The Most/Recent Articles

Victor Hugo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Victor Hugo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir İdam Mahkumunun Son Günü'nü Okumaya Hazır mısınız?

Kitabın adı bile konusuna dair detay veriyor aslıda. O yüzden aman konusunu anlatmayayım çabası içerisine girmeden yorum yapmaya çalışacağım.

Bir İdam Mahkumunun Son Günü, victor hugo
Kitap uzunca bir önsözle başlıyor. Sabırla okumanızı tavsiye ederim. Çünkü dönemin adalet sisteminden ve siyasi hayatından bir çok bilgi içermekte, böylelikle kitabın konusuna daha hakim olacak ve anlamanıza yardımcı olacaktır. Yazar idama mahkum olan bir gencin neler hissedebileceğine dair ne kadar çok duygu varsa kaleme dökmüş, bir nevi mahkumun iç sesi olmuş. Bir insanın ölüme giden yolda neler hissettiğini muazzam ifade etmiş. Bu konuda takdiri hak ediyor. Boşuna klasikleşmiş bir eser değil anlayacağınız. Tüm bunlar bir kenara, sizlerden aklıma takılan işin içinden çıkamadığım konu hakkında yardımınızı rica ediyorum!

Dönemin adalet sisteminde idam var, belli başlı suçlar işlenirse cezası ölüm. Dönemin şartları göze alınırsa yazar büyük cesaret örneği sergilemiş ve kendi dünya görüşüne ters olan ölüm cezalarını insani bulmadığı için bir protesto niteliğinde bu kitabı kaleme almış.

Kendi görüşlerimi bir kaç kelime ile ifade etmek isterim; savaşın her türlüsüne, yakıp yıkmaya, can almaya, zulme karşı biriyim. İnsanların insanca yaşamaları en büyük arzum. Hal böyle olunca evet idam bir insanın yaşam hakkını elinden almak gibi duruyor. Acıkcası kitabi okurken çok fazla çelişkide kaldım ve bu yüzden yardım talep ediyorum...

Bir bebeğin ırzına geçip her türlü işkenceyi yapan bir caninin yaşam hakkı olmalı mı?

Genç bir kadın, amacı okuldan evine gitmek olan ve şöför tarafından tecavüze uğrayıp öldürülen bir kadının katili ölümü hak etmiyor mu? Sadece canı adam öldürmek istediği için, sırf zevk için adam öldüren güzünü kan bürümüş bir katil ölümü hak etmiyor mu? Tüm bu sorulara cevabınız hayır ise, peki bu saydıklarım sizlerden birinin yakını olsaydı yine böyle mi düşünürdünüz?

İnanın ben tüm bu sorulara cevap verdim ve ailelerinin yerine de koydum kendimi fakat bir çözüm bulamadım!!! Sevgiyle ve kitapla kalın...

Hanife Çavdar / Okuyorum.org

Notre Dame'ın Kamburu: Tarih ve Aşk Bir Arada

Victor Hugo, Notre Dame'ın Kamburu

Victor Hugo-Notre Dame'ın Kamburu Notre Dame 16 Nisan 2019 yangını öncesi iki büyük yıkım geçirdi. İlki 17. yüzyılda XIV. Louis döneminde yaşandı. Fransa’nın tahtta en uzun kalan, en saldırgan ve yayılmacı kralı olarak bilinen XIV. Louis, aynı zamanda çok dindardı. Notre Dame’ın açık alanını genişletmek için ana kapısındaki sütunu yıktırdı, orijinal vitray pencereleri düz camla değiştirtti. İkinci büyük yıkımı 1789 Fransız Devrimi sırasında gördü. Devrimciler Notre Dame’daki kralların heykellerini parçaladı; Bakire Meryem heykeli haricindeki tüm heykeller zarar gördü. 13. yüzyılda dikilen kilisenin orijinal kulesi de Fransız devrimcileri tarafından yıkılmıştı. Sefillerden sonra yine klasik Hugo betimlemeleri. Sefilleri okurken kendimi Waterloo savaşı gazisi gibi hissetmiştim. O kadar iyi betimlemişti ki... Burada da Paris'i , Notra Dame Katedrali'ni öyle güzel anlatıyor ki, hani gezmeye gitseniz bu kadar göremezsiniz. Hatta bir ara "Bu kadar Paris yeter, bir Londra mı yapsak acaba?" diye sormadim degil. Notre Dame Katedrali Fransa’nın başkenti Paris’in 'kalbi' olarak tanımlanıyor. Roman 15. yüzyıl Paris'inde geçmektedir ve Louis XI döneminde şehirdeki Orta Çağ yaşamını güçlü bir şekilde yansıtır. İyilik, kötülük, güzellik, çirkinlik, suçluluk, suçsuzluk gibi antitezlerin yer aldığı, içinde hem tarih hem aşk görebileceğiniz bir eser. Aşk dediğimiz şeyin yaptırım gücünü de göreceğiz, umutsuzluğu da, anlık da olsa umudu da göreceğiz. Sanırım bu olaylara bakış açısına göre değişiyor. Bu, Hugo'nun o zamana kadarki en ünlü eseridir ve devamında gelen siyasi içerikli yazılarının yolunu açmıştır. Hugo, Fransız edebiyatının devlerinden biri olarak kalmaya devam etmektedir. Fransız kitleleri onu öncelikle bir şair olarak kutlasa da, İngilizce konuşulan ülkelerde romancı olarak daha iyi tanınır. Ayrıca seyahat etmeyi sevip, şu anki nedenlerden dolayı seyahat edemeyen varsa mutlaka bu eseri okumalı. Az da olsa o seyahat hissini veriyor. Sevgilerle...

Kadir Şarkı / Okuyorum.org