Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi'de işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetini yüz yedi sayfa boyunca detaylı ve sıkıcı bir şekilde anlatılıyor. Bayardo San Roman düğün gecesi bakir olmadığını öğrendiği karısı Angela Vicario'yu baba evine bırakıyor. İkiz Vicario kardeşler, ellerinde gazete kağıdına sarılı kasap bıçağıyla kitap boyunca şüpheli Santiago Nasar'ı öldüreceğiz diye dolaşıyor. Yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını on sayfada anlatmak yerine yüz yedi sayfa boyunca farklı karakterlerin detaylarıyla doldurarak anlatmış. Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri oluşturduğu iddia edilen kitap belkide ölümlerin ve cinayetlerin çok sık olduğu bir ülkede yaşadığımız için beni yeteri kadar etkilemedi. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın bir pazartesi sabahı öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor çizmesine ama yüz yedi sayfa bu hikaye için çok uzun gelmiş. Her sayfada ikiz kardeşler Nasar'ı bıçaklasında kitap bitsin diye söylenmeye başlayabilirsiniz.Toplumsal ruhçözümü niteliği de taşıyan kitabın arka kapağındaki açıklamalar kitabın tamamı hakkında bilgi veriyor. İlk sayfalarda Santiago Nasar'ın kim tarafından nasıl öldürüleceği belirtildiği için kitap merak uyandırmıyor.Kitap daha uzun olsaydı yarıda bırakır okumazdım. Okuyacak daha güzel kitaplarınız varsa onlara vakit ayırmanızı tavsiye ederim.
KIRMIZI PAZARTESİ
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Çevirmen: İnci Kut
Can Yayınları
107 Sayfa
Puan
★★★★
Yorumlayan İsrafil BARAN
Yorum Gönder