Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar Kitap Yorumu

İnsanlık tarihi baştan sona değişim içinde. Yeni bir icat, yeni bir buluş ve hatta yeni bir fikir değişimi gerçekleştiren etkenler. XX. Yüzyıl, bilim ve toplum arasındaki ilişkilerde kaçınılmaz bir değişime tanık oldu.
Bir, iki nesil önce yani bizim dedelerimiz veya şuanda 80 yaşına gelmiş insanlar ilkel hayatın devamı niteliğinde olan bir hayat yaşadılar. Tarlalarını öküzlerle sürüp, elleri ile toprağı işlediler. Şehirlerarası yolculukları at sırtında günler süren yolculuklarla yaptılar. Yaşadıkları yerlere elektrik, su, telefon belki de yol bile çok sonraları geldi. Binlerce yıl önce insanların olduğu gibi yaşadılar…
“Bilim ve teknolojiyi yaşamış olduğu zaman içinde yavaş yavaş sindiren ve ağır ağır değişen genç nesil konunun dışında. Çünkü onlar yaşının insanları. Gerçek yaşını yaşayanlar. Onların değişimi hızlı çağın şartları içinde gerçekleşti. Peki ya kısa ömürlerine 4 bin yılı sığdıranlar.”
Aynı insanlar bugün uydu ve baz istasyonları aracılığı ile kablosuz internete girip, akıllı telefonlarla fotoğraf çekerken, bindiği uçakla dünyanın diğer ucuna gidebiliyor. Kısa ömürlerine 4 bin yıllık bir yaşanılmışlık ve hayat tecrübesi katabilmiş olan bu insanlar “Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar” adlı kitabın konusunu oluşturuyor. Yazarın hızlı çağ dediği günümüzde, biraz yavaşlayarak sakin bir şekilde düşündüğümüzde bu değişim hayranlık verici ve bir o kadarda ürpertici bir durum.


Kitapta Değişen uygarlık ve insan, Yörükler, atlar ve kırlangıçlar, Evler ve yılanlar, Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar, İşduşnaya, Kral kızı Sinsin ve oğlu Saya… gibi pek çok Anadolu’nun zengin insan coğrafyasında yaşanmış insan hikayeleri ile dolu.
İyi okumalar…
ANADOLU'DA DÖR BİN YILI YAŞAYANLAR
Hüseyin Seyfi
Grafiker Yayınları (228 Sayfa) 
Puan
★★★★★
Yorumlayan Gazeteci Ercan KILIÇLI

Yorum Gönder