Lev Tolstoy Nasıl Öldü ?

Dünyaca ünlü Rus yazar Lev N. Tolstoy'un evini terkettikten sonra tren garında fenalaşarak bekçi kulübesinde hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz ?
Lev Tolstoy Nasıl Öldü ?
Lev N. Tolstoy’un ölüm şekli dünya edebiyat tarihinden en ilginç ölümlerin başında gelir. Tolstoy, öleceğini önceden anlamışçasına karısı Sofya Andreyevna'ya bir mektup bırakarak evi terk etti. Mektupta şunlar yazılıydı: “Sofya Andreyevna’ya. Gidişim seni üzecektir. Bunu istemezdim, ancak bunu anla ve başka türlü davranmanın elimden gelmediğine inan. Evdeki durumum katlanılmaz olacak, hatta şimdiden oldu. Bütün olumsuzluklar bir yana, yaşamakta olduğum o lüks koşullarda daha fazla yaşamazdım ve şimdi, benim yaşımdaki insanların genel olarak yaptıkları şeyi yapıyorum: Onlar dünyevi hayattan çıkar giderler, son günlerini dünyadan elini ayağını çekerek, huzur içinde geçirebilmek için”  Sofya Andreyevna sabah bu mektubu okuyunca evden fırladı ve histerik bir tepkiyle bahçedeki gölete atladı. Kimseyi rahatsız etmeden kendi başına ölümü tercih eden Tolstoy tıpkı yaşlı bir fil gibi. 28 Ekim 1910 sabahı saat 5’te hasta yatağından kalktı ve son yolculuğuna kendi ayaklarıyla çıktı. O saatte ölüm yolcuğuna hazırlanan Tolstoy, kendisini Kafkaslara götürecek olan bir trende oturuyordu. Nereye gideceğini tam olarak bilmeyen yazarımızın sağlık durumu git gide kötüye gidiyor, ateşi yükseliyordu. Bin kilometrelik yola fazla dayanamayan Tolstoy geceyi Opta manastırında geçirdi ve ertesi gün kız kardeşini ziyaret etti. Kız kardeşi, oradan pek de uzak olmayan Şamardino manastırında rahibeydi. Orada doktor arkadaşı Dusan Makovicki ile karşılaştı. Hâlâ son yolculuğunda nereye gideceğine tam karar vermiş değildi. Bir Kuzey Kafkaslardaki Kazak bölgesine gitmeyi düşüyor, bir daha uzak bir yerlere, örneğin Bulgaristan’a gitmeyi düşünüyordu. Ryasan-Ural yolunda üçüncü mevkide ilerlerken soğuk algınlığına yakalandı. Hastalık hızlı bir şekilde zatürreye dönüştü. Ölümcül hasta olduğu anlaşılınca, yol üzerindeki küçük bir istasyonda, Astapovo istasyonunda bir demiryolu bekçisinin kulübesinde tedaviye alındı.
Tolstoy’un  kaçışı hiç de sandığı gibi herkeslerden habersiz değildi. Kimliği bilinmeyen biri Tolstoy’un ailesine şu telgrafı çekmişti: “Lev Nikolayeviç Astapovo’da, istasyon şefinin kulübesinde yatıyor. 40 derece ateşle.” Bunun üzerine aile derhal yola çıktı. Alelacele Tula’ya ulaştılar. Ancak daha fazla ilerleyemediler. Çünkü Astapovo’ya günde sadece bir tren vardı. Bunun üzerine özel bir vagon kiralandı. Tren ailenin bulunduğu vagonu Astapovo’da bıraktı. Vagon kullanılmayan bir perona aktarıldı. Kısa süre sonra küçücük tren istasyonu panayır yerine döndü. Tolstoy’un kaçışı hızla duyulmuş, adını daha önce pek kimsenin duymadığı tren istasyonu bir anda dünyanın merkezi haline gelmişti. Vagon kiralama yöntemini Sofya Andrejevna’dan öğrenen gazeteciler de aynı şekilde vagonlarla akın akın oraya geliyordu. Hatta kilisenin ileri gelenleri de oraya koşmuştu; belki son anda Tolstoy’u tekrar Ortodoks Kilisenin kanatları altına almak mümkün olabilirdi. Ama hasta odasına kimsenin girmesine izin verilmedi. Karısı Sofya Andreyevna’nın bile. Gazeteciler ise ondan tam da bu konuda  yardım umuyorlardı. Oysa o sadece odanın önündeki koridorda duruyor ve içeri girmesine izin verilmesi için yalvarıyordu -ama sonuç alamadı. Çünkü Tolstoy sadece sevgili kızı Tatiana’nın odasına girmesine verdi. 
Ve sonunda, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri Lev N. Tolstoy, 20 Kasım1910’da, evden ayrıldıktan 10 gün sonra o küçük tren istasyonunda hayata veda etti. Saat altıyı beş geçiyordu. Gördüğünüz fotoğraf ise Tolstoy'un ölmeden önce çekilen son fotoğrafıydı...


Derleme: Nafer Ermiş
Ekleme: İsrafil Baran

Yorum Gönder