En yakın ada 2000 km uzaklıkta, en yakın kıta ise yani Güney
Amerika'nın batı sahilleri 3200 km uzaklıkta. Paskalya adasından söz ediyorum.
Adanın en parlak döneminde bile burada sadece 7000 kişi yaşıyordu.
Paskalyalıların burada kurdukları medeniyetten günümüze sadece dev taş
heykeller kaldı. Bu medeniyete ulaşabilmek için adadaki ağaçları kesip aletler
ve araçlar yaptılar. Fakat ağaçların sayısı sonsuz değildi.
Bugün üzerinde yaşadığımız gezegenin durumu da çok farklı
değil aslında. Artık sadece ağaçları yok etmekle kalmıyoruz, yeraltındaki fosil
yakıtları çıkarıp yakarak medeniyet kuruyoruz, ancak küresel iklim
değişikliğine neden olduğumuzu bile bile hala bir şey yapmıyoruz. Hızla büyük
bir felakete doğru sürüklenirken, Paskalyalılar gibi, henüz gidecek başka bir
yerimiz de yok..
Tarihçi Clive Ponting, dünya tarihini anlattığı kitabından başka, doğayı nasıl mahvettiğimizi, doğa olaylarının medeniyetlerin yükselmesinde ve çökmesinde nasıl rol oynadığını anlatan farklı bir dünya tarihi kitabı ortaya koymuş. İnsanlığın çevresiyle olan ilişkileri hakkında çok farklı bir bakış açısı sunmuş.Dünyada siyaset yapan ve yapmak isteyen herkese zorla okutulması gereken bir eser. Hem de defalarca okutulmalı...
Yaz sıcaklarında arabasını park edecek yer ararken serin bir
ağaç gölgesi arayan insanlar, eğer para kazanacaksa o ağacı hiç düşünmeden ve
hiç umursamadan kestirebiliyorlar.
Dünya tarihini bir bu açıdan okumak bakış açınızı çok
değiştirecektir.
"DÜNYANIN YEŞİL TARİHİ, Çevre ve Büyük Uygarlıkların
Çöküşü"
Clive Ponting,
Çeviren: Ayşe Başcı
Sabancı Üniversitesi, Ağustos 2000, 533 sayfa, 40 TL
YORUMCU BANDIRMA GEZİ
YORUMCU BANDIRMA GEZİ
Yorum Gönder