The Most/Recent Articles

Likya Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Likya Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sınav Zekası (EQ)Başarı Sihirbazlığı Likya'dan Çıktı

Eğitmen ve profesyonel koç olarak sınav dünyasındaki deneyimlerine; hafıza teknikleri ve motivasyon konusundaki uzmanlığını da ekleyen yazar, deyim yerindeyse hayatın her kademesindeki sınavda başarılı olmanın 1001 sırrını açıklıyor. 

Sınav Zekası (EQ)Başarı Sihirbazlığı Likya
Kitabın ismi nedeniyle daha çok öğrencilere hitap edeceğini düşünürken, hayattaki her süreçteki sınavlara hazırlanan insanın, yanından ayırmaması gereken bir yol arkadaşı gibi, candan bir dost gibi, bizimle konuşan bir kitap bu. Elinizde tutma olasılığına sahip olduğunuz bu kitapta Ferit Delen, yıllardır kendini verdiği ‘öğrenmeyi öğrenme’ sürecinde ürettiği yepyeni modellerle, kendine has dinamikleri ile pratik, uygulanabilir birçok bilgi aktarıyor. Çok dinamik ve kendine özel bir kitap... Yurt dışı kaynakların kopyası olan kitaplardan çok rahat ayrıştıracağınıza ve uluslararası bilginin yerel şartlarımıza ve bizim dinamiklerimize göre uyarlandığını okurken deneyimleyeceğinize inanıyoruz. Buluş ve geliştirici özelliğinin farkında olarak, bu kitabı sadece okuyarak değil aynı zamanda uygulamalarını yaparak, soyut uygulanabilir bilgiyi somut sonuçlar almak için yaşamınıza uyarlayabilirsiniz. Emek verilerek hazırlanan, sistemsel çözümler sunan her yeni bilginin; yaşamınızda somut değişimler geliştirebilmesi tutkusu ile kitabın keyfini çıkarın…

Kendi Gerçeğine Uyanmaya Hazır mısın?

Yazar Serdar Yeşilyurt'un KENDİ GERÇEĞİNE UYAN Kuantum Yaşam Döngüsü isimli eseri Likya Yayınevi'nden çıkıyor.

Serdar Yeşilyurt, KENDİ GERÇEĞİNE UYAN, Likya Yayınevi
Serdar Yeşilyurt, KENDİ GERÇEĞİNE UYAN, Likya Yayınevi
Bu bir “gizem” ve “kuantum bilinç” romanıdır. 

Sahi, ben mi hayatı yaşıyorum, yoksa hayat mı bende var oluyor?

Ben mi zamanı tüketiyorum, yoksa zaman mı beni kullanıyor?

Ben miydim gerçeği var eden, yoksa gerçek, var olduğu an yalana mı dönüyor?

Var mı aranızda bir anlayan?

Var mı sahiden de, şu hayatı kavrayan?

Neydi mesela yaşamak?

Var olmak ve yaşam sahnesinde boy göstermek, niyeydi?

Nefes alıp vermek, yaşamak mı?

Yoksa güneşli bir havada, bir gölgen olduğunu görmek, kanıt mıydı var olduğuna?

Bir unvan, bir etiket, bir kimlik edinmek...

Güç sahibi olmak, paraya hükmetmek, herkese kendini kanıtlamak!

Bu kadar mı yani, bu muydu gerçekten de yaşamak?

Varlık bundan ibaret mi yani?

Birilerine bir gösteri sunmak mı sadece “bakın, ben başardım işte böyle!” dercesine...

“Ben yaptım, ben kazandım, ben ettim, ben, ben ben...” diye diye...

Bu muydu varlığımızı anlamlandıran?

Hep kendini göstermek mi?

Yoksa bunlar birer illüzyon mu?

Bunların hepsi sahte bir dünyada varlığını kanıtlayan, sahte bir benliğin rolleri mi?

Arka planda başka bir hakikat olmasın sakın!

Başka bir boyut, başka bir alem ve başka bir benlik...

Asıl keşfedilmesi ve ulaşılması gereken yüksek bir bilinç...

Tüm bu etiketlerden çok daha öte, tüm bu gösteriş çabasından çok daha kutsal olan...

Asıl olan, öz olan, tek gerçek olan ve bulunmayı ve bilinmeyi bekleyen başka bir alem…

Orada, taa yükseklerde ve aslında içimizde, derinliklerimizde…

Girip bakmak istemediğimiz ya da akıl edemediğimiz veya cesaret edemediğimiz “kendimizde”…

Öyle ya, hayat, içimizin dışa yansıması değil miydi?

Dışında olan her şeyin kaynağı, aslında kendi içinde gizlenmemiş miydi?

Ve asıl keşfedilecek olan, insanın kendisi değil miydi?

Peki neden hep yanlış yerde arar insan?

Tüm yaşamı boyunca bulamaması, bundan değil miydi?

 

Şerbetli Kitap Likya'dan Çıkıyor

Şef Hüseyin Bölük'ün eşsiz tariflerinin yer aldığı Şerbetli Kitap Türk Dünyasında Yaşayan Mutfak konseptiyle çok yakında okuyucuyla buluşacak.

Şerbetli Kitap, Şef Hüseyin Bölük, Likya Yayınevi
Şerbetli Kitap, Şef Hüseyin Bölük, Likya Yayınevi

Sizlere benzersiz bir lezzet şöleni sunmak için; doğallığın mucizevi keşfine götürmek için; yemek yapmanın sadece yazılı tariflerden ibaret değil, esasında bir gönül işi olduğunu her bir damakta hissettirmek için; kendisi gibi basit bir yemeğin dahi özen istediğine inanan bir ekiple içindeki mutfağın hikâyesini misafirleriyle buluşturmak için… Elbette, bugüne kadar Bizim Şef'in mutfağında değişmeyen tek reçeteyle birlikte: Disiplin, aşk, kendi bahçelerinden topladıkları sebzeler, köy tereyağı ve kısık ateş. Şimdilerde yarına bir değer bırakma derdinde. “Unutulan ne varsa gün yüzüne çıkarmalı ve gelecek nesillere aktarılmalı” diyor. Bu bağlamda bu kitap serisini devam ettirme sevdası ile yanıp tutuşuyor adeta. İşte bu sevda yangınını başlatacak ilk kıvılcım diye tabir ettiği Orta Asya'dan günümüze şerbet kültürü karşınızda...