Küçük Şeyler Kitap Yorumu Üstün Dökmen

Hayatımızda mutlu olmamız için o kadar güzel şeyler varken, küçük şeylere takılıp hayatı yaşanmaz hale getirmemek için bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
Yaşamda çok büyüttüğümüz olayları kapaktaki midye kabuğunun hikayesi gibi çok güzel hikayelerle örnek vererek, aslında önemsiz şeyler olduğu anlatılıyor.
İyimserlik, küçük şeylerden mutlu olmak polyannacılık sayılmaz mı diye düşünebilirsiniz. Yazar bu düşünceye karşı ünlü bir Çin atasözünü hatırlatıyor; "Tanrım bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirme gücü ver. Değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmemi sağla. İkisini de ayırt edebilmem için de akıl ver." 
Kitapta ülkemizde insana az değer verildiği şu kıssayla eleştiriliyor;

Ben ülkemde yerdeki ekmeğe tekme atıldığını hiç görmedim. Ama yerdeki insana tekme atıldığını çok gördüm. Yerdeki ekmeklere gösterdiğimiz saygıyı birbirimize de göstereceğimiz günlerin gelmesini diliyorum...

Kitapta en çok hoşuma giden 14. bölümde MARİFET İLTİFATA TABİDİR başlığıyla bir insanda beceri geliştirmek istediğimizde, o insana iltifat etmek gerektiği vurgulanıyor. İbn-i Sina'nın "Bilim ve sanat iltifat görmediği ülkeyi terk eder" sözüyle de bu mesaj pekiştirilmiş. Bu sözle psikolojideki edimsel (operan) şartlama yaklaşımını da özetleyen yazar edimsel şartlamayı kısaca şöyle açıklıyor;

Bir insan veya hayvan, belirli bir uyarıcı karşısında bir davranış sergilediğinde, eğer bir pekiştireç elde ederse - örneğin yiyecek veya aferin alırsa- gelecekte aynı davranışı sergileme ihtimali artar. Köpeğiniz, adını söylediğinizde yanınıza gelse, siz de ona yiyecek verseniz -veya yalnızca sevseniz-, ilerde adını söylediğinizde yanınıza gelme ihtimali yüksektir.

Yazar ayrıca "Benim ülkem ne zaman ki resim, müzik, beden eğitimi öğretmenlerinin kapısında kuyruk olacak, biz o zaman resimde müzikte, sporda ve bunların etkisiyle bilimde daha başarılı olacağız" sözüyle ebeveynlerin sadece sayısal bilimlere önem vermesine eleştiri getiriyor.

On beşinci bölümde CEZA, ÖDÜL, GERİ BİLDİRİM, YAPTIRIM başlığıyla yazar, günlük yaşamda, çocuk yetiştirmede ceza ve ödülün değil geri bildirimin daha etkili olduğunu "KÜÇÜK AĞACIN EĞİTİMİ" isimli hikayeden örneklerle anlatıyor.

On yedinci bölümde MOLA: TAMAMEN DURMAMAK İÇİN DURMAK başlığıyla, gündelik yaşamımızda aile ilişkilerimizde, iş yerimizde tamamen bırakmamak için bazı şeylere ara vermemiz gerektiği güzel örneklerle okuyucuya sunuluyor. Boşanma aşamasına gelen çiftlerin boşanmadan önce ilişkilerine bir süre ara vermeleri sonucu birçok evliliğin öncekinden daha iyiyi gitmesi, işkolik bir kişinin tatile çıkmasıyla işine daha sıkı sarılması gibi örneklerle bir yerde mola vermemiz gerekiği ısrarla vurgulanıyor.

Yazar, genel öfke kontrolünde de "La havle.." çekmek gibi bir süre bulunduğumuz yer terk etmenin öfke kontrolünde başarılı sonuçlar verdiğini ailesiyle yemek masasında yaşadığı küçük örnekle ifade ediyor.

Hayatımızda mutlu olmamız için o kadar güzel şeyler varken, küçük şeylere takılıp hayatı yaşanmaz kılmamak gerektiği mesajını veren kitap beni çok etkiledi. Hayatta önemsenmeyecek küçük şeyleri büyüttüğümün farkına varmamı sağlayan yazar Üstün Dökmen hocama ve ailesine bu güzel eser için teşekkür ediyor ve tüm kitapseverlere tavsiye ediyorum. 

KÜÇÜK ŞEYLER 

Prof.Dr. Üstün DÖKMEN 

Sistem Yayıncılık 

176 Sayfa 

Puan
★★★★★ 

Yorumlayan İsrafil BARAN