The Most/Recent Articles

otorite kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
otorite kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Otorite'den Neden Felsefe Yaparız 2. baskısı Çıktı

40 bin yıl önce karanlık bir mağaranın tavanına çizilen gizemli resimler ile 1969’da Ay’a giden Neil Armstrong’un bıraktığı ayak izi arasında ne gibi bir ilişki var? 

dr süleyman sıdal, neden felsefe yaparız, otorite kitap

11.500 yıl önce Anadolu’da inşa edilen Göbekli Tepe ile Britanya’daki Stonhenge; Hindistan’daki Taç Mahal, Fransa’daki Notre Dame Katedrali ve İstanbul’daki Sultan Ahmet Camii arasındaki ortak nokta ne? Bitkileri ve hayvanları evcilleştirmemizle, vatan sevgisi, atom bombası ve ekolojik kriz arasında ne gibi bir illiyet bağı var? 6.000 yıl önce Sümerlerin Mezopotamya’da yazıyı icadı ile 1996’da İskoçya’da klonlanan koyun Dolly arasında nasıl bir benzerlik var? Sümerlerin Gılgamış Destanı, Yunan mitolojisindeki Sisifos Efsanesi, Tevrat’taki cennetten kovuluş kıssası ve genetik mühendislik çalışmalarının arkasındaki ortak mesaj ne? 

Sokrates, Bruno, Hypatia neden hepsi yaşadıkları toplum tarafından ileri sürdükleri düşünceler nedeniyle ölüme mahkûm edildiler? Euklides’in, Shakespeare, Buda ve Elon Musk ile ortak arzusu ne? Bunlar gibi birçok sorunun peşine düşen bu kitap, neden insanın düşünen, inanan, alet, felsefe ve sanat yapan dünya üzerindeki yegâne canlı olduğu sorusunu soruyor ve nereden gelip nereye gittiğimize dair o kadim soruyu yani bizim hikayemizi yeniden düşünmeye davet ediyor.


Neden Felsefe Yaparız Otorite'den Çıkıyor

40 bin yıl önce karanlık bir mağaranın tavanına çizilen gizemli resimler ile 1969’da Ay’a giden Neil Armstrong’un bıraktığı ayak izi arasında ne gibi bir ilişki var? 

Neden Felsefe Yaparız, Dr. Süleyman Sıdal, Otorite Kitap
Neden Felsefe Yaparız, Dr. Süleyman Sıdal, Otorite Kitap

11 bin 500 yıl önce Anadolu’da inşa edilen Göbekli Tepe ile Britanya’daki Stonhenge; Hindistan’daki Taç Mahal, Fransa’daki Notre Dame Katedrali ve İstanbul’daki Sultan Ahmet Camii arasındaki ortak nokta ne? Bitkileri ve hayvanları evcilleştirmemizle, vatan sevgisi, atom bombası ve ekolojik kriz arasında ne gibi bir illiyet bağı var. 6.000 yıl önce Sümerlerin Mezopotamya’da yazıyı icadı ile 1996’da İskoçya’da klonlanan koyun Dolly arasında nasıl bir benzerlik var? Sümerlerin Gılgamış Destanı, Yunan mitolojisindeki Sisifos Efsanesi, Tevrat’taki cennetten kovuluş kıssası ve genetik mühendislik çalışmalarının arkasındaki ortak mesaj ne? Sokrates, Bruno, Hypatia neden hepsi yaşadıkları toplum tarafından ileri sürdükleri düşünceler nedeniyle ölüme mahkûm edildiler?

Euklides’in, Shakespeare, Buda ve Elon Musk ile ortak arzusu ne? 

Bunlar gibi birçok sorunun peşine düşen bu kitap, neden insanın düşünen, inanan, alet, felsefe ve sanat yapan dünya üzerindeki yegâne canlı olduğu sorusunu soruyor ve nereden gelip nereye gittiğimize dair o kadim soruyu yani bizim hikayemizi yeniden düşünmeye davet ediyor.

Otorite'den Nevzat Kösoğlu'nun Kavram Dünyası çıkıyor

Nevzat Kösoğlu’nun, “Tek iddiam olabilir; Türk düşünce geleneğinin takipçisi olmak; Türk imanına, onun mukaddeslerine bağlı kalarak düşünmeye çalışmak…”, sözleriyle esasını ortaya koyduğu tefekküründe, kendisi ile bütünleşen, müşahhas, fikirlerini karakterize ve izah eden bazı kavramlar vardır. Fikriyatı bu temel esaslar üzerinde yükselir. Onun davasını/meselesini/muradını anlamak için bu umumi çerçeveye vakıf olmak gerekir. Kendi düşünce mahallesinde kendine özgü olabilen, kalabilen ve bunlarla düşünüp düşündürebilen nadir bir düşünce adamı olarak onun fikir muhtevasını tespit, tahlil ve milliyetçi düşünce geleneği içindeki yerini dünden yarına değerlendirmek için bu kavramları anlamak gereklidir. Türk düşünce geleneği, iman ve mukaddesler, Kösoğlu tefekkürünün yapı taşları gibidir. Bu naçiz çalışmada ortaya konulacak olan kavram zemini bunlar üzerinden yükseliyor, denilse yanlış olmayacaktır. Nevzat Kösoğlu, kendi tefekkür dünyasında kendine mahsus lafızları ve yerli yerinde mefhumları olan bir düşünürümüzdür. Onun bir tarih ve kültür filozofu olarak mevcut vakıayı anlama ve açıklamada kullandığı kavramları maziden, kendi zamanından ve umumi kültür çevresinden beslenerek kendi zihninde ve üslubunda milletimiz için kardığı bir yerli harç, ağır bir tefekkür işçiliği ürünüdür. Nevzat Kösoğlu “modernite” zamanında yeni meselelere Türk düşünce geleneği ve imanı çevresinde yeni sorular sorup cevaplar vermiştir. Bunları anlamanın yolu onun tefekkürünün esaslarına dikkatten geçer. Bu çalışma bir yönüyle onun biyolojik hayatından öte fikri otobiyografisine dair bir deneme olarak da görülebilir.