katy Halford, Tudem
Geceden Kaçış,Eoin Colfer, Katy Halford, Tudem

Bilim insanları her zaman, günlerin daha uzun olmasını dilemiştir. Ama yeryüzünde bunu düşleyen biri daha var: gecenin karanlığından kurtulmaya çalışan dokuz yaşındaki Mercan. Küçük Mercan, ''büyük'' yetenekleri olan bir mucittir. Günlerini, laboratuvar ortamında geliştirdiği Yedek İp Tutucu, Klozet Kapağı Sensörü ya da Şenlik Topu gibi hayatı kolaylaştıracak ilginç icatlar tasarlayarak geçirir. Hatta yaptığı buluşlarla yakın çevresinin günlük yaşam pratiklerini bile değiştirmeyi başarır. Kafası yeni fikirlerle dolup taşan küçük kızın tüm sorulara ve sorunlara kendince çözüm önerileri vardır; bir tanesi hariç: geceleri çalışmasına engel olan Uyku Vakti Problemi! Bir günün içinde, kafasındaki düşünceleri hayata geçirebilmeye yetecek kadar saat olmamasından yakınır durur. Ah, şu uyku vakti de hep yanlış zamana denk gelmiyor mudur? Keşke geceleri de çalışabilse... Mercan, ne yapıp edip kendisini yatağa gitmekten kurtaracak fikri bulmaya kararlıdır. Üstelik bu, roket destekli uçuş giysisiyle, saatte bin dokuz yüz kilometre hızla dünyanın etrafında sayısız tur atmasını gerektirecek olsa bile... 

İrlanda hükümeti tarafından çocuk edebiyatı alanında liyakat madalyasına değer görülen Eoin Colfer'ın kaleme aldığı Geceden Kaçış, yapacaklarını bir günün saatlerine sığdıramayan akıllı mı akıllı bir kızın, bilimin ve teknolojinin nimetlerinden faydalanarak, zamana karşı verdiği yarışı konu ediniyor.

Yaptığı icatlarla etrafındakilerin hayatını iyileştiren, hatta Göklerin Kraliçesi'ne dönüşmeyi bile başaran küçük Mercan'ın azim dolu öyküsü; dünya bilim tarihinin gelişimine büyük katkılarda bulunan bazı önemli kadınların çığır açan çalışmalarından örnekler veriyor, değişik araştırmalara kapı aralıyor. Sağlıklı bir bedene sahip olmanın ve belki de en önemlisi, daha iyi düşünebilmenin iyi bir uykuya bağlı olduğunu hatırlatan kitap, ortaya attığı Z+U=DK denklemiyle bu tezini savunuyor. Çocukları yaratıcı düşünmeye ve yeni projeler üretmeye yüreklendiren Geceden Kaçış, bu alanda atılacak her adımda doğaya ve çevreye karşı duyarlı olmanın gerekliliğine değinmeyi de ihmal etmiyor.

Mavisel Yener'den Günlük de Neyin Nesi?

Üretken yazar Mavisel Yener, çocukların okuma ve yazma becerilerini geliştirmelerine katkı sunmak amacıyla hazırladığı Günlük de Neyin Nesi? kitabında, farklı yazın türlerine dair değerli bilgiler aktarıyor; kendi anıları ve eğlenceli etkinlikler eşliğinde, kazanım odaklı bir yol haritası çiziyor.

Mavisel Yener, Günlük de Neyin Nesi, Tudem
Mavisel Yener, Günlük de Neyin Nesi, Tudem

Günlük çeşitlerinden tarihte bilinen ilk günlüklere uzanarak türün yapı taşları hakkında kapsamlı bir bakış sunan bu kılavuz eser; anı yazısı ve otobiyografi türlerine de eğiliyor, aralarındaki farklılıkları örneklerle açıklıyor.Tasarladığı etkinlik seçkisiyle çocukların yaratıcılıklarını artırmalarına ve öğrendiklerini pekiştirmelerine fırsat tanıyan Yener; kendi el yazısıyla sunulan ''Kitap Günlüğüm'' sayfalarında ise, Günlük de Neyin Nesi?'nin yayına hazırlık serüvenine yönelik renkli paylaşımlarda bulunuyor.Sahi, neden günlük tutarız? Yaşadıklarımızı kayıt altına almak, anılarımızı yazmak kime ne fayda sağlar? Peki ya tarihe iz bırakmış kişilerin günlüklerini okumak, onlardan esin almak? Hayat uzun bir yolculuksa eğer, bize de türlü anılar biriktirip kişisel tarihimizi belgelemek kalıyor. Gelin kalemi elimize alalım, deneyimlerimizi ileride hatırlamak ve onlardan farklı çıkarımlar elde etmek için geleceğe taşıyalım!

Günlük de Neyin Nesi? okura ne vadediyor?

Günlüğün nasıl tutulduğundan günlük çeşitlerine; günlük fikirlerinden kişi ve mesleklere göre günlüklere uzanarak türü bir bütün olarak ele alıyor. Bilinen ilk günlüklerden Türk edebiyatındaki günlük örneklerine yer vererek okuruna farklı dünyaların kapılarını aralıyor. Bir yazarın günlüğü izleğinde, adım adım bir kitabın ortaya çıkış serüvenine tanıklık ettiriyor. Günlük, anı ve otobiyografi arasındaki farkları örnekler eşliğinde açıklığa kavuşturuyor. Okuru kitabın tamamlayıcı bir parçası kılarak, etkileşimli bir okuma ve öğrenme deneyimi sunuyor.

O hâlde sıra artık okurun! İşe, yaşamınızdaki olumlu gelişmeleri belgelemek üzere bir teşekkür günlüğü oluşturmaktan ya da ufkunuzu genişletmek için, Atatürk'ün günlüğünden çok özel bir sayfa okumaktan başlamaya ne dersiniz? Unutmayın, günlük yazmak kişisel bir yolculuktur...

Miyase Sertbarut'un Kalemiyle Kapiland Küllerinden Doğuyor

Miyase Sertbarut'un yüzbinleri etkisi altına alan ''Kapiland'' serisinin dördüncü halkası Kapiland'ın Külleri, insan eliyle mahvedilen bir dünyada, küllerinden doğup filizlenmeye çalışan yeni bir uygarlığın izini sürüyor.  

Miyase Sertbarut, Kapiland'ın Külleri, Tudem
Miyase Sertbarut, Kapiland'ın Külleri, Tudem
Kurguyla gerçeğin kesiştiği distopik bir evrende geçen bu sürükleyici roman, devrimler, kümeleşmiş toplulukların yönetimi, küresel tarım politikalarındaki değişim ve yapay zekâ gibi güncel konulara temas ediyor; maddenin dördüncü hâlinin ''bilinç'' olduğunu anımsatıyor.

Her bir cildi bağımsız olarak da okunabilen ''Kapiland'' kitapları, ezber bozan kurgusunun satır aralarında insanın doğa ile ilişkisini eleştirel bir bakışla sorguluyor, gençleri gezegenimize sahip çıkmaya ve haksızlıklara karşı tek yürek olmaya çağırıyor.

Yıl 2050... Nükleer kıyamet sonrasında dünya, küllerinden doğup yeniden hayat buluyor. Varlığını devam ettirebilen bir avuç insan toprağı işleyerek canlılık yaratma gayretinde olsa da, ''çekirgeden insana, buğdaydan balinaya her türlü organizmayı var edebilen'' biyoteknolojik bir sistem, insanın gezegeni tekrardan tahrip edebileceği gerçeğini savunuyor. Tam da bu kaygı verici öngörü yüzünden, insan türü yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalıyor. Dostlukları yıllar boyunca pek çok zorlukla sınanan Mehtap ve Marjinal'in yolları da ilk kez bu konuda ayrışıyor. Çiftçileri ve Magmacıları fikrî çatışmaya sürükleyen bu düzenden, iki yapay zekâ temsilcisi Loob ve Ribyonak da nasibini alıyor. Basit yaşamsal haklar ve var olma çabası içindeki kümeleşmiş toplumların yeni bir uygarlık kurma ümidiyle attıkları temeller derinden sarsılıyor. Peki ama, filizlenmekte olan bu yeni dünya düzeni, eskisinden ne gibi izler ve farklılıklar taşıyacak?  

Miyase Sertbarut Kapiland'ın Külleri'nde, dünyadaki her şeyin kendi hizmetinde olduğu varsayımıyla yanlış bir yola sapan günümüz insanın karşılaşacağı hazin sona, kanıksanmış toplumsal gerçeklikler üzerinden şerh koyuyor.

Canlıların eşit haklara sahip olduğunu hatta cansız varlıkların dahi aynı biçimde hayat hakları olabileceğini dile getiren roman, insanlığın geldiği tükenmişlik çağında yeni bir uygarlık için aynı yollardan gidilmemesine ve benzer hatalara düşülmemesine ilişkin düşündürüyor.

Etrafta Kendi Kopyanızı Görseniz Ne Hissedersiniz?

Doğa, hayatında yeniliklere ve farklılıklara pek yer vermeyen, günlük düzenine ve alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı bir çocuktur. 

Bir Sürü Ben, GUY BASS - STEVE MAY, Tudem
Bir Sürü Ben, GUY BASS - STEVE MAY, Tudem
Her derste dinozorların anlatılmasını, öğle yemeklerinde sürekli domates soslu makarna çıkmasını istese de; sonunda hep hüsranla karşılaşır. Herkesin birbirinden farklı olduğu bir dünyada yaşamak zaten onun için yeterince sıkıntılıdır. Zihninin sorularla meşgul olduğu bir gün, sıra dışı bir karar alır. İçinde bulunduğu bu yorucu ve zevksiz hayattan kurtulabilmesi için kesinlikle herkes ''onun gibi'' olmalıdır. Ve... bu düşüncesi birden gerçeğe dönüşür! Ertesi gün okula gittiğinde kendinden bir tane daha bulur. Öteki gün sayı dörde çıkar. Takvimlerden kopan her yaprakla birlikte kopyalarının sayısı katlanarak artar. Sayıları yüzleri bulup eve, sınıfa ve hatta yaşadıkları Çatal kasabasına sığamayan Doğalar; bir zamanlar herkesin kendisine benzemesini hayal eden gerçek Doğa'nın hayatını altüst etmeye başlamıştır bile. Farklılıkların aslında pek da fena olmadığının ayrımına varan kahramanımız, acaba bu baş döndürücü kargaşayı durdurabilecek midir?

Gerçeküstü yaklaşımıyla her yaştan okurun empati duygusunu harekete geçiren Bir Sürü Ben, kendisini yaşadığı çevrenin ve dünyanın merkezine koyan bir çocuğun, adım adım benliğini bulma serüvenini anlatıyor.Komik paylaşımlarda bulunarak okul hayatının inceliklerine de değinen bu keyifli roman; sıradanlık, tekdüzelik, tektipleştirme gibi kavramları sorguluyor, farklılıkların zenginliğine vurgu yapıyor.

Hayattan beklentilerimiz ve isteklerimiz hakkında boylu boyunca düşünmemiz gerektiğini anımsatan kitap, ''her istediğimizi elde edemeyeceğimiz ama birazcık denersek, bazen ihtiyacımız olanı elde edebileceğimiz'' gerçeğinin de altını çiziyor.

Guy Bass'ın mizahi üslubu ve Steve May'in karikatür tadındaki resimleriyle şenlenen Bir Sürü Ben, Tudem'in, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocuklar için özel olarak hazırladığı SEN de OKU koleksiyonundaki yerini alıyor!

Elif Yonat Toğay'dan Dodi Dişdostu

Elif Yonat Toğay'ın kıpır kıpır anlatımı ve Damla Tutan'ın ele avuca sığmaz resimleriyle market raflarından hayatımıza uzanan Dodi Dişdostu; diş sağlığı ve bakımının önemini eğlenceli bir öykü aracılığıyla aktarıyor, doğadaki mutlu gülüşlerin izini sürüyor. 

Elif Yonat Toğay, Dodi Dişdostu, uçan balık, tudem
Çayırdaki zürafadan denizdeki köpek balığına, yeryüzündeki canlıların diş yapılarının özelliklerine ve diş temizliklerini nasıl yaptıklarına dair kıymetli bilgiler paylaşan bu rengârenk kitap, son sayfalarındaki ''Biliyor Musun?'' adlı bölümde yer verdiği şaşırtıcı bilgilerle, minik okurlarının merakını gıdıklıyor.

Farklı türdeki canlıların hijyen alışkanlıklarına değinirken, doğanın döngüsüne de işaret eden Dodi Dişdostu; kişisel bakımına ve temizliğine yalnız insanların önem vermediğini, diğer canlıların da ''kendi yöntemleriyle'' bu rutine katıldığını hatırlatıyor.

Yaşamını sağlıklı dişlere adayan Dodi, fırçalayacak diş arıyor. Bir sabah gizlice çıktığı yolda, bilin bakalım karşısına kimler çıkıyor? Çölde kendisini selamlayan DiliDışarıda fil, dişini kumlarla temizliyor; ona yardımcı olamayacağını fark eden Dodi, yeni umutlarla yola devam ediyor. Çayırda karşısına çıkan ONeBoyunÖyle zürafaya yaklaşınca, onun da dişlerini başka birinin temizlediğini keşfediyor. Sincap, kedi, maymun, su aygırı derken; Dodi bir ağız dolusu diş bulmakta kararlı görünüyor! 

Dodi Dişdostu, doğadaki hayvan ve bitkilerin birbirleriyle olan ilişkisi üzerinden ağız bakımı ve diş fırçalamanın gerekliliği hakkında farkındalık kazandırıyor. Her sayfası farklı keşiflerle dolu bu sevimli öykü aynı zamanda, Elif Yonat Toğay'ın şiirsel dili ve ahenkli anlatımıyla çocukların dil gelişimine de büyük katkı sağlıyor. 

Mustafa Kemal Yılmaz'dan şiir tadında bir öykü: Pisi Pisi Paşa

mustafa kemal yılmaz, tudem, Pisi Pisi Paşa