Olağanüstülük gizem, metafizik insanoğlu için daima ilgi çeken kavramlardır. Görünen şeylerdense görünmeyen, bilinen, açıklanan olaylardansa açıklanamayan olaylar hep daha cazip gelmiştir.
![]() |
Kapadokya Öyküleri, İsrafil Baran |
Akla ister uysun ister uymasın, onun için önemli olan merakının giderilmesidir. Üstelik hem merak giderilir hem de efsanevi bir açıklama olursa tadından yenilmez bir hal alır bu durum.
Hemen hepimizin yaşadığı yörede bazı mekanlarla ilgili birtakım efsaneler anlatılagelir. Güvercin olup uçanlar, taşa dönüşenler, büyük doğa olayı ile yok olanlar vs. İsrafil Baran'a ait Kapadokya Öyküleri de, Kapadokya yöresine ait efsaneler/söylenceler anlatıyor. Kapadokya yöresi dememdeki sebep, kitabın sadece Kapadokya'yı değil, içine Kayseri Aksaray gibi illeri de alması. Yazar bu yönden geniş bir yelpazede tutmuş kitabını.
Anlatılan öykülerin/efsanelerin dili öyle okunaklı öyle sade ki yediden yetmişe her okulun keyif alarak okuyacağı bir üslupta. Akıcı ve eğlenceli bir kitap. Üstelik yazar cümleleri ince eleyip sık dokumuş. Bunu okurken olayın içine sizi de dahil etmesinden anlayabiliyorsunuz. Efsanelerin, masal dilinin yok olmaya yüz tuttuğu günümüzde, gayretli, meşakkatli bir işe girişmiş ve adeta toprağın altından çıkarıp sunmuş kültürün öğelerini. Hem de masalsı dili kullanarak...
Kitapta toplamda 26 öykü/efsane var. Her birinde halkın inanışları, ritüelleri ve mekanların ilk ortaya çıkışıyla ilgili hadiseler anlatılmış. Yazar aslında bu kitabıyla, diğer yörelerde de benzer bir uygulamanın kapılarını açmış. Bir mabedin, bir inanışın, bir kayanın halk ağzında nasıl anlatılageldiğini aktarıyor. Bu yönüyle Kapadokya, yazara çok şey borçlu diyebilirim. Kültürü aktaran kaleminiz daim olsun.
Sonsöz: Kitabı okuduktan sonra bir mekana, şehre, dağa hatta bir taş parçasına bile bakış açınız değişecektir. Zira unutulmamalıdır, her nesnenin vaktiyle bir ruhu vardı. Tıpkı yüz yıl sonra, şimdiki bizler gibi. İyi okumalar...
Yorumlayan Mehmet Keklikçi
Yorum Gönder