The Most/Recent Articles

İlksatır Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlksatır Yayınevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bırak Bu İşleri Raflarda!

Gary John Bishop bir kez daha tüm klişeleri yıkıyor. İnsan ve toplum ile kişisel gelişim alanlarında yazdığı eserlerle The New York Times Çok Satan Yazarlar arasında yer alan Bishop, İlksatır Yayınevi etiketiyle yayınlanan “Bırak Bu İşleri!” adlı yeni kitabında “Yapabilirim”, “Kendimi seviyorum ve mükemmelim” gibi cümlelerin, pislikleri sadece halının altına attığını söylüyor. 
Gary John Bishop, Bırak Bu İşleri, İlksatır Yayınevi
Gary John Bishop, Bırak Bu İşleri, İlksatır Yayınevi

Kişinin kendisi, diğer insanlar ve hayat hakkındaki yargılarını ortaya çıkartıp yüzleşmesi gerektiğini anlatan Bishop, “Düşünce tarzına kısa, yoğun bir şok, bir darbe!” etkisi yaratıyor.

İnsan ve toplum ile kişisel gelişim alanlarında yazdığı eserlerle The New York Times Çok Satan Yazarlar arasında yer alan Gary John Bishop’un yeni kitabı “Bırak Bu İşleri!”, İlksatır Yayınevi etiketiyle Türk kitapseverlerle buluştu. Yıllarca yaptığı çalışmalarda, insanların hayatlarındaki en büyük engelin yine kendileri olduğunu keşfeden Bishop, “Bırak Bu İşleri!” kitabında insanların kendilerini baltaladıkları, sabote ettikleri tüm yargılarını ortaya çıkarması ve onlarla yüzleşmesi konusunda yol gösteriyor. Yer yer esprili, akıcı ve samimi bir dille kaleme alınan kitapta yazar, durmadan aynı döngüyü yaratıp, bundan yorulanları içsel bir sorgulamaya davet ediyor.

 Kurgulanmış gerçekler

Açık, istekli, dünyanın sunduğu her şeyi emmeye hazır küçük bir sihirli sünger olarak doğduğumuzu, bu süngerin hiçbir söz hakkı olmadığı bir yaşama atıldığını anlatan Bishop, sözlerine şöyle devam ediyor, “Kalıtım, ailesel durumlar veya doğduğun yer ve koşulların hiçbiri hakkında yapabileceğin bir şey yoktu. İçine atıldığın şeyde tutunduğun ve gerçek olarak belirlediğin şeyi yüklendin”. Kişinin bu ortamda kendine “Kurgulanmış bir gerçeklik” oluşturduğunu ve bu gerçekliğe sabit bir şekilde inanıp, bağlandığını belirten Bishop, kaynağını geçmişten alan yargıların bu kurgulanmış gerçeklik içinde sürekli fısıldadığını söylüyor: “Ben değersizim”, “Ben sevilmiyorum”, “Ben başarılı olamam”, “Hayat adil değil”…

 3 büyük sabotaj: Ben, İnsanlar ve Hayat

“Değişim, kabul etmekle başlar” diyen Bishop, öncelikle hayatımızı çekiştiren, sürükleyen ve çarpıtan üç büyük sabotajı ortaya çıkarmaya odaklanıyor:

 “BEN değersizim”…

“İNSANLAR yalancı”…

“HAYAT zor”…

Bu ve bunlara benzer yargıların etrafında şekillenen bir hayatı yaşadığımızı söyleyen Bishop’a göre, hayatımızın senaryosunu yazan bilincimizdeki düşünceler değil, bilinçaltımızda sakladıklarımız. Örneğin, “İNSANLAR seni kullanacak” inancı yazıldıysa bir kere, hayat menüsünden “Beni kullanacak” olanın sipariş edilmesi kaçınılmaz oluyor. Çünkü kişi, her şeyi bu inanca göre yorumluyor, adımlarını buna göre atıyor ve sonuç olarak ilişkilerini paramparça ediyor. “HAYAT zor” inancındaki birinin yaşadıklarının kolay olması da bu nedenle pek beklenemez. Sürekli suçu başkalarına atan kişi, hayatının tam kontrolünü ele alamıyor ve istediği değişimi bir türlü gerçekleştiremiyor.

Kişisel yargılarımızı belirledikten sonra, “Her şey uyanmakla başlar! Zaman, amaçsızca sürüklenmeyi durdurma zamanı” diyen Bishop, en güçlü, en formda ya da en zeki olanların değil öngörüsü olanların hayatta kalabildiğini söylüyor.

Klişeler işe yaramaz

“Yapabilirim!”, “Yeterince iyiyim!”, “Kendimi seviyorum ve mükemmelim” gibi klişe kişisel gelişim cümlelerinin herkeste işe yaramamasının asıl nedeninin “Pisliğin üstüne gitmemek” olduğunu anlatan Bishop, insanın ancak halının altındakilerle yüzleşmesiyle güçlenebileceğini söylüyor. Anlattıklarıyla “Düşünce tarzına kısa, yoğun bir şok, bir darbe!” etkisi yaratan Bishop, cevapları okuyucuların kendilerinin bulmasını sağlıyor.

“Kentsel Felsefe” ile değişim mümkün

“İstediğin hayatı yaşamanın büyük bir kısmı, şimdiki ve gelecekteki seçimlerine sahip çıkmaktır” diyen Bishop, bu kitabı yazarken “Kentsel Felsefe” tarzıyla yaklaştığını ifade ediyor. Bu tanımlamadaki “Kentsel” sözcüğü, kuralların basit, sonuçlarınsa objektif olduğu sokaklardan; “Felsefe” sözcüğü ise karmaşıklığı, korkuyu ve mücadeleyi aşarak istikrarlı bir mutluluğa ve başarıya ulaşma teşebbüsünden geliyor. Yazar, “Kentsel Felsefe” tarzıyla, kişi gerçek doğasına inebildiğinde muazzam bir değişimin gerçekten mümkün olabileceğini vurguluyor.

Bishop’un yöntemiyle kendimizi sabote etmekten sonsuza dek kurtulabilir ve kendi yargılarımızın ötesinde bir hayat yaşayabiliriz. Affedici, sevgi dolu, anlayışlı, iletişime açık bir insan olmak kimseyi paspas yapmaz.

Kat ile Juju İlksatır Yayınevi Etiketiyle Raflarda

Küçük bir kız çocuğu ile büyük kırmızı bir kuşun dostluğu bize neler öğretebilir?

Kataneh Vahdani, Kat ile Juju, İlksatır Yayınevi
Kataneh Vahdani, Kat ile Juju, İlksatır Yayınevi
İranlı Ödüllü animasyon yönetmeni Kataneh Vahdani’nin ilk kitabı “Kat ile Juju”, Kat adında utangaç bir kız ve Kat’ın kendisine inanmasına yardımcı olan Juju adında coşkulu bir kuşun yer aldığı yeni bir serinin ilk kitabı.

İlksatır Yayınevi etiketiyle Türkçe’ye çevrilen “Kat ile Juju”, her şeyi kendi yöntemleriyle yapan, çizgilerin hep içini boyayan, diğer çocuklarla konuşmaktan utanan Kat ile çizgilerin hep dışını boyayan, kocaman gülümsemesiyle her şeye farklı açıdan bakabilen Juju’nun hikâyesi… Birine eğlenceli gelen diğerini azıcık ürkütse de yine de arkadaş olmaktan mutlu bu ikilinin karşısına bir gün üşümüş, yapayalnız bir kuş çıkar. Kuşun, uçabilmek için Kat ve Juju’nun yardımına ihtiyacı vardır. Bu macerayla Kat, Juju’nun yardımıyla yavaş yavaş kendi gücünü ve nasıl bir arkadaş olabileceğini keşfederken kendine karşı da her zaman dürüst davranmayı öğrenir.

Gelişimi teşvik ediyor

Yepyeni serinin bu ilk kitabında farklılığın, cesaret bulmanın ve arkadaşlığın önemini Kat ve Juju’nun maceralarına ortak olarak öğreniyoruz. Kat ve Juju’nun hikâyesi bize, cesaretin sadece büyük olaylar karşısında gösterilmediğini, her gün yüzlerce küçük anın da cesaret gerektirdiğini anlatıyor.Kitap, farklı olmanın değerini ve faydasını pekiştirirken, kişisel gelişimi de teşvik ediyor.

Hiç Bitmio İlksatır Yayınevi'nden Çıktı

Uzman Klinik Psikolog Ayşegül Kalem’in yeni kitabı “hiç bitmio” İlksatır Yayınevi etiketiyle raflarda!

Ayşe Kalem, Hiç Bitmio, İlksatır Yayınevi
Ayşe Kalem, Hiç Bitmio, İlksatır Yayınevi
Uzman Klinik Psikolog, Öğretim Görevlisi ve Yönetici Koçu Ayşegül Kalem’in ikinci kitabı “hiç bitmio” İlksatır Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Altı bölümden oluşan kitabında farklı zamanlarda farklı karakterlerle farklı ilişki dinamikleri içinde tekrarlanan duyguları anlattığını belirten Kalem, “Duygular bir yerde başlıyor, başka bir yerde devam ediyor. 'Bitti' denilen hiçbir şey bitmiyor, insanın hücrelerine işliyor. Ancak o duyguları yaşayan olarak değişimle, dönüşümle, yaralanmayla, zenginleşmeyle yoluna devam ediyorsun” dedi.

Uzman Klinik Psikolog, Öğretim Görevlisi ve Yönetici Koçu Ayşegül Kalem’in “hiç bitmio” adlı deneme kitabı İlksatır Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. İçinde bir küçürek öykünün de bulunduğu kitap, 'Artçı Sancılar', 'Kağıt Kesikleri', 'Arsız Umut', 'Hesaplaşma', 'Yakarış' ve 'Üç Noktalar' olmak üzere altı bölümden oluşuyor. Her bir bölümde belirli duygulara yoğunlaşıldığını, bu yüzden duyguların birbirine yakın olduğu hikâyeler öbeğinden oluştuğunu anlatan Kalem, ancak o duyguların yer yer anne ile çocuk, eski sevgili ya da tanrı ile kişinin arasında yaşanmış olabileceğini belirtti. Hiçbir bölümün diğerinin tamamlayıcısı olmadığını söyleyen Kalem, “Sadece farklı zamanlarda farklı karakterlerle farklı ilişki dinamikleri içinde tekrarlanan duygular var. Belki de kitaptaki bütünlüğü sağlayan şey duygunun devam etmesi. Bir yerde başlıyor, başka bir yerde devam ediyor” dedi. 

Duygular asla bitmiyor!

Kitabının isminin neden “hiç bitmio” olduğunu ise Kalem şöyle açıklıyor: “Bittiğini bildiğimiz tek şey hayat. O da ölümle bitiyor. Öldükten sonra da bitip bitmediği inanç sistemine göre değişiyor. Onun haricinde arada kalan her şey küçük bitişler ve başlangıçlar serisi. Bir döngü var. Yalnızca acılar bitmiyor da değil, aşk da hiç bitmiyor, sevmek de bitmiyor ve umut da bitmiyor. Kahrolmak da bitmiyor, yakarmamız da bitmiyor. Bitmiyor ve bitmesin de zaten!”

Değişim ve dönüşümle zenginleşiyoruz

“Bitti” denilen hiçbir şeyin bitmediğinin, insanın hücrelerine işlediğinin altını çizen Kalem, “Bizde bir silme tuşu yok. Mesela bir insanla yaşadığın anların bir sonu gelse de o insanla birlikteyken yaşantıladıklarının tezahürü seninle hayat boyu devam ediyor. O ilişki bittikten sonra yoluna devam ederken o ilişkiyi yaşamış bir insan olarak devam ediyorsun. Oradaki değişimle, dönüşümle, yaralanmayla, zenginleşmeyle… Biten şey sadece o kişiyle yaşadığın deneyimleme hali. Sen, artık o ilişkiyi yaşamadan önceki sen değilsin. Değişmeye de dönüşmeye de devam ediyorsun. Yani hiç bitmiyor…” ifadelerini kullandı.

“hiç bitmio”, yazarın 2013 yılında yayınladığı ve her biri yaşanmış gerçek 21 farklı hikâyeyi anlattığı “Terapi Odamda Kesişen Öykülerimiz”in ardından ikinci kitabı.

Kat ile Juju İlksatır Yayınevi Etiketiyle Raflarda

Küçük bir kız çocuğu ile büyük kırmızı bir kuşun dostluğu bize neler öğretebilir? İranlı Ödüllü animasyon yönetmeni Kataneh Vahdani’nin ilk kitabı “Kat ile Juju”, Kat adında utangaç bir kız ve Kat’ın kendisine inanmasına yardımcı olan Juju adında coşkulu bir kuşun yer aldığı yeni bir serinin ilk kitabı.

Kat ile Juju, İlksatır Yayınevi
Kat ile Juju, İlksatır Yayınevi

İlksatır Yayınevi etiketiyle Türkçe’ye çevrilen “Kat ile Juju”, her şeyi kendi yöntemleriyle yapan, çizgilerin hep içini boyayan, diğer çocuklarla konuşmaktan utanan Kat ile çizgilerin hep dışını boyayan, kocaman gülümsemesiyle her şeye farklı açıdan bakabilen Juju’nun hikâyesi… Birine eğlenceli gelen diğerini azıcık ürkütse de yine de arkadaş olmaktan mutlu bu ikilinin karşısına bir gün üşümüş, yapayalnız bir kuş çıkar. Kuşun, uçabilmek için Kat ve Juju’nun yardımına ihtiyacı vardır. Bu macerayla Kat, Juju’nun yardımıyla yavaş yavaş kendi gücünü ve nasıl bir arkadaş olabileceğini keşfederken kendine karşı da her zaman dürüst davranmayı öğrenir.

Yepyeni serinin bu ilk kitabında farklılığın, cesaret bulmanın ve arkadaşlığın önemini Kat ve Juju’nun maceralarına ortak olarak öğreniyoruz. Kat ve Juju’nun hikâyesi bize, cesaretin sadece büyük olaylar karşısında gösterilmediğini, her gün yüzlerce küçük anın da cesaret gerektirdiğini anlatıyor. Kitap, farklı olmanın değerini ve faydasını pekiştirirken, kişisel gelişimi de teşvik ediyor.

Mavisel Yener'in Şarkım Nerede? Kitabı İlksatır Yayınevi'nden Çıktı

Çocuk edebiyatı alanında ülkemizi uluslararası alanda da temsil eden Mavisel Yener’in yeni serisinin ilk kitabı “Şarkım Nerede?” İlksatır Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. 

Mavisel Yener, Şarkım Nerede, İlksatır Yayınevi
Mavisel Yener, Şarkım Nerede, İlksatır Yayınevi
Kitapta, La notasının kendi şarkısını arama yolculuğunu anlatan yazar, “Bu seri, sanat, spor ve insan ilişkisi bağlamında okurları farkındalıklara davet ediyor. Hepimizi ortak duyarlılıklarda ve sevinçlerde buluşturuyor. Kim bilir belki de hepimiz birer notayız yaşam senfonisinde...” diyor. Çocukların “Mavi Yazar”ı, çocuk edebiyatının “Renkli Kraliçesi” Mavisel Yener’in yeni kitabı “Şarkım Nerede?”, İlksatır Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Beste Sokağı, Nağmeli Bahçe Apartmanı’nda yaşayan La notasının kendi şarkısını arama yolculuğunu anlatan kitap, Yener’in yeni serisinin ilk kitabı olma özelliğini de taşıyor. 

“Şarkım Nerede?”nin ardından serinin diğer kitapları “Boyalarım Nerede?” ve “Topum Nerede?”yi de küçük kitapseverler ve aileleri ile buluşturacak olan yazar, “Bu seri, sanat, spor ve insan ilişkisi bağlamında okurları farkındalıklara davet ediyor. Müzik, resim ve spor hepimizi ortak duyarlılıklarda, sevinçlerde buluşturuyor. İlk kitabımız “Şarkım Nerede?”, şarkısını arayan bir nota ile tanıştırıyor okurları. Kim bilir belki de hepimiz birer notayız yaşam senfonisinde… Serinin ikinci kitabı “Boyalarım Nerede?” renklerin dünyasına davet ederken, farklılıkların birlikteliğine büyüteç tutacak, üçüncü kitap “Topum Nerede?” ise spor yapmayı çok seven çılgın bir nine ile torununun eğlenceli serüvenini anlatacak. Toplum içindeki en ufak parçanın bile ne denli önemli olduğunu düşündürecek” dedi. 

“Okumak eğlenceli bir eylemdir”

Her zaman temel çıkış noktasının çocuklara okumayı sevdirmek, okumanın eğlenceli bir eylem olduğunu düşündürmek olduğunu belirten Yener, yeni serisiyle de birbirlerinin hayatına dokunarak sevgiyi, önyargısız olmayı, duygu yönetimini öğrenen, farklılıklardan rahatsız olmayan kahramanlar yaratarak çocuklara keyifli bir okuma serüveni sunmak istediğini söyledi. Yener, aynı zamanda, bu seriyi kaleme alırken, hangi sorunları paylaşabileceğini, okuyanları bu sorunların çözümüne nasıl ortak edebileceğini düşünerek yazdığını anlattı.

İlksatır Yayınevi etiketiyle yayımlanacak seri, okul öncesi ve okuma yazmayı yeni öğrenmiş çocuklar için tasarlandı. Yener, yeni kitabı için, “Diliyle, kurgusuyla ve Ressam Berk Öztürk’ün resimlemesiyle bir bütün olarak çocukların çok seveceğini biliyorum” diye konuştu.

İlksatır Yayınevi Kurucusu Bahar Şen Kazancı: En İyisini Yapmak İstiyorum

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali’nde ‘İlk Roman, İlk Çeviri, İlk Yayın’ başlığı altında yayınevi kurma hikâyesini anlatan İlksatır Yayınevi’nin Kurucusu Bahar Şen Kazancı, “Hayatımda ne yaparsam yapayım ölmeden önce mutlaka bir yayınevi kuracaktım” dedi. Kendilerini zorlayanın yayıncılık dünyasının değil pandemi süreci olduğunu söyleyen Şen Kazancı, böyle zor günlerde en büyük sığınağın kitaplar olduğunu belirterek ekibiyle beraber bu yolda ellerinden gelen çabayı göstereceklerini belirtti. 
İlksatır Yayınevi Kurucusu Bahar Şen Kazancı
Soldan Sağa Nermin Mollaoğlu, Ezgi Özbek Şenel, Bahar Şen Kazancı, İoana Tezçakın Tiron
İlksatır Yayınevi Kurucusu Bahar Şen Kazancı, İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali’nde (İTEF) ‘İlk Roman, İlk Çeviri, İlk Yayın’ başlıklı söyleşide pandemi sürecinde yayınevi kurma hikâyesini anlattı. Kalem Telif Hakları Ajansı’nın girişimiyle 2009 yılından bu yana gerçekleştirilen İTEF 2020’nin ‘Günebakan’ serisi çerçevesinde düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü edebiyat ajanı Nermin Mollaoğlu yaparken Ezgi Özbek Şenel ilk romanı ‘Kartela’yı ve İoana Tezçakın Tiron da Rumenceden Türkçeye çevirdiği ‘Kelimesiz Ela’ adlı kitabıyla ilgili soruları yanıtladı.

“Mutlaka bir yayınevi kuracaktım”

Daha önce yayıncılık dünyasında yönetici pozisyonunda çalıştığını ancak metin yazarlığı ya da editörlük gibi bir görev üstlenmediğini anlatan Şen Kazancı, “Ben hep iyi bir okur olmaya ve okuduğumu iyi anlamaya çalıştım” dedi. Yayınevi kurma fikrinin her zaman aklında olduğunu söyleyen Şen Kazancı, “Hayatımda ne yaparsam yapayım ölmeden önce mutlaka bir yayınevi kuracaktım. Belki bu 70 yaşında olacaktı sadece 1 kitap yayınlayabilecektim ama yine de olacaktı. Bu alanda mektepli – alaylı ayrımına da çok takılmıyorum. Ne yaparsanız yapın, gayret ettiğinizde, disiplinle ve özveriyle çalıştığınızda iyi şeyler yapılacağına inanıyorum. Ben olaya buradan bakıyorum”

2019’un Kasım ayında kurdukları yayınevinin ismine Genel Koordinatör Begüm Kaya ile birlikte karar verdiklerini anlatan Şen Kazancı, “İlksatır kelimesi bizi çok heyecanlandırdı. İlk satırı yazmak en zorudur. Yeni bir hayatın başlangıcıdır çünkü” diye konuştu.

“En iyisini yapmak istiyorum”

Şen Kazancı, Mollaoğlu’nun “Pandemi sürecinde insanlar şirket kapatırken sen yayınevi kurdun ve her geçen gün ekibi de büyüttün. Hiç ‘Doğru mu yapıyorum acaba?’ dediğin oldu mu?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Evet biz şirketi kurduk ve çok kısa süre sonra pandemi başladı. Olumsuz bakanlar, yorum yapanlar elbette oldu. Fakat ben sadece bir kez, bir kız arkadaşım ile konuşurken ‘Ben ne yaptım?’ diye düşündüm. O düşünce de o konuşma bitinceye kadar sürdü sadece. Çünkü beni zorlayan yayıncılık dünyası değil, hiçbirimizin tahmin edemediği pandemi süreciydi. Belirsizlik herkesin hayatını zorlaştırdı. ‘Ben bu yola girdim ve benim için bu yoldan çıkış artık yok’ diye bakıyorum olaya. Dolayısıyla yapmam gerekeni en iyi şekilde yapmak istiyorum.”

Mavisel Yener’den yeni kitaplar

Yayınevinde baskıya giden ve gitmeye hazırlanan beş kitaplarının olduğunun bilgisini de veren Şen Kazancı, “Yılbaşına kadar her ay 5 kitap hedefiyle çalışıyoruz. Çocuk, kurgu, kurgu dışı kitaplarımız var. Denge tutturmaya çabalıyoruz. En heyecanlandığımız, çalışmaktan mutluluk duyduğumuz yazarlarımızdan biri çocuk ve genç edebiyatının önemli ismi Mavisel Yener. Yine şahane kitaplar hazırladı. Başka sürprizlerimiz de olacak çok yakında” ifadelerini kullandı. Zor günlerde en büyük sığınağın kitaplar olduğunu, bu süreçte kitap satışlarının arttığını anlatan Şen Kazancı, bize başka dünyaların kapılarını ancak edebiyatın açabileceğini, bu yüzden de bu alanda ekibiyle birlikte ellerinden gelen çabayı sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.

Kovid-19 tedbirleri kapsamında dijital ortama taşınan festival, muhteşem bir boğaz manzarası eşliğinde sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı.