Diriliş Postası Yazarı İkram Bağcı Özel Söyleşi

Diriliş Postası Yazarı İkram Bağcı, İsrail olmadan bir Kürt devleti kurulsa Türkiye ile ilişkilerinin daha iyi olabileceğini söyledi.
Diriliş Postası Yazarı İkram Bağcı
Bağcı, okuyorum.org'a yaptığı açıklamada "Belki bir bütünleşme, çok iyi ilişkilere kadar gidecek ülkeler arası kardeşlik olabilir ama  orada bağımsız Kürdistan devleti kurulsa bile İsrail asla Türkiye ile o devletin ilişkilerinin iyi olmasını istemeyecek" dedi.
Diriliş Postası Yazarı İkram Bağcı, Okuyorum.org'un sorularını yanıtladı. Elazığ Kitap Fuarında Bağcı ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Elazığ Kitap Fuarına hoş geldiniz hocam, şehrimizi nasıl buldunuz ?
Ben Elazığ'a gelirken Elazığ'ın insanını, fiziki ve coğrafi yerleşimini çok merak ederek geliyordum. Uçakta Elazığ çevresine baktığımda dağların arasında suları gördüğümde işin açıkçası Elazığ'ı bir adaya benzettim. Sonrada bu kadar baraj yapımını görünce dedim ki demek ki Elazığ topraklarıyla verimli, güzel, ekonomik, tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bir şehir diye düşündüm. Zaten şehre indikten sonra da bunu görüştüğümüz insanlar da doğruladılar. Elazığ Belediyesi'nde çalışan ve fuarı düzenleyen arkadaşların katkılarıyla da şehri daha çok tanıma fırsatım oldu. Harput Kalesi'yle beraber Buzluk Mağarası, Arap Baba Türbesi gibi tarihi unsurları görme fırsatı elde ettik. Gerçekten Elazığ tarihi anlamda çok güzel mirasa çok güzel yapıları olan bir il. İnşallah o yapıların korunması devam eder. Ve gelecek nesillerde, diğer şehirlerden gelen misafirlerde bir elli yıl yüz yıl sonrasında görme fırsatı elde ederler. Tabi burada yapıları koruma ve kollama adına hem devletimize hemde Elazığ'ın insanlarına çok büyük iş düşüyor. 

İkram Bağcı kimdir, okuyorum.org okurlarına kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
2005 yıllarında üniversitenin sosyal bilimler alanından mezun oldum. Bir iki yıl köy okulunda öğretmenlik yaptım. Sonra aynı alanda yüksek lisansa başlayınca Ankara'ya yerleştim. Yazı hayatıma ilk önce internet medyasında başladıktan sonra ilk resmi yazı hayatıma Milat Gazetesi'nde başladım. İki yıl gibi bir süre devam ettikten sonra bir buçuk iki yıl Star Gazetesi'nde devam ettim. Sonra akademik çalışmalarım için yazı hayatıma bir süre ara verdim. O dönemde siyaset alanında doktorayı kazandıktan sonra da yazı hayatına tekrar başladım. Şimdi Diriliş Postası Gazetesi'nde yazılar kaleme alıyoruz. Yine bunun yanında siyaset bilimiyle birlikte bazı medya alanlarında televizyon programı, köşe yazıları elimizden geldiğince kaleme alıp bunları dile getirip ülkemizin insanına faydalı olmak adına bir takım gayretler içerisindeyiz. Bir karınca misali, bir karına emeği gibidir. Ülkemizin insanına faydalı olma adına karıncalar bir araya gelirse daha büyük hizmetler olur. Söyleşide de belirttiğimiz gibi bir insana ulaşmak, bir insana doğru bilgiyi sağlamak bile bizim için kafidir, yeterlidir.

Batıda Türkiye ve Türk siyasetçilerine karşı bir düşmanlık var. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir ?
diriliş postası gazetesiAslında batı bize hep düşmandı. 2002 yıllarından önce, yani Ak Parti iktidara gelmeden önce sadece şunu biliyorlardı; Türkiye bize tamamen bağımlı. Ekonomisiyle, kültürüyle siyasetiyle biz Türkiye'yi rehin aldık diyorlardı. 2002 yıllarından sonra 2006 yıllarına kadar bizi desteklemiş gibi sizi Avrupa Birliği'ne sizi üye olarak alacağız dermişcesine aslında aldattılar. 2006-2007'den sonra Türkiye'nin ekonomik olarak siyasi olarak öz güveninin yerine gelmesi, özellikle IMF ile bağlantılarını koparıp, IMF'den kredi almayacak bir konuma geldiğinden dolayı da AB bize karşı çok keskin tavırlar içersine girmeye başladı. Bunun sebebi de kendilerinden bağımsız olarak siyasi olarak, ekonomik olarak bir takım projeler bir takım çalışmalar, adımlar atmamız. Bu onları çok sinirlendiriyor. Ve bunu yapan kişinin de sadece Recep Tayyip Erdoğan olduğuna inanıyorlar. Yani diyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan olmazsa biz zaten Türkiye'yi istediğimiz kıvama getirebiliriz. Hatta resmi olarak net olarak biliyorsunuz Almanya'nın yeni Cumhurbaşkanı Adayı Avrupa Parlementosu Başkanı olan kişi açıkça söyledi yani. Erdoğan olmazsa bizim Türkiye ile bir alıp veremediğimiz yok. Tayyip Erdoğan olmazsa bizim Türkiye ile aramız daha iyi olurdu diye. Ama Türk insanı şunu biliyor. Türkiye gelişme, atılım yapma ve her alanda ilerleme adına şu an itibariyle lider oldu. Bu sadece sağ ya da Ak Partiyi seven insanlar değil, solda farklı görüşteki insanların bile geneline baktığımızda halkın çoğunluğu bu görüşte, seçimlerden de anlıyoruz. 
Avrupa Birliği'nin düşmanlığına bakınca bizim şunu söyleme lüksümüz var "siz kendi olumsuz yönlerinizi ortadan kaldırın, Türkiye'nin siyasi politikalarını eleştirmek daha sonraya kalsın" demek bence daha da yeterli. 

Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin bağımsızlık konusu şu günlerde gündemde. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin bağımsızlığını kazanması durumunda ilerleyen yıllarda Türkiye'nin tavrı değişir mi ?
Türkiye'nin tavrı aslında şimdiden değişti. Orada ki Kürt vatandaşlarımızın Türkiye ile aralarında bir sorun olduğundan değil. Referandumun, bağımsızlığın bir batı projesinde gerçekleştiğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak veya devlet yönetimimiz şunu düşünüyor bu bağımsızlık değil aslında bu İsrail'in istediği bir durum. Diyeceksiniz ki İsrail olmazsa ne olacak. İsrail olmadan orada bir Kürt devleti kurulsa Türkiye ile ilişkiler belki çok daha iyi olacak. Belki bir bütünleşme, çok iyi ilişkilere kadar gidecek ülkeler arası kardeşlik olabilir ama  orada bağımsız Kürdistan devleti kurulsa bile İsrail asla Türkiye ile o devletin ilişkilerinin iyi olmasını istemeyecek. Bunu engellemek adına elinden gelen her şeyi yapacak. Biz bunu söylemeye çalışıyoruz. Siz aslında burada batının ve İsrail'in projesini yerine getirmek için bu işi yapıyorsunuz , yapmayın, etmeyin diye Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak yöneticilerimiz uyarılarda bulunuyor. Şu anda bağımsızlık projesinin bölgeyi daha da karıştıracağını düşünüyorum. Ama diyeceksiniz ki ileride ne olur. İsrail ile Kürt vatandaşlarımızın arası kötü olsun diye söylemiyorum ama oradaki Kürt vatandaşlarımız İsrail ve siyonizm politikalarının içeriğini gerçek anlamda öğrendikten sonra belki böyle bir şey bölgesel ülkelerle de görüşülerek adım atması daha da mantıklı olur.
Okuyorum.org olarak verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz.
Okuyorum.org ailesine, okumayı seven herkese buradan sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum. Umarım söyleşimizin içerisinde ki olumlu olumsuz birçok cümlelerimize, tespitlerimize de eleştiri babında ulaştırmalarını da temenni ediyorum. Çünkü onların okumaların sonrasında kendimizi yenileyeceğiz. Eleştirileri sonrasında inşallah geleceği dair bir takım şeyler gerçekleştireceğiz. Tekrardan hepinize sevgiler, saygılar...

Yorum Gönder